Kadıgil: TELE1’de söylediklerimi Meclis’te söyleyince RTÜK Başkanı kendini kürsüye mi zincirleyecek?

Yayın tarihi: 21 Ekim 2022 Cuma 6:26 pm - Güncelleme: 21 Ekim 2022 Cuma 6:33 pm

İktidarın sansür aygıtı RTÜK , TELE1’e TİP Vekili Sera Kadıgil’in sözleri nedeniyle 3 gün ekran karartma cezası verdi. Karar tepki gösteren Kadıgil, “RTÜK’ün kararı ülkenin geldiği ahvalin en net göstergesi oldu. TELE1’den özür mü dileyeyim, bu cehennemin altını çizdiğimiz için teşekkür mü edeyim bilemiyorum.” dedi.

AKP iktidarının sopası Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Türkiye İşçi Partisi (TİP)  İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil’in Diyanet İşleri Başkanlığı’na yönelik eleştirileri nedeniyle TELE1’e 3 gün ekran karartma cezası verdi. Kararın ardından TELE1’de Burçin Atılgan’ın canlı yayın konuğu olan Kadıgil, “Muazzam bir ifade özgürlüğünün yanı sıra muazzam bir hadsizlik var. Ben seçilmiş bir milletvekilyim ve kürsü dokunulmazlığım var. Bu dokunulmazlık yaptığımız yayınlarda da geçerli” ifadelerini kullandı.

“MUAZZAM BİR HADSİZLİK VAR”

TELE1 Ana Haber’de konuşan TİP Sözcüsü ve İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, şunları söyledi:

“RTÜK’ün kararı ülkenin geldiği ahvalin en net göstergesi oldu. TELE1’den özür mü dileyeyim, bu cehennemin altını çizdiğimiz için teşekkür mü edeyim bilemiyorum.

Cümle ile ilgili söyleyeceğim çok şey var ama RTÜK’ün sakallılarına TELE1’e yüklenmeleri için bir fırsat daha vermek istemiyorum. Kültür Bakanlığı’na dün verdiğim önergede “TELE1’de her ne söylediysem Meclis kürsüsünden söyleyeceğim. O zaman ne yapacaklar? TRT3’e mi kapatma verecekler? Meclis kürsüsünü mü sansürlemeye kalkacak sevgili RTÜK kürsüye kendisini mi zincirleyecek merak ediyorum.

“KÜRSÜ DOKUNULMAZLIĞIMI SARAYLI’NIN SERÜVENLERİ ENGELLEMEYE ÇALIŞIYOR”

Muazzam bir ifade özgürlüğünün yanı sıra muazzam bir hadsizlik var. Ben seçilmiş bir milletvekilyim ve kürsü dokunulmazlığım var. Bu dokunulmazlık yaptığımız yayınlarda da geçerli. RTÜK’ün hadsize yapmaya çalıştığı şey bir kanalın bir milletvekiline ne söylemesi gerektiğini deklere etmesini beklemek, bu yapılmadığında da kanalı kapatmakla tehdit etmek. Bu aslında ‘Sera Kadıgil veya onun gibi konuşanları televizyona çıkarmayın’ demek.

Bu benim kürsü dokunulmazlığımı, halkın sorunlarını dile getirme görevimi engellemeye çalışan bir grup Saraylı’nın serüvenleri.

Mevcut Saray rejiminin 7 Haziran – 1 Kasım sürecinde neler yaşattığı hepimizin hafızasına dün gibi duruyor. Önümüzdeki süreçte yerel seçimde yaptıkları, genel seçimde yapmaya çalıştıklarının bir işareti.

Meclis kürsüsünde söylediğim şeyleri TELE1’de Enver Aysever’e söyleyince ‘vay efendim’ diyerek 3 gün ekran karartma cezası verebiliyor. Bu hadsizliği bir kere daha tekrar etse kanal kapanacak. Bu süreçte kamuoyunun TELE1’in yanında olması çok kritik. Yayıncılık çizgisini beğenip beğenmemekle de ilgili değil. ‘TELE1 Susturulamaz’ çağrısı çok kritik. TELE1, Halk Tv, KRT, Evrensel, Birgün dememizin bir sebebi var. Gerçekleri öğrenebileceğimiz çok nadir mecralar bunlar.

“SEÇİM GECESİ A HABER İZLEYİP ERDOĞAN YÜZDE 70’LE KAZANDI MI DİYECEĞİZ?”

TELE1’i ve diğer yayın kuruluşlarını, internet haber sitelerini benzeri sebeplerle kapatırlarsa seçim gecesi ne yapacağız? ATV’den, A Haber’den izleyip yüzde 70’le Recep Tayyip Erdoğan kazandı mı diyeceğiz?

Bu nedenle tüm kamuoyunun objektif ve her yöne eşit mesafede duran insanların bizlere haber verme hakkının yanında olması çok kritik.”

Sera Kadıgil’den TELE1’e ekran karartma tepkisi: Aynı konuşmayı Meclis’te yaptığımda TRT 3’e ne yapacaksınız?