İzmir’in ‘Seçil Erzan’ı olarak adlandırılan banka müdürü Hatice Özalp ile birlikte tutuklanan döviz bürosu sahibi Serkan Çelik serbest bırakıldı.

Denizbank Bornova Şubesi’nde, yeni bir Seçil Erzan vakası yaşandı. O dönem Karşıyaka Spor Kulübü Yönetim Kurulu üyesi ve Karşıyaka Altyapı Basketbol Şube Başkanı olan Denizbank Bornova Şube Müdürü Hatice Özalp, iddiaya göre, yüksek kar vaadiyle fon ve altın alarak değerlendirmek üzere kulübün 3 yöneticisi ile 7 iş insanından yaklaşık 300 milyon TL topladı. Ancak, topladığı paraları fona yatırmayan, altın da almayan Özalp’in parayı döviz bürosu sahibi Serkan Çelik’e gönderdiği ileri sürüldü. İddiaya göre; Özalp, para topladığı kişilere zaman zaman ihtiyaçları kadar para gönderdi ancak bir süre sonra iş insanları dolandırıldıklarını anladı. Mağdurlar durumu polis ekiplerine bildirip, Özalp hakkında şikayetçi oldu.

YEMEK YEMEYİ REDDETTİ

Polis olayla ilgili çalışma başlatırken, yüzlerce kişiyi benzer şekilde dolandırdığı ileri sürülen Özalp hakkında 27 Haziran 2024’te gözaltı kararı çıkarıldı. Yakalama çalışması başlatan polis ekipleri, Özalp’ın evinde çok sayıda ilaç içip intihar girişiminde bulunduğunu belirledi. Ekipler, Hatice Özalp’ın, intihar teşebbüsünün ardından pişman olup gittiği İzmir Şehir Hastanesi’nde tedaviye alındığını belirledi.

DÖVİZ BÜROSU SAHİBİ TUTUKLANDI

Soruşturma kapsamında banka personeli E.Y. ile Özalp’ın paraları gönderdiği öne sürülen Serkan Çelik ve döviz bürosu çalışanı A.A. da gözaltına alındı. Şüphelilerden Serkan Çelik tutuklandı, diğer 2 kişi ise yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bırakıldı. Ayrıca döviz bürosunda, Denizbank Bornova Şubesi’nde ve belirlenen bazı adreslerde de aramalar yapıldı. Hatice Özalp ile Serkan Çelik’in mal varlıklarına ise el kondu.

HATİCE ÖZALP YAŞADIKLARINI ANLATTI

Taburcu edilen Hatice Özalp ise 12 Temmuz’da sevk edildiği adliyede tutuklandı. İfadesinde, babasının vefatından sonra aile bireylerinin girdiği ticari iş ve işlemlerdeki başarısızlıkların kurbanı olduğunu söyleyen Özalp, “Aile bireylerimin aldıkları borçları yine borçla kapatmaya çalıştım ama döviz ve altın olarak aldığım borçları kurdaki dalgalanmalardan dolayı kapatamadım. Müşterileri inandırmak için gerçek dışı belgeler düzenledim. Çaresizlikten, bana inanan müşterilerin birikimlerini ve mevduatlarını daha sonra kendilerine iade etmek üzere kullandım ancak müşteriler son dönemde faize yönelince ödeme sıkıntısına girdim. Müşterilerimi, paralarının istedikleri yatırım araçlarında olduğuna inandırmak için gerçek dışı belgeler düzenledim. Bankadaki boş hesap cüzdanlarını imha edilmiş gibi göstererek evimdeki yazıcıdan müşterilerimin hesap cüzdanlarını bastım. Böylece, sanki kendi talimatları yerine getirilmiş gibi görünüyordu. Hesap cüzdanlarındaki imzalar bana aittir. Bu süreçte obezite ve estetik ameliyatları oldum. Bunlar için çok para harcadım. Olayın ortaya çıkmasından sonra çok utanç duydum ve kendimi öldürmek istedim. İntihara teşebbüs ettim. Hala kendime gelebilmiş değilim” dedi.

Seçil Erzan davasında yeni iddianame: Nur Erkasap Erzan ile hareket etmekle suçlandı

‘İŞİN İÇİNDEN ÇIKAMADIM’

Döviz bürosunun sahibi Serkan Çelik’in masum olduğunu söyleyen Özalp, “Bataklığa saplandım. Çıkmaya çalıştıkça da daha da battım. Bunun sebebi de döviz ve altın kurundaki dalgalanmalardır. Böyle olunca müşterilerimin de paralarını çekme istekleri arttı ve ben de işin içinden çıkamadım. Parasını çekmek isteyen müşterimin talebini başka bir müşterimden karşılamaya çalıştım. Şikayetçilerin de paraları böyle böyle eridi gitti” dedi.

‘ADALET YERİNİ BULDU’

Şüphelilerden Serkan Çelik, avukatı Cengiz Varol’un yaptığı itirazlar sonucu dün akşam tahliye edildi. Serbest bırakıldıktan sonra yakınlarının cezaevi önünde karşıladığı Serkan Çelik, “Ben işimi yaptım, iş birliği yapmadım. İftiraya uğradım. Adalet yerini buldu” dedi.

‘BOZULAN İMAJININ TAMİRİ İÇİN BELKİ DE SENELERCE UĞRAŞMAK ZORUNDA KALACAK’

Serkan Çelik’in Avukatı Cengiz Varol da “Hatırlanacağı üzere Hatice Özalp, Serkan Çelik’in yolsuzlukların hiçbirinden haberinin olmadığını ve masum olduğunu ifade etmişti. Ayrıca MASAK görevlileri tarafından hazırlanıp dosyaya sunulan uzman mütalaasında da Serkan Çelik’in sahibi olduğu şirketlerde herhangi bir usulsüzlük olmadığı da tespit edilmişti. Tüm bunları dikkate alan İzmir Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği, Serkan Çelik’in tahliyesine karar verdi. Çelik şimdi gerek kendi gerekse şirketinin bozulan imajının tamiri için belki de senelerce uğraşmak zorunda kalacaktır. Bunu kimin telafi edeceği sorusu yanıtsız kalacaktır” diye konuştu.