Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ebediyete intikal edişinin 86. yıl dönümünde, 10 Kasım programları kapsamında İzmir Büyükşehir Belediyesi, ‘Ata’ya saygı yürüyüşü’ gerçekleştirdi. Yürüyüşe, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, CHP İzmir İl Başkanı Şenol Aslanoğlu, ilçe belediye başkanları, CHP’li ilçe başkanları ve vatandaşlar katıldı. Yürüyüşte, 350 metrelik Atatürk posteri, Kordon boyunca taşındı. Alsancak Liman’dan başlayan yürüyüş, Cumhuriyet Meydanı’nda sona erdi.
Cumhuriyet Meydanı’nda ise “İzmir Atası’nın İzinde” koreografisiyle gösteri düzenlendi. Törende konuşma yapan Başkan Tugay, ülkenin halen Atatürk’ün işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine ulaşamadığını ancak hedefe ulaşmak için durmaksızın çalışacaklarını söyledi.
"ATALARIN EN BÜYÜĞÜ..."
Ulu Önder Atatürk’ün anlamına değinerek konuşmasına başlayan Tugay, şunları söyledi:
“Bugün, 10 Kasım. Ülkemizin, milletimizin en hüzünlü günlerinden biri. Bir ulus düşünün tam 86 yıldır aynı gün aynı saatte sirenler eşliğinde ölen. Bir ulus düşünün tam 86 yıldır aynı gün aynı yeniden doğan. Bir ulus düşünün sonsuza kadar yaşayacak olan. Bir lider düşünün. ‘Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti, ilelebet payidar kalacaktır’ diyen. Yaşadığı kısacık hayatta ulusunun payidar kalması için bir liderin yapabileceği en muhteşem işleri yapan. Bir lider düşünün, dünyanın tüm mazlum milletlerine ilham olan. Ataların en büyüğü... Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu… Büyük önderimiz… Bugün günlerden 10 Kasım. Bugün senin Türk milletinin hafızasına gömülerek sonsuza kadar yeniden doğduğun gün. Sensizliğin 86. yılında kurduğun Cumhuriyet'in fikri hür, vicdanı hür evlatları olarak bizler, sonsuz hatıratının huzurunda tarifsiz bir özlemle duruyoruz.”
"BUGÜN GÜNLERDEN AYNI ZAMANDA MAHCUBİYET"
Atatürk’ü mahcubiyetle andıklarını belirten Tugay, şu ifadeleri kullandı:
“Liderlerin en büyüğü… Bugün günlerden aynı zamanda ne yazık ki mahcubiyet. Bizlere emanet ettiğin Cumhuriyet’i, muasır medeniyetler seviyesine ulaştırmayı hak ettiğince başaramadık. Mahcubuz. Mahcubiyetimiz mecburiyetimizdir. Bu ülkeyi, senin tarif ettiğin seviyeye getirmeye mecburuz. Şehrimize ‘güzel İzmir’ diyen en kıymetli hemşerimiz… Senin ‘güzel İzmir’ dediğin bu aziz şehrin fikri hür, vicdanı hür temiz kalpli insanlarının belediye başkanı olarak sorumluluğumun farkındayım. Bu yolda çalışırken, senin ilke ve devrimlerine son nefesime kadar bağlı kalacağım. Şehrimiz adına sana söz veriyorum. Ahlaka, bilime halk ve yurt sevgisine sıkı sıkıya sarılacağız. Türkiye Cumhuriyeti’ni ilelebet payidar kılacağız. Ant olsun ki çok çalışacağız, akılla çalışacağız. İnançla, vicdanla ve umutla çalışacağız. Mucizeler yaratarak çalışacağız ve bize emanet ettiğin bu güzel ülkeyi muasır medeniyetler seviyesinin en üstüne taşıyacağız. Yolun yolumuzdur, özlemin ise sonsuz.”