İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, Demirtaş'ın Akşener'e yazdığı mektupla ilgili "Bununla ilgili konuşmak istemiyorum. Çünkü siyasette böyle bir metot yok. Ama bizim kesin olan çizgilerimiz var" dedi.

Edirne Cezaevi'nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’e açık mektup yazdı. Demirtaş mektubunda Akşener'e sorular yöneltti, "Size hak olan müzakere siyaseti, HDP için neden bir hak değil? HDP’nin, oy vereceği cumhurbaşkanı adayı ile müzakere yapmasının nasıl bir sakıncası olabilir" ifadesini kullandı. https://tele1.com.tr/son-dakika-demirtastan-aksenere-acik-mektup-801677/ 'SİYASETTE BÖYLE BİR METOT YOK' Demirtaş'ın mektubu Halk TV canlı yayınında İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem'e soruldu. Erdem "Ben Selahattin Demirtaş'ın mektubu hakkında konuşmak istemiyorum. Çünkü siyasette böyle bir metot yok. Ama biz kendi düşüncelerimizi söylüyoruz. Açık söylüyoruz. Hatırlarsanız bu yayınlarda söyledim. AYM kararlarına uyulması, kayyum uygulamalarının demokrasiye aykırı olduğu yahut AİHM kararına uyarken iktidarın sevdiği ya da sevmediği tutuklu gibi bir ayrımın olamayacağını... Bunlar yeni söylediğimiz şeyler değil" dedi.

'KESİN ÇİZGİLERİMİZ VAR'

Sözlerine "Ama bizim kesin olan çizgilerimiz var" diye devam Erdem, şu ifadeleri kullandı: "Milletin çizgisi olduğuna inandığımız için biz onu ortaya koyuyoruz. Her siyasi parti milletin sesidir. Milletin temsilcisi olduğu, milletin değerlerini temsil ederek bunu gündeme getirdiği zaman ancak teveccüh görür ve yaptığı siyaset bir işe yarar diye düşünüyorum. 85 milyonun da inandığını düşündüğümüz terör konusundaki şeylerimiz netti. Bunu hep söyledik, bugünde netiz dolayısıyla bizde değişen bir şey yok. Hep aynı şeyi söylüyoruz." https://tele1.com.tr/aksener-bundan-sonra-yapmayacagim-soz-801105/

DEMİRTAŞ MEKTUBUNDA NE DEMİŞTİ?

İYİ Parti lideri Meral Akşener, “CHP, HDP ile görüşebilir bu net. Ama bize asla getiremez” demişti. Demirtaş bu sözler sonrası Akşener'e mektup yazmış, "Açık açık sormam gerekiyor" sözleriyle özetle şu soruları yöneltmişti: "HDP’li seçmen olarak benim oyumu istiyor musunuz? Yerel seçimlerde Millet İttifakı’nın belediye başkanlarının kazanmasını sağlayan HDP oyları için ‘istemem’ demediğinizi de hatırlatırım. Arkadaşlarınız HDP seçmeninin oylarıyla bakanlık koltuklarına oturmaya adaylarsa bizi ikna etmeniz gerekmez mi? Demokratikleşmeye dair talepleri taviz olarak mı görüyorsunuz? Eğer iktidar olursanız ve HDP’nin talepleri sizin masanıza gelmeyecekse bize hangi masayı öneriyorsunuz? HDP de HDP seçmeni de eşitler arası, omuz hizasında yapılacak bir müzakere dışında hiçbir üstenci, dayatmacı, egemen bakış açısıyla yaklaşımı asla kabul etmeyecektir. Sorunlarımızın demokratik siyaset alanında, barış içinde, konuşarak çözülmesi dışında herhangi bir yöntemi benimsemiyoruz. Sizin önerdiğiniz başka bir yöntem var mı?"
Muhabir: Bişar Arslan