İşte Yıldırım’ı İmamoğlu’nun karşısına çıkmaya zorlayan faktör!

Yayın tarihi: 14 Haziran 2019 Cuma 2:26 pm - Güncelleme: 14 Haziran 2019 Cuma 2:28 pm

Gazeteci Kadri, Gürsel, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve partisinin 23 Haziran’da tekrar edilecek İstanbul Büyükşehir Belediyesi seçimlerinde zafer vaat etmediğini söyleyerek, Yıldırım’ın İmamoğlu ile canlı yayına çıkma nedenini açıkladı.

Al Monitor’e yazan Gürsel, Yıldırım ve İmamoğlu’nun 16 Haziran’da karşı karşıya geleceği tartışmaya da değindi. Erdoğan’ın 17 yıllık iktidar geçmişinde TV tartışmalarından kaçındığının altını çizen Gürsel, “İmamoğlu’nun Yıldırım’la arasındaki 13 bin oyluk farkı daha da açması bekleniyor. Yıldırım’ı sonunda TV’de İmamoğlu’nun karşısına çıkmaya zorlayan faktör de bu zaten: Mayıs ortası ile haziranın ilk haftası arasında yapılan anketlerde geride gözükmesi ve ekran performansı ile bu farkı kapatabileceğini umması” dedi.

Gürsel, seçmenlerin üzerinde ekonomik kriz, işsizlik ve YSK’nın İstanbul kararının önemli olduğunu söyledi.

Gürsel’in yazısının bir bölümü şöyle:

“İkinci konu ise YSK’nın İstanbul’da seçimi iptal etmesi. 31 Mart’ta Yıldırım’a oy verdiğini belirten her on kişiden ikisi YSK’nın bu kararını doğru bulmadıklarını belirtmiş. Ayrıca, yine Yıldırım’a oy veren her dört kişiden biri İmamoğlu’nun 18 günlük belediye başkanlığı döneminde yaptığı icraatları takip ettiğini ve beğendiğini söylemiş.

Bu vaatlerine rağmen Yıldırım’ın 23 Haziran seçimine dezavantajlı bir konumda girmekten kurtulamamasında rol oynayan sadece ülkedeki ekonomik kriz şartları ve İmamoğlu’nun farklı kesimlere dokunmayı başaran etkili performansı değil. Partisi AKP ve iktidarın ciddi bir dağınıklık ve koordinasyonsuzluk içinde olması da Yıldırım’a zarar verdi, veriyor.

Pontus iddialarının İstanbul’da yaşayan 2,5 milyon Karadenizli seçmenin oy tercihi üzerinde bir etkisi olacaksa, bunun AKP lehinde tezahür etmeyeceği öngörülmeli.

İktidarının ilk döneminde etkin, disiplinli ve arzulu bir seçim kazanma makinesi olarak çalışan AKP, iktidarda geçen 17 yılın sonunda ve İstanbul’daki 23 Haziran seçimlerine günler kala, kafası karışık, söylem bütünlüğünü yitirmiş, moralsiz, disiplinsiz ve isteksiz bir durumda görünüyor.”