İşte Gezi davasında karşı oy veren hakimin beraat gerekçeleri

Yayın tarihi: 25 Nisan 2022 Pazartesi 11:32 pm - Güncelleme: 26 Nisan 2022 Salı 6:31 am

Gezi Parkı protestolarını finanse ve organize etmekle suçlanan Osman Kavala, Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi’nin yargılandığı davada karar çıkarken bir üye hakim karşı oy kullanarak sanıkların beraatini ve tahliyesini taleğ etti. Karşı oy kullanan hakim Kürşad Bektaş’ın beraat ve tahliye gerekçeleri ise belli oldu.

Gezi Parki protestolarına ilişkin beraat kararlarının bozulmasının ardından yeniden görülmeye başlanan Gezi Davası’nın 6. duruşması, Çağlayan’da bulunan İstanbul Adliyesi 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde kaldığı yerden devam etti.

Bugün görülen karar duruşmasında iş insanı Osman Kavala’ya ‘hükümeti ortadan kaldırmaya teşebbüs’ten ağırlaştırılmış müebbet cezası verildi. Mücella Yapıcı, Çiğdem Mater, Hakan Altınay, Mine Özerden, Can Atalay, Tayfun Kahraman ve Yiğit Ali Ekmekçi ise 18’er yıl hapis cezası alarak tutuklanmalarına hükmedildi.

BİR HAKİM KARŞI OY KULLANDI

Karar, oy çokluğuyla alınırken, hakim Kürşad Bektaş karşı oy kullandı. Karara muhalif kalan Bektaş, dosyada dinleme kayıtlarından başka delil olmadığını belirtti.

Diken’in haberine göre; Bektaş’ın tahliye ve beraat gerekçeleri şöyle:

“İlk dinleme kararının 18 Haziran 2013 tarihinde TCK’nin 220’nci maddesinde düzenlenen ‘suç işlemek amacıyla örgüt kurmak’ suçuna ilişkin olarak alındığı, TCK 312’nci maddesi kapsamında ‘hükümete karşı suç’ suçundan alınan dinleme kararı olmadığı, daha sonra dinlemenin uzatılması talep ve kararlarında ayrıca TCK 312’nci maddesinin de eklendiği, ancak bu suçun bu tarihlerde CMK’nin 135/8’inci maddesinde sayılan ve yasal dinlemeye konu suçlardan olmadığı, ‘anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlardan, hükümete karşı suç’ suçunun 2 Aralık 2014 tarihinde CMK’de yer alan dinleme kapsamındaki suçlara eklendiği, bu tarihten sonra da alınan bir dinleme kararının bulunmadığı, dosyadaki tüm dinleme kayıtlarının 2 Aralık 2014 tarihinden önce olduğu, bu haliyle dinleme kayıtlarının kanuna ve hukuka aykırı delil niteliğinde bulundukları, CMK 206/2-a, CMK 217/2, CMK 230/1-b maddeleri doğrultusunda yapılan değerlendirme ve yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre dosyadaki dinleme kayıtlarının yasak delil mahiyetinde olduğu, sanıkların kanuna aykırı dinleme kayıtlarına karşı beyanları da yasak delile dayandığından hükme esas alınamayacağı, aksi kabul edilse dahi kayıtlarını destekleyen somut kanıtlar olmadığı ve tek başına dinleme kayıtlarının sanıkların üzerlerine atılı suçlardan mahkumiyetlerine yeter olmadığı anlaşılmış olup sanıkların üzerlerine atılı suçlardan cezalandırılmalarına yeter her türlü kuşkudan uzak somut, kesin ve inandırıcı başkaca delil de bulunmadığından beraatı, tutuklu sanık Osman Kavala’nın tahliyesiyle diğer sanıkların tutuklanmaması görüşündeyim.”

Gezi kararı Çağlayan Adliyesi önünde protesto ediliyor!

Çizim: Murat Başol