İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun 19 Mart'ta şafak operasyonuyla bir biçimde gözaltına alınmasının ardından Saraçhane'yi yalnız bırakmayan İstanbullular bugün de belediye binası önünde toplandı.
Saraçhane'de bugün de "Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz", "Diktatör Tayyip", "Mustafa Kemal'in askerleriyiz", "Hak, hukuk, adalet" sloganları atıldı. Gençler mikrofonu ellerine alarak kalabalığa seslendi.
Bugün de belediye binası önünde konuşma yapan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, vatandaşları "Hoş geldiniz" diyerek karşıladı. Özel şunları söyledi:
"BU MEYDANDA TOPLANMANIN ŞARTLARI DEVAM ETMEKTEDİR"
"Dünya siyaset tarihine geçecek birlikteliklere imza atıyoruz. Bugün 6. gün. Bir meydan, bir miting, bir konuşmacı... Yılda birden çok olsa çok olur. Ama bu bir meydan mitingi değil bu faşizme karşı meydan okuma eylemi.
Eğer bir ülkede halkın dediği oluyorsa, kimin yöneteceğine halk, kimin geleceğine, gideceğine halk karar veriyorsa orada halkın egemenliği, demokrasi vardır. Ama bir ülkede babadan oğula devredilen iktidarlar varsa orada monarşi, krallık vardır. Bir ülkede kimin yöneteceğine halk karar vermişken birileri kimin gideceğine karar veriyorsa orada darbe vardır, darbeciler vardır, faşizm vardır. İşte bu yüzden normalde Saraçhane'de toplanır bir miting yapar dağılırız. Ama biz Saraçhane'de toplanıyoruz, ardından dağılamıyoruz. Çünkü dağılmanın bedelini biliyoruz. Belki ilerleyen saatlerde ayrılıyoruz ama kalbimizi, gönlümüzü, aklımızı, cesaretimizi bu meydana emanet edip ilk fırsatta bir sonraki akşam yine koşup buraya geliyoruz. Çünkü bu meydanda toplanmanın şartları devam etmektedir, dağılmanın şartları oluşmamıştır. Sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz.
Tayyip Bey'in hesaba bak; 'İlk gün olur, sonra durulur, üçüncü gün unutulur. Tayyip Bey burada senin yaptığını yanına bırakacak kimseyi görüyor musun?
Onların seçtiği fakir ile fukura ile öğrenci ile genç ile uğraşır. Ama benim atadığım ben helikopterle hangi kupon araziyi beğendiysem not alır. Çok sıkışırsam satacak bir şey bulamazsam İstanbul'un bağrına bıçak saplarım. Benim yandaşlarım parasını para eder. Bir boğaz daha açarım, Kanal İstanbul yaparım. Etrafını da Katarlılara satarım' diye hesapladı.
“OSMANLI TOKADI ATMAK İSTEYENLER DEMOKRASİ TOKADI İLE KARŞILAŞTI”
Bu hesap 31 Mart 2019'a kadar tuttu. Dört tane gökdelen ile aldığı şehre 256 gökdelen oturttu. Katarlılara söz verdi, hayali Kanal İstanbul'du. Ama İstanbullular İstanbul'un emanetini Ekrem İmamoğlu'na verdiler.
Mehter marşları söyleyerek geldiler. Ama milletin tepkisini görünce hızla sıvıştılar. Osmanlı tokatı atmak isterken demokrasi tokatı ile tanıştılar. Ekrem evladınız, abiniz, kardeşiniz bu güzel şehre hizmet etmek için var gücü ile gece gündüz çalıştı.
"TAYYİP BEY İMAMOĞLU'NUN ADAYLIĞINDAN KORKUYORDU"
Tayyip Bey Ekrem İmamoğlu'nun adaylığından korkuyordu. Biz Türkiye'de ilk kez adayı bütün üyelerimizle seçmeye karar verdik. Üye sayımız tırmandı. 31 Mart'ta demokrasi devrimine hazırlanırken hazımsızlar ön seçim oylarından korkarak hızla harekete geçtiler. Açtıkları 5 daba yetmezmiş gibi 35 yıl önce İstanbul Üniversitesi'nin ilanla çağırdığı, gelip başvurduğu, belgelerini tamamladığı, fark derslerini verdiği, 10 dersi 'ihtiyaç görüldü' diye baştan verdiği, diploması elindeyken 35 yıl sonra Ekrem Başkan'ın diplomasını bir gecede iptal ettiler. Şimdi gençler okullarda boykot yapınca onlara vizeleri hatırlatanlar var. Öğrenciler de diyor ki; 'Vizenin ne önemi var, diplomanın garantisi yok'
Bu diploma iptaline ve ertesi sabah Ekrem Başkan'ı evinden, eşinin yanından, evlatlarının yanından ve İstanbul'dan koparmalarına şahit olduk ama buna teslim olmadık, olmayacağız.
Köprüleri kaldırdılar, yolları kapadılar. Size engel olamadılar ama gelmeye çalışan arkadaşlara Galata'da engel oluyorlarmış, şiddet uyguluyorlarmış. O şiddeti yapanı da talimatı vereni de uyarıyorum! Aklınızı başınıza alın. Oraya en yakın arkadaşlar hızlı bir şekilde intikal etsinler bizim örgütten.
“O İKİ MERKEZ KANAL DÜŞÜNEDURSUN”
Dün dedim ki kanal kanal bakın. Kim veriyorsa baş tacı, kim vermiyorsa artık onların kanallarını izlemeyin, reklamlarını izlemeyin dedim. Dün biz bunu söyleyince hiç vermeyen ikisi, ekranı bölmüş ikiye, ortaya sizi koymuş, iki yana yorumcuları koymuş; ha vermiş, ha vermemiş. Parayı senden benden kazanan, seyircisi yüzde 70'i bizden olan o iki merkez kanal düşünedursun.
ÖN SEÇİMDE OY KULLANANLARIN SAYISINI AÇIKLADI, İMAMOĞLU'NA SELAM GÖNDERDİ
Şimdi bir selam alacağız ve selam vereceğiz. Dün 1 milyon 653 bin CHP üyesi Ekrem İmamoğlu'na oy verdi. Ama esas darbe sabahı kalkıp da 'Artık Ekrem İmamoğlu'nun adayı tüm Türkiye'ye emanettir' deyip dayanışma sandığı koyduğumuzda, dün sandık başına koştu Türkiye. Dayanışma sandıklarında dün 13 milyon 844 bin 70 oy kullanıldı.
Şimdi toplam kullanılan 15 milyon 497 bin 957, 15 milyon buçuk oy adına şu anda odasına gelen televizyondan sizi izleyen Ekrem İmamoğlu'na selam olsun. Ekrem Başkanım görüyor musun? Bu meydan seni selamlıyor. Cumhurbaşkanı adayını, Türkiye Cumhuriyeti'nin bir sonraki cumhurbaşkanını selamlıyor. Ekrem Başkan da Saraçhane'yi selamlıyor.
CAN ATALAY'DAN MESAJ
Silivri'den bir not daha var, ben diyor 'Seçilmiş TİP Hatay Milletvekili Şerafettin Can Atalay...' Gezi'de nasıl omuz omuza direndiysek, bugün de öyle direniyoruz. Ekrem Başkan bugün misafirliğimize geldi, ona çok iyi bakacağız hiç merak etmeyin. Beraber çıkacağız, beraber mücadele edeceğiz; kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiçbirimiz.
Yarın sabah saat 9:30'da Ekrem Başkanımızın yanında olacağım, ona sizden selam götürüyorum. Kötülerin ittifakını, Türkiye ittifakı yenecek, and içiyoruz.
“KARDEŞLİĞİMİZ ENGELLENEMEZ”
Şimdi buradan bir meydan okuyacağız. Madem istiyorsunuz, buradan Türkiye'de ister belediye başkanı ister milletvekili olsun; Tayyip Erdoğan'ın içeri attığı herkes için demokrasiyi savunuyoruz. Silivri'deki Ümit Özdağ'a, Edirne'deki Selahattin Demirtaş'a selam olsun. Tayyip Erdoğan kimi haksızca içeri atarsa bu meydan onun karşısındadır. Türkiye'yi, demokrasiyi, laik Türkiye Cumhuriyeti'ni savunuyoruz. Türkiye birdir, bütündür, bölünemez, kardeşliğimiz engellenemez.
Bütün özgürlüklerin, bütün birlikteliklerin, yarınların, Türkiye'nin bir Suriye, Afganistan, İran olmamasının garantisi laikliktir, Türkiye laiktir laik kalacak.
Tayyip Bey'in yaptığı kötülükten bahsedeceğim, ismini duyunca meydan ayağa kalkıyor. Bir meydan okuma var ona. Ekrem Bey bir meydan okuyacak sonra hep beraber meydan okuyacağız.
“İMAMOĞLU'NUN DOSYASININ TRT 1'DEN CANLI YAYINLANARAK YARGILAMANIN YAPILMASINI İSTİYORUZ”
Kaç gündür takip ediyorsunuz arkadaşlarımızı büyük yalanlarla karalamaya çalışıyorlar. Büyük haksızlıklarla saldırarak yolsuzluk, hırsızlık, rüşvet yalanlarına sarılıyorlar. 'Müfettişler şunu buldu', 'kanıt bu' diyemiyorlar. 'Gizli tanık' diyorlar. Delil yok şahit var. Şahit kim? Bir tek savcı biliyor. Bir sürü yalan. Bir kere hesap ortada. Tayyip Bey'in ve atadıklarının yaptıklarının iki katını, Ekrem Bey yarı fiyatına yapmış. İleride çok büyük bir kampanya başlatarak İmamoğlu'nun tutuksuz yargılanmasını, bir cumhurbaşkanı adayının eşit şartlarda yarışması için tutuksuz yargılanmasını talep edeceğiz. Ekrem Bey ve biz meydan okuyoruz: İster tutuklu olsun ister tutuksuz, şartlarımız değişmez; ama tutuksuz yargılanması önemli, biz tarihi bir adım atıyoruz. Ekrem İmamoğlu'nun dosyasının TRT 1'den canlı yayınlanarak yargılamanın yapılmasını istiyoruz.
Ey Tayyip Erdoğan, ey Tayyip Erdoğan'ın aparatı Akın Gürlek… Cesaretiniz varsa o yalan dosyayı canlı yayında soruları verin, gerçekleri Ekrem İmamoğlu alnınıza çaksın. Tayyip Bey, benim belediye başkanım senin sorularını canlı yayında yayınlanacak mahkemede cevaplamaya, seni rezil rüsva etmeye, savcının yalanlarını burnundan getirmeye, seni milletin önünde sorgulamaya, iftirayı alnına vurmaya hazır; senin savcın karşımıza çıkmaya hazır mı? İmamoğlu'nun yargılanmasının TV'lerde canlı verilmesini, cevapların teker teker kanıtlarıyla verilmesini teklif ediyorum. Siz soruları canlı yayınlayın, millet hırsızı canlı görsün. Biz varız, Tayyip Bey buna yanaşamaz."