İstanbul’da vaka sayısı yüzde 50’yi aştı! 40 bin sağlık çalışanının testi pozitif çıktı

Yayın tarihi: 14 Ekim 2020 Çarşamba 7:33 pm - Güncelleme: 14 Ekim 2020 Çarşamba 8:49 pm

Şu an herhangi bir ek tedbir almayı düşünmediklerini belirten Sağlık Bakanı Koca, İstanbul’da vaka sayısının son 1 ayda yüzde 50 arttığını belirtti.

Açıklamasında illerdeki koronavirüs vakalarına ilişkin verileri paylaşan Koca, İstanbul’da vaka sayısının son 1 ayda yüzde 50 arttığını açıkladı.

Koca, şöyle devam etti: “Ankara’da ise son bir ayda yüzde 60 azalma görüldü. Son üç günde bu azalıştan sonra yüzde 4 gibi bir artışı görüyoruz. Yatışlarda bir değişiklik olmadığını görmüş oluyoruz. İzmir son 1 ay içinde yüzde 50 azalış var. Kocaeli’de yüzde 30, Denizli’de yüzde 35, Kahramanmaraş’ta yüzde 40 artış olduğunu son aya göre görmüş oluyoruz.”

Koca ayrıca hasta-vaka ayrımına da değindi. “Türkiye olarak pandemideki mücadelemizi vaka-hasta kavramlarıyla gölgelemeyelim” diyen Koca, “Bu tablo Temmuz ayından itibaren gündeme gelen ve bizim hasta olarak tanımladığımız semptomu olan testi pozitif olan kişiler olarak tanımladık. Daha önce bu kesitsel taramalar olmadığı için daha şeffaf olmak anlamında hasta tanımını kullandık” ifadelerini kullandı.

Sağlık çalışanları içinde testi pozitif olanların sayısının 40 bini geçtiğini belirten Koca, “Hayatını kaybedenlerin sayısının 107 olduğunu söyleyebilirim” dedi.

Koronavirüs kaynaklı toplam can kaybı 9 bini aştı

Bakan Koca’nın açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

  • “Koronavirüsle artık çok şey biliyoruz. Kuralların sonuçları hakkında, somut, ölçüelebilir tecrübelerimiz var. Salgının maske, mesafe ve temizlik tedbirlere uyuldukça gerilediği, uzaklaştıkça tırmanışa geçtiğini görüyoruz.
  • Ekim ayındayız. Gribin en yaygın olduğu günlere girdik. Koronaya karşı alacağımız tedbirler bizi gripten de koruyacaktır. 2 virüse karşı tedbir aynıdır. Grip ölüme yol açabilen bir hastalıktır. Buna rağmen genel olarak gribin bulaşmasına karşı yeterli duyarlı değiliz. İki hastalığı birden geriletebiliriz.
  • DSÖ’nün Türkiye hakkında yayınladığı rapor. Türkiye’nin en zengin ülkeler arasında olmamasına rağmen salgında en cömert ülkelerden biri olduğu vurgulanıyor. DSÖ, korona Türkiye raporundan sonra AB ilerleme raporuna değinmek istiyorum. Türkiye bu uygulamaları AB’nin bulaşıcı hastalıklarla ilgili direktiflerine uygun olarak yaptığı vurgu yapılmıştır.
  • Temmuz ayından itibaren normalleşme dönemine geçtik. Sınırlamalar kalktı. Virüs taramalarına başladık. Bu taramalarını havaalanlarında, yurtdışına gidenlere, cezaevinde bulunanlara, asker, sporcu, organize çalışanlarına yapıyoruz.
  • Bugüne kadar hava yoluyla yurt dışına gidenlere yaptığımız test sayısı 490 bin 480’dir. Bu taramalarda 1226 kişide test pozitif çıkmıştır.
  • 15 Ekim’de saha taramasını tekrarlıyoruz. Toplumunun tamamını yansıtacak şekilde örneklem üzerinde çalışma yapıyoruz. Bu çalışma bize toplumun tamamı hakkında bilgi verecektir. Pandeminin ilerleyen alanlarında yurt dışına gidip gelenler, disiplinli olduğumuzu belirtiyorlar. Törenler ve toplu etkinliklerin olduğu ayları geride bıraktık. Kapalı alanlar çok önem kazandı. Aynı işyerinde çalışan kişilerin tedbir almadıklarını duyuyoruz. Maske kuralından ödün verilmemelidir.
  • Maske bazı bilim adamlarınca aşı benzeri bir konu olarak kabul edilmelidir. Aşı, salgına karşı tam bir güvence olarak görülmemelidir. Aşı yaygın olarak yapılabileceği güne kadar kendini virüsten koruyabilenler için bir çare olacaktır. Aşı kendisini virüsten koruyamayanlar için çare değildir. Virüsün yol açtığı hastalık ve tedavisi hakkında çokdaha bilgi sahibi olmakla birlikte risk tabana yayılıyor.
  • Bakanlık olarak gerekli önlemleri alıyoruz. Belirgin semptomu olan kişilerin sağlık kuruluşlarına bir an önce başvurmalarını istiyoruz. İzlediğimiz strateji tedbir ve koruma, tanı ve izolasyonla normal yaşama dönüştür.
  • Girip çıkacağınız yerin risk durumunu HES’le öğrenebilirsiniz. HES koronavirüs konusunda güncel tüm verileri içeren bir nevi haritadır. Bütün pozitifleri takip altında tutarken sizler de lütfen HES’ten yararlanın.
  • Salgınlar yerinde müdahaleleri gerektiriyor. Ülkenin bazı bölgelerine ziyaretlerde bulunduk. Vakaların artış gösterdiği yerlerde sebepleri ortaya çıkararak ek tedbirler aldık. Bazı illerimizde artışlar oluştu. Geçtiğimiz pazartesi günü yüz yüze eğitimde planlanan ikinci aşama ortaya kondu.
  • Salgınla mücadele stratejimizle bu işin üstesinden alnımızın akıyla geleceğiz, şüpheniz olmasın, sizden istediğimiz sabır, sebat ve tedbirlere harfiyen uymaktır.
  • Çalışmalarında aşıya kilitlenen bir kurulumuz daha var. Biraz daha yol alınmasını bekleyerek size detaylı bilgi vermedim. Bugün bu aşamaya geldiğimize inanıyorum. Aşı çalışmalarını doğrudan yürüten uzmanlar da bulunmaktadır. 600 kişilik bir ekip tarafından aşı çalışmaları sürdürülmektedir. Şu anda 4 farklı aşı üzerinden çalışılmaktadır. Başka çalışmalar da vardır. Ekiplerimiz sonuca en kısa zamanda ulaşmak için rekabet içinde, birbirinin başarısı için de dayanışma içindedirler. Şu an aşılardan ikisi insan deneyi çalışmalarına yakındır.
  • Aşı çalışmaları Sağlık Bakanlığımızın himayesi ele alındı. Bulaşıcı hastalıkların geçmişine bakıldığında aşıların kolay bulunmadığı görülür. Bilimsel bilginin üzerine o tarihlere kıyasla kat kat bilgi eklenmiş, teknolojisi mukayese edilmeyecek derecede ilerlemiştir. İşin doğasında bir zorluk olduğu da bilinmektedir. Salgının başlangıcında aşı için öngörülen zaman 12-18 aydır. Salgın 1 yılını doldurmaya yaklaşırken gerçekten önemli gelişmeler ortaya kondu. Çin, Rusya, İngiltere ve bazı ülkeler insan üzerinde deneye geçtiklerini bildirdiler. Bunların hiçbiri satın almak istediğinizde herşeyiyle sonuçlanmış bir aşı taahhüdünde bulunamamaktadırlar.
  • Aşı konusunda dünyadaki durum budur, umut çok yüksek olmakla birlikte temkini ve tedbiri elden bırakmamak mümkündür.

KORONAVİRÜS VAKALARI

  • İstanbul’da son bir ayda yüzde 50 artış, Ankara’da ise son bir ayda yüzde 60 azalma görüldü. Son üç günde bu azalıştan sonra yüzde 4 gibi bir artışı görüyoruz. Yatışlarda bir değişiklik olmadığını görmüş oluyoruz.
  • Bu azalışla birlikte artışın önümüzdeki günlerde daha yakın tedbirlere uyarak azalmasını sağlamalıyız.
  • İzmir son 1 ay içinde yüzde 50 azalış.
  • Genel seyrin İzmir’de iyi olduğunu ama orada da son günlerdeki kısmi artışla tedbirlerin yoğun şekilde hassasiyetle devrede olması gerektiğini görmüş oluyoruz.
  • Kocaeli’de yüzde 30, Denizli’de yüzde 35, Kahramanmaraş’ta yüzde 40 artış olduğunu son aya göre görmüş oluyoruz.

SORULAR VE YANITLAR

  • (İstanbul için yeni önlemler olacak mı?) İstanbul için genel olarak geriye dönüşlerle birlikte artış beklentisi içindeydik. Havaların değişimi ile birlikte kapalı ortamlara geçişin de aile içi bulaş dahil olmak üzere arttırdığını, önemli oranda bu artışın buna bağlı olduğunu görmüş oluyoruz. Şu an kısıtlama anlamında herhangi bir tedbiri düşünmüyoruz. Özellikle sahada yaygın şekilde filyasyon ekiplerimizi daha da arttırdık. Geçen hafta koordinasyon toplantısında daha da arttırmış olduk.
  • Filyasyon süresi ve temasları tespit etmek süresi 7-7,5 saat düşmüş oldu. Her gün çağrı sistemiyle semptomlarını yapıyoruz. Semptomları ilerlediyse hastaneye 112 ile getirirek takibini yapmış oluyoruz.
  • Hastane yatışlarında ciddi bir artışın olmadığını görüyoruz. Doluluk oranlarında bir sorunun olmadığını çok rahat söyleyebiliriz. Maske kullanımını, mesafenin son derece önemli olduğunu, kalabalık ortamlara mümkün mertebe girilmemesi gerektiğini o kalabalık ortamları oluşturmamanın önemli olduğunu görüyoruz.
  • Bilim Kurulumuz özellikle bizim Türkiye olarak toplumsal farklılığımızı göz önüne alarak evdeki kişilerle birlikte 10 kişiyi geçmemek şeklinde aile içi temasların mümkün mertebe azaltılması konusunda tavsiye ve önerisi oldu.
  • Şu dönemde artış olan illerimizde tedbirlere uymakla, filyasyonu sahada yoğun yapmakla sonuç aldığımızı çok iyi biliyoruz. Bunu Diyarbakır, Urfa, Ankara’da gördük. Şu an Ankara’daki yüzde 5 dediğimiz artış hastanelerde yatışlara yansıması olmadı. Bu yükselişin nasıl düşebileceğini toplum olarak da biliyoruz. Toplumun hassasiyet gösterip maske ve mesafe noktasında kalabalık oluşturmaması noktasında hassasiyetle, semptom olduğu takdirde farklı, değişken tedavilerimiz sözkonusu.

VAKA-HASTA AYRIMI

Son haftalar yoğun olarak gündeme gelen bir konu oldu. Vaka ve hasta tanımını yaptığımız günden beri olan bir konu. Türkiye olarak pandemideki mücadelemizi vaka-hasta kavramlarıyla gölgelemeyelim. Biz tedavi rehberimizde semptomu, yani bulgusu olan kişilere test yapan ülkeler arasındayız.

Oxford’un hazırladığı dünya haritasında Türkiye olarak biz semptomu olan kişilere test yapan ülkeler arasında yer alıyoruz. Bu semptomu olan kişilere yaptığımız testler dışında Temmuz ayından itibaren de bizim özellikle kesitsel taramalar; yani ülkeler arası geçişlerin olduğu dönemlerde havaalanında gelen, yurtdışına gidenlere yapılan testler. Askeri celp ve terhis döneminde yapılan testler, cezaevinde, sporculara yapılan testler, OSB’lere yapılan testler gibi taramalar oldu. Ayrıca saha taramalarımız oldu. Daha önce 153 bin kişiye yapıldı. Yarından itibaren de haneler tespit edildi, geç olmadan saha çalışmasını tekrarlamak istiyoruz. Bu tablo Temmuz ayından itibaren gündeme gelen ve bizim hasta olarak tanımladığımız semptomu olan testi pozitif olan kişiler olarak tanımladık. Daha önce bu kesitsel taramalar olmadığı için daha şeffaf olmak anlamında hasta tanımını kullandık. Bu kesitsel taramaları da yer yer bildiriyor olmuş olacağız. Açıkladığımız rakamları DSÖ ile paylaşıyor olacağız.

Bunları yer yer sizlerle paylaşıyor olacağız. Bu ayrımı yapmak içindi. Farklı bir şey değildi. Test politikasına ilave olarak taramaları yapmak gibi yaklaşımla ilave olmuş oldu. Oraya hasta yazılmış olması rakamı şeffaf bir şekilde vermek içindi. Bu anlamda kafa karışıklığının olmaması gerekiyor. Testi pozitif olan herkesi izole ediyoruz. Pozitif olan, semptomu olmadan kişi de bulaştırıcıdır, evet öyledir. Pandemide mücadelede bunu mutlak izole ediyor olmanız gerekiyor. İzole ettiğimiz yetmiyor, o kişinin filyasyonunu da yapıyoruz, temaslılarını da buluyor onları da izole ediyoruz. Semptomu olmayan taşıyıcılar ve temaslılardan bahsediyorum. Bunları ayrıca HES’e de kaydediyoruz. Siz eğer bunu gizleyebilir durumda olursanız pandemi ile mücadele edemezsiniz. Sonuç olarak sizin yaptığınız, pandemi ile mücadelenin ötesine geçmiş oluyorsunuz. Vatandaşımız müsterih olsun. Sadece testi pozitif olup bulaştırmaz diye o kişiyi izole etmeden pandemide siz başarıyı sağlayabilir misiniz? Bütün sahadaki çalışmalarla, filyasyon ekibiyle yoğun bir izolasyonla takiple birlikte o kişileri oluşturduğumuz çağrı sistemiyle her gün ayrıca semptom takibi yaparak arıyoruz. Pandemide asla taviz vermiyoruz sahada. O nedenle sonuç alıyoruz. Vatandaşımıza ilk günden beri verdiğimiz bütün rakamların doğru olduğundan emin olunsun.

YÜZ YÜZE EĞİTİM

Bu dönemde yüz yüze başlayan öğrencilerde salgının seyrini bilmek istiyoruz. Yaş grubuyla ilgili vaka seyrini, sayılarını tekrar değerlendirip gerektiğinde kademeli olarak geçişe geçmiş olacağız. Burada salgının seyri, yüzyüze eğitimle yaş gruplarındaki dağılımın nasıl şekillendiğini gördükten sonra gündeme alınmış olur. İki üç haftanın değerlendirmek için önemli olduğunu düşünüyorum.

AŞI ÇALIŞMALARI

Daha önce bahsettiğim bir aşının üretim aşamasına söylemiştim. İkinci aşının da çok yakın olduğunu ifade ettim. Birinci aşının dolumu bugün bitti. Yarından itibaren sterilite aşamasına geçilmiş olacak. 2 hafta kadar sürmüş olacak. Bu arada aşı yapılacak kişilerin tespiti ve o kişiler üzerinde karantina ve testlerle ilgili bir zaman dilimi söz konusu olmuş olacak. 2 haftalık dönem sırası gönüllüleri almış olacağız.

İkinci aşı için üretim safhasına gelinmiş oldu. Zannediyorum bir ve iki hafta içerisinde gelişmeleri aktarmış oluruz. Aşı konusunda oldukça umut veren bir yol aldığımızı, şu an toplam 13 tane farklı, sadece tek tip aşı değil farklı açı çeşitleri üzerinde çalıştığımızı ve toplam 13 tane aşının hatta 2 aşının ilave olma ihtimali var. Bu konuda umut vaadeden bir noktada olduğumuzu çok rahat söyleyebilirim. Çin ve Feizer’in faz3 çalışması başladı. Vatandaşımız üzerinde etkisini görerek aksiyon almak için izin verdik. Şu ana kadar olumsuzluk görülmedi. 3-4 hafta sonra daha net bilgiye ulaşabiliriz. Onu da zaten aktarmış oluruz.

Bu aşılarla ilgili gerektiğinde aşının uygunluğuna kanaat getirdiğimizde de vatandaşımıza uygulama noktasında girişimlerimizin devam ettiğini söyleyebiliriz. Muhtemelen yılbaşından önce de olabilir, uygulama anlamında söylüyorum, yurt dışı aşının. Yerli aşı için de insan deneyleri sonrasında gelişmeleri aktarmış oluruz.

GRİP AŞISI

Bu dönemde herkesin grip aşısı yaptırmasıyla ilgili yanlış bir kanaat var. Dünyada grip aşısının toplamda üretiminde yüzde 20 artış oldu. Öncelikle riskli, kişilere, koronavirüs bulaştığında daha riskli olabilecek kişileri tespit ederek başlıyoruz. Önümüzdeki günler uygulamasına da geçilmiş olacak. Bizim şu an sadece 1,5 milyon aşı gelmeyecek. Geçen yıl 1 milyon 350 bin aşı gelmişti. Bu yıl daha fazla aşımız olacak. Daha da arttırma gayreti içindeyiz. Aşı Türkiye’de ruhsatlı ise bunu herkes getirip verebilir. Ruhsatlı değilse halk sağlığı alabilir. Halk sağlığının alımını DMO üzerinden gerçekleştiriyoruz. Eğer TEB’in yurtdışında ruhsatlı bulduğu aşı varsa getirebilir. Ruhsatlı olmazsa halk sağlığı rahatlıkla alır.

YENİ TEDBİRLER ALINACAK MI?

Şu an herhangi ilave bir kısıtlamayı, sokağa çıkma yasağı gibi bir durumu asla düşünmüyoruz. Özellikle Avrupa’da son haftalar giderek arttığını biliyoruz. Önümüzdeki haftalar daha da artacağı kanaatini taşıyorum. Bizim dışımızdaki ülkeler bu anlamda tedbir almama noktasında bir çaba içindeler. Maske uygulamaları bazı ülkelerde İspanya, Hollanda gibi yeni yeni devreye girmeye başladı. Biz temasın ortadan kalktığı durumlarda uygulama zorunluluğu getirmiştik. Yurt dışı ülkelerden farklılığımız biz yaygın test yapıyoruz. Bir diğer farklılığımız dünyanın birçok ülkesinde olmayan filyasyon dediğimiz temaslı takibini yapıyoruz.

Avrupa bunu yapmıyor. Solunum sıkıntısı başlamadıkça İngiltere ve benzeri ülkelerde olduğu gibi, kişinin hastaneye gelmesi bile istenmiyor. Biz ise iki semptomu olduğunda test yapmaya başlıyoruz. Bu kişilerin hepsine de temaslı takibi yapıyoruz. Bu kişileri izole ettiğimiz gibi temaslı olan kişileri de izole ederek, kolluk kuvvetleri ile takip ederek bir izolasyon dönemini geçirmiş oluyoruz. Bunu Avrupa ülkelerin hiçbiri bu anlamda takip etmiyor. Biz çağrı sistemi ile gerektiğinde her gün bu kişileri aramış oluyoruz. Erken dönemde antiviral ilaçları kullanabilir farklılığımız var. Bütün bunlar pandemi ile mücadelemizde bizi yurtdışına karşı farklı kılıyor, avantajlı kılıyor. Ben 3-4 hafta önce söylemiştim. Avrupa bu yaklaşımını sürdürürse vaka sayıların artacağını konuşmuştuk. Avrupa’da artışın olduğu ve bizde 3-4 hafta öncesinde başlayan düşüşler sözkonsu oldu. Bu tedbirlerdeki farklılığımızdan dolayı oldu. Ankara yüzde 60 oranında düşmüş oldu. Bunu düşürebilmek ciddi kısıtlamalar yapmamakla mümkün olabiliyor.

Şimdi havanın değişikliğiyle ev içi bulaşların arttığını görüyoruz. Ev içinde ziyaretçilerin yapılmaması, hane halkı ile birlikte en fazla 10 kişi hatta 10 kişi bile olmaması gerektiğini söyleyebiliriz.

Bizim test politikamız başından beri değişmedi. Test politikamız rehberimizde belirtildiği şekliyle semptomlu olan kişilere yapılan testlerdi. DSÖ bunu biliyor ve biz sonuçları DSÖ’ye bildirmiş oluyoruz. Bunun dışında değişen Temmuz ayındaki değişiklik oldu. Yeni normalleşme ile birlikte değişiklikle kesitsel taramaları yapma ihtiyacı hissedildi. Bir de saha taramaları. Bu kesitsel taramalar, semptomlu olan kişilere yapılan çalışmalar değil. Bunu ayırmak anlamında Temmuz ayında semptomu olan kişilere rehberimizde hasta olarak tanımlamıştık. Vatandaşa karşı sorumluluğumuzun gereği olarak o taramaları ilave etmediğimiz için hasta olarak kullanmış olduk. Bugün onları da yer yer, geçmişe dönük, kesitsel, mesela okullarda yapılacak taramalar olacak, çünkü salgın pandemi ile mücadele dinamik bir mücadele. Saha çalışmaları dışında bu tarz kesitsel çalışmaların da niteliği artmış olacak. DSÖ’ye de bildirmiş olacağız. Bugün 490 bin testten bahsediyoruz havaalanında yapılmış olan. Bu vakaydı. Semptomu olmayan taşıyıcı olan kişilerdi. Yarın veya daha sonraki günler kesitsel çalışmalar yapılacak. 15’inden itiaren saha çalışmasına başlayacağız, elde ettiğimiz sonuçları vatandaşımızla paylaşıyor olacağız.

Biz test politikamızda değişikliğe gitmedik. Temmuz ayından itibaren kesitsel taramalar yaptık. Özel sektörün önünü açtık. Tercihe bağlı olmayan yapılan testler var. Vatandaşımız şundan emin olsun; testi pozitif olan, semptomu bulgusu olsun olmasın, pandemi ile mücadelede bizim sonuç almamız gerekiyor. Temaslı olup bulgusu olan veya olmayan herkesi izole ediyoruz. Bu kişilerin temaslılarını bulduğumuz gibi herkesi HES’e kaydediyoruz.

107 SAĞLIK ÇALIŞANI HAYATINI KAYBETTİ

Sağlık çalışanlarımız içinde testi pozitif olanların sayısı 40 bini geçti. Hayatını kaybedenlerin sayısının 107 olduğunu söyleyebilirim.