AKP’ye yakın bir kaynaktan İstanbul ve Ankara itirafı… Erdoğan bunu yaptırımsız bırakmaz!

Yayın tarihi: 1 Nisan 2019 Pazartesi 11:17 pm - Güncelleme: 1 Nisan 2019 Pazartesi 11:19 pm

Yerel seçimlerde resmi olmayan sonuçların Ankara ve İstanbul’un da içinde yer aldığı bazı kritik büyükşehirleri AKP’nin kaybettiğine işaret etmesinin ardından, parti kaynakları sonuçların kabine ve parti genel merkezinde değişiklikleri gündeme getirebileceğini belirtiyor. Reuters’ın haberine göre AKP’ye yakın bir kaynak, “Ankara ve İstanbul en büyük öncelikti ama kaybedildi. Cumhurbaşkanı bunu yaptırımsız bırakmaz” dedi.

Kabine ya da partide ne gibi değişiklikler olabileceğine dair değerlendirmede bulunmayan kaynaklar, önümüzdeki dönemde önceliğin başta ekonomi olmak üzere reformlar olacağının da altını çiziyor. AKP’den ve AKP’ye yakın olan kaynaklar, seçimde temel önceliklerden birinin Ankara ve İstanbul’un kaybedilmemesi olduğunu ancak başta ekonomide yaşananlar olmak üzere gelişmelerin hedeflere ulaşılmasına engel olduğunu belirtti.

Türkiye’de dün gerçekleşen yerel seçimin kesinleşmemiş sonuçları AKP’nin 25 yıldır yönetimde olduğu Ankara’yı birkaç puanlık, yine 25 yıldır yönetimde olduğu İstanbul’u da çok az bir farkla Millet İttifakı’nın CHP’li adaylarının kazandığını gösteriyor.

“CUMHURBAŞKANI BUNU YAPTIRIMSIZ BIRAKMAZ”

Cumhur İttifakı’nın adayı Binali Yıldırım İstanbul’da rakibinin kendinden 25,000 civarında oyla önde olduğunu belirtirken, AKP’li yetkililer seçim sonuçlarına itiraz ettiklerini açıkladılar. Tayyip Erdoğan’ın 1994 yılında sürpriz şekilde İstanbul Belediye Başkanlığı’nı kazanmasının ardından İstanbul son 25 yıldır Erdoğan’ın partisinin elinde bulunuyor. AKP’ye yakın bir kaynak, seçim sonuçlarının genel merkez ve kabinede sonuçlarının olabileceğini belirterek, “Cumhurbaşkanı bunu yaptırımsız bırakmaz. Ankara ve İstanbul en büyük öncelikti ama kaybedildi” dedi.

“EKONOMİK KÜÇÜLME ETKEN OLDU”

Kaynak, kabine ya da partide ne tür değişiklikler olabileceği sorusuna, “Bunun cevabı sadece Cumhurbaşkanı’nda olur” dedi. Aynı kaynak, ekonomideki küçülmenin ve makroekonomik göstergelerdeki bozulmanın olumsuz etkilerinin seçim sonuçlarına yansıdığını ifade etti.

Reuters’ta Şubat sonunda, zor ekonomik şartların AKP’nin oy oranlarını olumsuz etkilediği; İstanbul’da yarışın bıçak sırtı, Ankara’da ise Mansur Yavaş’ın önde olduğu haberi yer almıştı.

“EKONOMİYE ÇARE BULUNMAZSA SIKINTILI GÜNLER OLABİLİR”

AKP’li bir yetkili de, kabinede bir değişiklik olması gerektiğinin altını çizerken, “Parti genel merkezinde de değişiklik olmalı. Kabinedeki yapı ve bazı uygulamalar nedeniyle bazı rahatsızlıklar var. Bu artık saklanmıyor. Ama öncelikle ekonomiye bir çare bulunmazsa daha sıkıntılı günler olabilir” dedi.

“EN ÖNEMLİ İKİ ŞEHRİ KAYBETTİK”

Hükümet yüksek enflasyon, yüksek faiz ve yüksek işsizlikle mücadele ederken, uzun aradan sonra düşük büyümeye de çare arıyor. AKP’li diğer bir yetkili ise İstanbul ve Ankara’nın son derece önemli olduğuna dikkat çekerek, “Seçim sonuçları Türkiye genelinde iktidarın devamının onayı oldu, mesaj ‘iktidar devam etmeli’ yönünde. Ama günün sonunda ne oldu derseniz, en önemli iki şehri kaybettik” dedi.

Resmi olmayan sonuçlara göre AKP İstanbul ve Ankara’nın yanı sıra Antalya ve Bolu’yu CHP’ye, Adana’nın da aralarında yer aldığı bazı büyükşehirleri de ittifakın diğer ortağı MHP’ye kaptırdı. Aynı yetkili, “Bizim mutlaka mesajı aldığımızı göstermemiz gerekiyor… Erdoğan’ın partideki yakın çevresi ve kabine gibi bazı yerlerde değişiklik yapılabilir. Piyasalar da kabinede değişiklik yapılır diye bekliyor” dedi ve ekledi:

“Ekonomide yaşananlar nedeniyle bir bedel ödendi. İstanbul ekonominin yüzde 40’ı diyoruz, o zaman ekonomi nedeniyle zaten bir bedel ödenirdi, bu kaçınılmazdı.”

“ÇİFTÇİDE KARŞILIĞI YOK”

Hükümetin eğitim, ekonomi ve tarım politikaları ile ilgili “ciddi eleştiri” aldığını belirten aynı yetkili, buna örnek olarak; “17.7 milyar liralık sübvansiyon var ama çiftçide karşılığı yok. Bir yerde hata yapılıyor” dedi. Aynı yetkili, ekonominin yanı sıra eğitim ve tarım başta olmak üzere önemli alanlarda reform yapılmasının gündemde olduğunu, ancak Suriye ve Batı ile ilişkilerde köklü bir değişiklik beklenmemesi gerektiğini vurguladı.