İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu 19 Mart Çarşamba günü şafak operasyonuyla hakkında açılan iki soruşturma kapsamında gözaltına alındı.
İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından İstanbullular protestoların dördüncü gününde de CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in çağrısıyla Saraçhane'deki belediye binası önünde toplandı.
Saraçhane'de "Mustafa Kemal'in Askerliyiz", "Asla Yalnız Yürümeyeceksin", "Direne Direne Kazanacağız", "Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek", "Hak, Hukuk, Adalet", "Diplomasız Erdoğan", "Faşizme Karşı Omuz Omuza" sloganları yankılandı.
Öğrencilerin ardından ilk olarak sahneye sanatçı Melike Demirağ çıktı. Demirağ, "Başkandan iyi bir haber gelmesini bekliyoruz. Onunla birlikteyiz. Onun zaten gözaltına alınması büyük bir haksızlık" dedi.
İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik de Bozdoğan'da polis müdahalesine uğrayanları meydana çağırarak "Önümüze hangi engeli koyarlarsa koysunlar vazgeçmeyeceğiz. 1 Mayıs'ta Taksim'e hep beraber gideceğiz. Bizim barışçıl direnişimizi kesmek isteyenler olabilir buna hep birlikte izin vermeyelim" dedi.
Daha sonra sahneye çıkan Muharrem İnce ise "7 yıl önce bu belediyeyi bir Karadeniz uşağı aldı. Beğenmedi Tayyip Bey, 1 milyon farkla aldı bu sefer. Seçimde yenemiyor sandıkta yenmeye çalışıyor." diyerek Nazım Hikmet'ten bir şiir okudu.
İNCE'DEN CHP'YE GERİ DÖNÜŞ SİNYALİ
İnce şöyle devam etti:
"Cumhuriyet'in öğretmeni olarak buradayım. Cehaletle savaş için buradayım Bu ülkenin üç sorunu vardır. Cehalet, adalet. Demokratik hakkınızı sonuna kadar kullanın. Ama kaldırım taşlarını sökmeyin. Sizin yüzünüz kara değil ki yüzü kara olanlar maske taksın. Sizi bunlarla makara yapmaya davet ediyorum. Polisler ize sesleniyorum. Bakın eğer birisi provoke ediyorsa bilin ki o MİT'in işidir derin devletin işidir. Evlatlarım, bakın polislere sesleniyorum. Sizin evladınız yok mu? Utanmıyor musunuz onlara gaz sıkmaya. Siz Erdoğan'ın polisi değilsiniz. Devletin polisisiniz. Kusura bakmayın sınırlarımız kevgire dönüş yol geçen hanına dönmüş. Ama gariban çocuklara gelmiş burada onları copluyorsunuz. Çok meraklıysanız teröristleri yakalayın. Biz burada gençlerimizle sohbet etmeye geldik. İstanbul'da yaşayıp da denizi görmeyen çocuklara selam vermeye geldik. Biz hepimiz Ekrem İmamoğlu'yuz. Biz isyanı Şeyh Bedrettin'den öğrendik. Vatan demeyi Namık Kemal'den Korkma demeyi Mehmet Akif'ten öğrendik. Ya kazanacağız ya birlikte yok olacağız. Yok olmayacağımıza göre hep birlikte kazanacağız.
Ekrem İmamoğlu yargılanmasın demiyoruz. Ankara'yı parsel parsel satan Melih Gökçek'i yargılamazsan oy hakkına sahip çıkacaksın. Keyfine göre iş yok. İntikam alamazsın. Yargıyı sopa olarak kullanamazsan. Senin derdin yargılamak değil intikam almak. Gizli tanık konuşuyor ben bir yerden duydum. Recep Tayyip Erdoğan kendi geleceği için dolar yükseliyor borsa çöküyor. Erdoğan'ın derdi memleket değil Erdoğan'ın derdi intikamdır.
Bunların hayatı gaz zaten. Ne utanmaz adamsınız ya. Reza Zarrab'ın rüşvet verdiği bakanları yargıla. Son bir şey söyleyeyim. Son bir yerel seçim yaşadık. Bu yerel seçimde CHP'nin genç bir genel başkanı birinci parti çıkardı CHP'yi. Ben de CHP'ye 42 yıl hizmet vermiş biri olarak birinci parti çıkması için var gücümle çalışacağım. Biz Kılıçdaroğlu ile kaybetmiş iki cumhurbaşkanı adayıyız. Bana düşen yeni cumhurbaşkanına destek olup elini kaldırmaktır. Size söz veriyorum."
İnce'nin ardından Özel otobüsün üzerine çıktı.
Özel'in açıklamaları şunlar:
"Dün nasıl konuştuysak hep beraber bu gece fazlasını başaracağız. Siz bir şeyi geri aldınız. Siz evlerinizden çıkıp buraya gelmek istediğinizde emniyet 3 kişinin bir araya gelmesini yarına kadar yasaklamıştı. O kararın ardından buraya gelen bütün yollar kapatıldığı halde dün akşam 550 bin kişi vardı ve buraya yaklaşamıyorlardı. Bir uçtan taa gözün görebildiği yere kadar hep birlikteyiz. 1 milyon kişi gönül gönüleyiz. Siz sokakları geri kazandınız. Tepki ve protesto hakkının yasaklanamayacağını gösterdiniz. Hepinizin önünde saygı ile eğiliyorum.
Türkiye'nin gelecek umudunu burada görüyorum. Dün akşam söyledim kanunsuz bir emir verdi Erdoğan. Bir tarafta Erdoğan bir tarafta ondan korkmayan milyonlar var. Ne yapsın Erdoğan? İstanbul Valisi'ne sesleniyorum Bu akşam İstanbul'da bir tarih yazılacak bunun karşısın da durmayın. Erdoğan bütün tehditlerine rağmen.
Bozdağan'daki arkadaşlar bu tarafa gelsinler bu akşam ne yaparsak beraber yapacağız. Haklıyken haksız çıkamayız. Havai fişek atarsanız ben bunu savunamam. Lütfen barışçıl ve haklı mücadelemizi savunalım. Haklıyız biz. Biz kazanacağız.
Bu meydanda hepimiz aynı şeyi istiyoruz. Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz. Dilek İmamoğlu ve Selim İmamoğlu ile beraber ile Ekrem İmamoğlu'nun yanına gideceğiz. Sizi İmamoğlu selamlıyor.
Buradan Boğaziçi Üniversitesi'ndeki öğrencilerin ne istiyorsa onun diplomasisini yapalım. Sayın Erdoğan şunu bil. Bu ülkede Atatürk yabancı gemiler gelmesin diye Çanakkale'de ölümü göze aldı. Askerlerine savaşmayı değil ölmeyi emretti. Ama sonra tek adam imzasıyla izin verdi. İstanbul işgal edildi. İlk tepki protesto mitingleri oldu. Bugünkü adıyla İstanbul Üniversitesi öğrencileriydi. Bir tek adamın Gezi'yi krimanilize eden arkadaşlarımızı içeride tutan tek adamın yarattığı adım adım bugüne getirirken bu engeli ilk aşan İstanbul Üniversitesi oldu. Bu meydan varsa İstanbul Üniversitelilerin sayesinde oldu. Polis arkadaşlarımıza bir kez daha sesleniyorum. Bu meydanı provoke etmeyin. İstanbul Emniyet Müdürü'ne sesleniyorum.
Orada 5 milletvekili polisle konuşuyor. O Bozdoğan'daki işi kesin arkadaşlar. Provokasyona kavgaya yokuz. Önümüzde engel olursa onu aşarız.
Dün buraya bütün muhalefet partileri geldi. Gelemeyenler aradılar. İlerleyen saatlerde buraya gelip size hitap edecek arkadaşlarımız var. Kendimizi bu meydanın bir bileşeni, ve ortaya koyulan eylemin en önemli bileşenlerinden biri olarak görüyoruz. Her birinizi ayrı ayrı selamlıyorum.
İMAMOĞLU'NUN MESAJINI İLETTİ
Çağlayan'dan haber şu. Ekrem Başkan bir saat önce savcılık sorgusuna girdi. Ümit ediyoruz ki mahkemeye sev olmayacağını. Çağlayan'daki sürecin sabahın ilk ışıklarına kadar süreceğini bize bildirdiler. 30 ayrı savcı ifade alacak. Hakimliğe sevkten önce bir ara olacak. Size düzenli olarak haber vereceğiz. Dilek Hanım bizim de hep beraber Çağlayan'a gitmemizi istedi. Onu planladık. Ekrem Başkanın mesajı şu oldu: O meydandaki 500.000 kişi, Türkiye'deki 10 milyonlar ilk günden beri bana sahip çıkıyorlar. İstanbul'un iradesine sahip çıkıyorlar. İstanbul'un bize emaneti Saraçhane'dir. Saraçhane'yi size emanet ediyorum. Orada olun." dedi. Ben de bu karara uydum Saraçhane'ye sahip çıkıyoruz bu akşam. Ancak bundan sonra Ekrem Başkan'a yönelik bir kötü niyet ve bir tenezzüllerin devamı olursa nereye gitmemiz gerekirse çıkacağız oraya gideceğiz bundan herkesin haberi olsun.
Dün akşam burada Ekrem Başkan da göz ucuyla görmüş olacak "o nasıl bir sevgi?" dedi. Sizin klibiniz 8.5 milyon izlenerek dünyada dünün en çok izlenen video olmuş.
Bu geceyi doğru yöneterek İmamoğlu'nu alarak meydanı sokağı geri alarak buradan alacağız. Bizim gücümüz cesaretimiz. Ekrem İmamoğlu'nun mesajı "Saraçhane'ye sahip çıkın, demokrasiye sahip çıkın" oldu.
Bu büyük yasağa rağmen önce Taksim'i isteyeceğiz. Açacaklarsa açacaklar açmazlarsa biz aşacağız onları. Bu güç kazanacak bu güç başaracak. Yasakları aldınız yırtıp attınız. Artık son sözü artık siz söylüyorsunuz.
Şimdi tüm üyelerime sesleniyorum. Eşini dostunu komşunu yarından haberdar et. Sandığa kadar eşlik et. Demokrasi devrimine katılmaya bundan sonra sandık gitmesin diye yarınki sandığa koşmaya var mısınız?
O benim kardeşim. Bana dedi ki : "Genel Başkanım ben 23 Mart günü nerede olursam olayım o sandık her şeyden önemlidir. Ona sahip çıkar mısın?" Ben de dedim ki: "Ekrem Başkanım 23 Mart günü toprağın altında değilsem o sandık başındayım."
Bir yandan da büyük algı operasyonları ile mücadele ediyoruz. İki deste parayı yayıyorlar evde basılan paralar diyorlar. 12 yıl önce ayakkabı devlet bankasının genel müdürünün evinde ayakkabı kutularının içinde paralar çıkınca ne var bunda faiz haram evde tutuyor olabilirler dediler. Sonra bakanları evlatlarının evlerinde koli koli paralar çıkınca kumpas kuruldu dediler. Sonra el konulan paraları faizi ile geri istediler. Yarından itibaren bir devrim yaşanacak. Bakan evlatlarının devri bitecek vatan evlatlarının devri başlayacak. Şunu hatırlayın bugün Ekrem Başkan'a sorulan sorulara. Ekrem Başkan'dan bir hırsız bir yolsuz çıkarmaya çalışan bir FETÖ aklı devrededir. Ekrem Başkan'dan bir hırsız da yolsuz da çıkmaz. Ama Recep Tayyip Erdoğan İlker Başbuğ'a terör örgütü lideri diyen bir FETÖ iddianamesine inanan yani imkan olsa idam ettirecek olan Erdoğan 15 Temmuz gecesi elini FETÖ sabunu ile yıkadı temizlendi aramıza karıştı. O Erdoğan o gün Zekeriya Öz'e yaptıran bugün başkasına yaptırarak kendi rakibine kendisini 4 kez yenmiş olan Ekrem İmamoğlu'na elindeki kiri bulaştırıp hırsızlık lekesi sürmeye çalıştı. Bugün sabah ortaya çıkardığımız belgelerle gizli tanığın verdiği ifadelerin en önemli kısmı olan bir yalancı tanık. Ne kanıt var ne dekont. Peki ne çıktı?
Bu suçlananlardan bir tanesi 2015-2021 arası 6 yıl İBB'ye fatura kesmiş. 2019'da Ekrem İmamoğlu gelmeden önce iki yıl daha uzatmışlar. İki yıl reklam şirketi buranın işlerini yapmış sonra ihaleye bile katılmamış. Nereye gitmiş İletişim Başkanlığı'na gitmiş Türkiye Yüzyılı kampanyasını vermişler. Dönemin Zekeriya Öz'ünün kumpas aklı İBB'den iş alan şirketleri alıp da yalancı tanıkla naylon fatura derken o şirketlerden biri de 2019-2021 arası İmamoğlu döneminde göründü diye aynı iftirayı atmışlar.
Şubeden serbest yazıyor. Peki bu kişiyi gitmiş ya bu kişi şubeye giderken ilk telefonu Ali Erdoğan'a açmış. Bu şirketin ortağı kimmiş Ali Beyin kardeşi Ömer Erdoğan. Bu kardeşiniz bu bilgiyi çıkarıp paylaşınca paniğe kapıldılar. Hemen açıklama yaptılar. Doğru değil diye. Bu kardeşiniz yer mi? Biz açıklayınca gittiniz şirketinden aldınız.
Getirip nezaret haneye koyamadınız çünkü ben, nezaretteki herkese partinin avukatlarını yollayarak birinci önemli soruyu sorarım.
İlk gün: "İyi misin? Senin iyiliğini kime bildirelim?" Eşini ararız, anasını ararız, babasını ararız, çocuğunu ararız, iyi deriz. Biz nezaretteki 98 kişiyi bulduk, bunu 4 gün aradık, bulamadık. Sonra, "Burada." dediler. Sorduk: "Doktor muayenesine gidiyor bunlar her gün, 3 günlük doktor muayenesini göster." Yok. Ama o binada. Nerede? Amirin odasında. Nereden biliyoruz? Telefonu elimde, WhatsApp'tan görüşmesi elimde arkadaşlar. WhatsApp görüşmesi elimde.
ÖZGÜR ÖZEL VE DİLEK İMAMOĞLU ÇAĞLAYAN'A GİDİYOR
Şimdi, bir gizli tanığın, bir gizli tanığın herkese attığı bu yalan, buraya atılınca adam kendini Ali Erdoğan üzerinden kurtartırınca duvara vurdu. Şimdi bu gizli tanığın diğer ifadeleriyle işlem yapacaklar, öyle mi? Ekrem Başkan'a hırsız yaftası vuracaklar, öyle mi? Ekrem Başkan, iki ailenin çocuğu, iki ailenin. Birisi onu pırıl pırıl yetiştirmiş, eğitmiş, büyütmüş, okutmuş, haramdan uzak tutmuş, alın teriyle, böyle terler anlı onun. Alın teriyle çalışıp kazanmayı öğretmiş İmamoğlu ailesidir. Diğeri, diğeri bu ülkeyi en zor gününde kurtaran, cumhuriyeti kuran, bu günlere getiren Cumhuriyet Halk Partisi ailesidir. İki ailenin de, iki ailenin de evladı Ekrem İmamoğlu'yla emin olun, eşi Dilek Hanım kadar gurur duyuyoruz, oğlu Selim kadar gurur duyuyoruz. Ve, ve biz bugün, şimdi Dilek Hanım'la birlikte, Selim'le birlikte sizden selam için geri geleceğim. Sizden selam için, Çağlayan'a gitmeme, ona evladını götürmeme, ona Dilek Hanım'ı götürmeme, sizden, sizin selamlarınızı götürmeme müsaade var mı?
Buradan Ekrem Başkan'a selam var mı? Dayanışma var mı? Türkiye'nin umudu yarınki sandığa sahip çıkmanın sözü var mı? Ekrem Başkan'ı seviyor muyuz? Birbirimizi seviyor muyuz? Ülkemizi seviyor muyuz? Bu kötü gidişe biz el koyduk. Bundan sonra da bunu, elimizi bu ülkeden, yanımızdakinin omzundan, girdiğimiz koldan çekmemeye, mücadeleyi meydan meydan, sokak sokak büyütmeye, bu tek adam rejimini sokakta, meydanda yenmeye, bu ülkeyi bir kez daha kurtarmaya hazır mıyız? Biz size güveniyoruz. Ben ne kendime, ne partime, ne siyaset arkadaşlarıma, hepsine birden ama hepsiyle birden size güveniyorum. Size inanıyorum. Sizi saygıyla selamlıyorum."
Özel'in konuşmasının ardından mikrofonu Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş aldı.
MANSUR YAVAŞ: ATATÜRK'ÜN ASKERLERİNDEN SELAM GETİRDİM
Yavaş'ın açıklamasından öne çıkanlar şu şekilde:
"Mustafa Kemal Atatürk'ün askerlerinden selam getirdim. Onlar da sizin gibi toplanmışlardı. Onlar da sizin gibi Mustafa Kemal Atatürk'ün askerleriyiz diye haykırdılar. Onlar da bugünkü ülkemizde yaşanan haksızlığa ve hukuksuzluğa isyan etmek için geldiler. Bizlere eşlik ettiler. Bunların birçoğu, bu gençler ve tahmin ediyorum buradaki gençlerin, özellikle üniversitede okuyanların birçoğu 2000 ve üzeri doğumlu. Onlar başka bir iktidar görmediler.
Bu nedenle, onlar da toplumdaki ayrıcalığı gördükten sonra elbette en iyi şekilde yaşamayı istiyorlar. En güzel cep telefonunu istiyorlar. En güzel arabalara binmek istiyorlar. Türkiye'de güzel şartlarda yaşamak istiyorlar. Bu talepten daha uygun bir talep, kötü bir talep var mı? Onların hakkı değil mi? Sadece lüks arabalara binen, pudra şekerleri koklayan, evet, ayrıcalıklı yaşayan, ayrıcalıklı yaşayan, üniversiteyi bitirir bitirmez iş garantisi olan insanları gördükçe, 2023 seçimlerinde kendilerine söz verilen mülakatın kaldırılmadığını görünce, en son Ekrem Başkan'ın başına getirilen bir hukuksuzluktan dolayı işte bu şekilde taleplerini dile getiriyorlar.
Bu anayasal bir hak, anayasal bir hak; gösteri ve yürüyüş hakkı, protesto hakkı anayasal bir hak. Ama bu anayasal bir hak bile kullanırken görüyoruz, bir sürü zorluk çekiliyor. Burada da ayrıcalık var. Dün İzmir'de, bütün gösteriler yasaklanmışken, bugün yasaklanmışken bir partinin mitingine izin verildi. Yine aynı şekilde, dün, dün doğuda bir yerde bana göre paçavra olan bayraklar sallanırken ve o mitinge gidenlere, o mitinge gidenlere bugün Twitter'da gördük, polisler pamuk şekeri verirken buradaki muameleyi de doğrusu aynı şekilde emniyet güçlerinden buradaki gençlere de pamuk şekeri ikram etmelerini bekliyoruz.
"MİLLETİMİZ CEVABINI SANDIKTA VERİYOR..."
Standart sadece bu değil ki. Bakın, bakın, 2019 yılında biz 11 Büyükşehir Belediye Başkanı olarak göreve geldikten sonra sürekli olarak iftiralar, televizyonda karalamalar 6 yıl boyunca, 5 yıl boyunca devam etti. Engellemeler devam etti. Cumhuriyet Halk Partili belediyelere topal ördek muamelesi çekildi. Ama ne oldu? Bu tür yasa dışı uygulamalara karşı halk sandıkta cevabını verdi. 3 belediyemiz varken Ankara'da 16'ya çıktı. Türkiye rekoru kırarak tekrar seçildik. Bundan dahi ders almadılar. Aynı şekilde Ekrem Başkan da büyük bir fark atarak yeniden seçildi. Demek ki siz demokrasiye uymayan, haksız, hukuksuz muamele yaptığınız zaman bu feraseti yüksek milletimiz bunun cevabını sandıkta veriyor.
Yine hata yaptılar. Önlerine çıkması muhtemel bütün engelleri ortadan kaldırmak için bütün hukuksuzlukları yapıyorlar. Ümit Özdağ neden hapiste? Ekrem Başkan, Ekrem Başkan usulüne uygun davet edildiği zaman adliyeye gitmedi mi? Nedir evini basmak? Nedir bu operasyonlar? Bugün ben vaktinizi almamak için detayına girmiyorum. Soruşturmanın birçok yönü usulsüz. Bu ülke İlker Başbuğ hapse giderken terörist başının gizli tanık olduğu günleri yaşadı. Acaba gizli tanık kim şimdi? Ekrem Başkan'ın rakipleri mi? Kimdir? Siz eğer yolsuzluk soruşturması yapacaksanız orada da eşit olacaksınız. Kendi bakanlığına dezenfektan satan insanları yargılayacaksınız."