İslamcı hareket Amerikancıdır

NECİP FAZIL BİR AMERİKANCIDIR

İslamcı hareketin ve Türk sağının zaman zaman tedavüle soktukları emperyalizm karşıtlığı, tam anlamıyla bir palavradan ibarettir. İslamcıların ve ülkücü milliyetçilerin sicili yüz kızartıcı bir işbirlikçiliğin tarihidir. Geçen haftaki yazımızda üzerinde ayrıntılı şekilde durduğum Necip Fazıl, Temmuz 1959’da yayımlanan Büyük Doğu dergisindeki, “Amerika, Dünya ve Biz” başlıklı başyazısında şöyle diyordu: “Bugün dünya, milletlerin oluş istikameti ve tekevvün hakkı bakımından iki vâhide (kutba) ayrılmıştır. Ya Amerika’yı tutacaksınız, ya Sovyet Rusya’yı; ya demokrasiyi, ya komünizmayı... Bunlardan birine temayül derhal ve kat'i olarak öbürüne aykırılık mânasına gelir. Onun için, en küçük Amerikan aleyhtarlığı, hangi zaviyeden olursa olsun, Sovyetleri desteklemek diye anlaşılır. Bu yüzden (millet) komünizmaya zıt bir dünya görüşünü, kerhen de olsa, Amerikan politikasını korumakla mükelleftir” (Büyük Doğu, Amerika Dünya ve Biz, 20. Sayı, Temmuz 1959). İşbirliği gerekçesi şaşırtıcı ölçüde açık ifade edilmişti. Necip Fazıl’a göre, “Amerikan siyasetini tutmak, Türkiye hesabına en doğru doğru” yol olacaktı. Onun itiraz ettiği tek şey, bu yüz kızartıcı işbirliği sonucunda yeterinde takdir edilmemek ve açıkça yazdığı gibi “dolgun” bir maddi karşılık alamamaktı. Üstad, daha da ileri gidiyordu: “Amerika'dan bu makamın dolgun hakkını istemek ve nazlı bir sevgili muamelesi görmek biricik dikkatimiz olmalıydı. Yoksa bir Amerikan bahriyelisinin, iki yana açık bacakları arasında mütalaa ettiği kadından ileri geçemeyiz” (Büyük Doğu, 17 Temmuz 1959). Anlayış böyle, iyi mi! Amerikancılık ve komünizm düşmanlığı gözlerini öyle karartmıştır ki, İslamcıların bütün siyasal yaşamlarına karakterini veren bu motiftir. Ancak, Necip Fazıl kuşağı İslamcıların etkin olduğu dönemlerde (1950-1965) komünizm kurulu düzeni tehdit eden bir güç değildir. Bu nedenle, abartılı komünizm karşıtlığının altında; gerçekte, Kemalizmin laik, aydınlanmacı ve halkçı yanlarına karşı iflah olmaz bir düşmanlık yatar. Bu örgütler, ABD ve NATO’nun Doğu-İslam dünyasında sola karşı geliştirdiği, “Yeşil Kuşak” siyasetinin ürünleridir.

YÜZ KIZARTICI İŞBİRLİĞİNE GEREKÇE

İkinci kişi, Türkiye’nin en kıdemli siyasal İslamcılarından Mehmet Şevket Eygi’dir. Eygi’nin yıllar sonra yazdıkları; emperyalizmle işbirliği yaptıklarının ve derin devlet operasyonlarında rol aldıklarının bir itirafı gibidir. İslamcı hareket nezdinde “Üstad” kadar olmasa da muteber ve ulemadan bir kişi olan Mehmet Şevket Eygi, 2019’da 87 yaşında öldüğünde, tabutunu taşıyanların en önünde Tayyip Erdoğan vardı... YAZININ TAMAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ.