‘IŞİD’li kadınlar erkekler kadar kötüydü, tecavüzlere yardım ettiler’

Yayın tarihi: 1 Kasım 2019 Cuma 7:05 pm - Güncelleme: 1 Kasım 2019 Cuma 7:23 pm

Dünyanın dört bir tarafına dağılan Ezidiler; bugünlerde IŞİD mensubu kadınların bulundukları ülkelere geri dönme korkusunu yaşıyorlar. Bu korkuyu yaşayanlardan biri de, IŞİD’in elinde dört ay boyunca esir kalan, cinsel saldırı kurbanı Parween Alhinto.

Çarşamba günü, Hollanda’dan IŞİD bölgesine giden iki kadın, çocuklarıyla birlikte Ankara’daki Hollanda Büyükelçiliği’ne giderek, Hollanda’ya dönmek istediklerini söylediler. Onların dışında bir grup Hollandalı IŞİD mensubu kadın da, bu konuda dava açmış durumda.

Bu olası geri dönüşlerin, Ezidi topluluğundaki IŞİD kurbanları arasında büyük korkuya yol açtığı belirtiliyor. 21 yaşındaki Parween Alhinto, IŞİD’in kurbanlarından biri ve IŞİD kadınlarının hiç de masum olmadığını söylüyor: “IŞİD’li kadınlar erkeklerden daha kötüydü. Yakalanan kadınları dövdüler ve savaşçıların onlara tecavüz etmesine yardım ettiler” diyor.

Nevşin Mengü’den Ece Üner’in ‘Atatürkçülükten anladığınız bu mu?’ çıkışına ‘hikaye’ tepkisi!

10 yaşındaki kız kardeşi köle olarak satıldı

Parween dört ay boyunca Irak’ın kuzeyinde IŞİD’in elinde esir olarak kaldı. Düzenli olarak ona tecavüz eden IŞİD’lilerin elindeydi. 10 yaşındaki kız kardeşi köle olarak satıldı ve Suriye’ye getirildi. Orada IŞİD’li bir kadın ile aynı evde yaşadı. Parween Alhinto, Irak ve Suriye’deki IŞİD destekçilerinin yargılanmasını ve bir daha asla serbest bırakılmamasını umuyor.

Sadece Parween değil, Hollanda’daki tüm Ezidi topluluğu, İŞİD kadınlarını ve çocuklarını Hollanda’ya geri getirmek için yapılan tartışmaya şaşkınlıkla izliyor. 23 yaşındaki Dalal Ghanim, “Hala Irak’taki mülteci kamplarında mahsur kalan binlerce Ezidi kadını var.Hollanda hükümeti bu insanlara yardım etmeli, İŞİD destekçilerine değil” diyor.

Parween’in kızkardeşi de bu kamplarda kalan Ezidilerden biri. Yaklaşık beş yıldır ailesini görmediğini söyleyen Parween Alhinto, onların Hollanda’ya yanına gelmesini umduğunu söylüyor.