İşçiler evde kalamıyor: 14 işçi koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti

Yayın tarihi: 6 Nisan 2020 Pazartesi 12:42 pm - Güncelleme: 6 Nisan 2020 Pazartesi 12:42 pm

İSİG’in hazırladığı rapora göre Mart ayında 14’ü koronavirüsten olmak üzere 113 işçi hayatını kaybetti.

İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi, Mart ayında yaşanan iş cinayetleri raporunu yayınladı. Rapora göre, 14 işçi koronavirüs nedeniyle hayatını kaybetti.

İş bırakan işçilere patronun adamları sopayla saldırdı

“Yaşamak ve yaşatmak için salgın sürecinde çalışmaktan kaçınma hakkımızı kullanmalıyız” diyen İSİG raporunda şu bilgiler kaydedildi:

• Mart ayında tespit edebildiğimiz covid-19 nedenli en az 14 işçi ölümü var. Daha fazla ölen olabilir ama bilgilere ulaşmak şu an için çok zor.

• 113 emekçinin 100’ü ücretli (işçi ve memur), 13’ü kendi nam ve hesabına çalışanlardan (çiftçi, balıkçı ve esnaf) oluşuyor…

• Ölenlerin 11’i kadın işçi, 102’si erkek işçi. Kadın işçi cinayetleri tarım, gıda, büro, metal, enerji ve sağlık işkollarında gerçekleşti…

• İki çocuk işçi can verdi. Çocuk işçi cinayetleri tarım ve metal işkollarında gerçekleşti…

• 51 yaş ve üstünde ise çalışırken ölen 18 emekçi bulunuyor: Çiftçi, balıkçı ve esnaflar ile gıda, büro, inşaat, enerji taşımacılık, konaklama, güvenlik ve genel işler işçileri…

• Mart ayında 6 göçmen/mülteci işçi yaşamını yitirdi, 2’si Suriyeli, 1’i Afganistanlı, 1’i Gürcistanlı, 1’i Özbekistanlı ve 1’i Rusyalı…

• Ölen işçilerin biri sendikalı. Sendikalı işçi (kamu çalışanı) eğitim işkolunda çalışıyordu.

İnşaat işçilerine ‘koronavirüs kaparsam sorumluluk benim’ taahhütnamesi imzalattılar

ACİL TALEPLER

Raporda, 12 acil talep yinelendi:

1- Patronların ekonomik kaybı gerekçe göstererek işçileri işten çıkarmaları, zorunlu ücretsiz izin ve zorunlu yıllık izin kullandırması yasaklansın.

2- Çalışma saatleri ücretler ve haklarda bir kayıp olmaksızın en çok günlük 6 saat olacak biçimde sınırlandırılsın. Çalışma süresinin kısaltıldığı işyerlerinde patronların, bu süreleri işçilerin izinlerinden düştüğü hukuksuz uygulamalarına son verilsin.

3- Kişisel hijyen ve korunma malzemeleri işçilere ve halka ücretsiz olarak dağıtılsın. İşçilerin sağlık taramaları yoğunlaştırılsın ve işyerlerinin çalışma organizasyonu salgında hijyen kuralına göre düzenlensin.

4- Özellikle tuvalet, yemekhane, ortak çalışma ve dinlenme alanlarının kullanımı acilen düzenlensin. Sık ve ortak kullanılan yemekhane, soyunma odası, dinlenme odası, tuvalet gibi alanların temizliği ile işçi servisleri ve şehir içi toplu ulaşım araçlarının hijyeni sağlansın.

5- Sağlık ücretsiz ve herkesçe erişilebilir hale getirilsin. Testler ve muayeneler kamu hastanelerinde ve özel hastanelerde ücretsiz olarak yapılsın.

6- Kendisi ve yakını virüs nedeniyle karantinaya alınan işçi hastalık süresi kapsamında olsun ve bu süredeki gelir kaybı önlensin. Enfekte işçilerin işten atılması yasaklansın.

7- Temel gıda ve hijyen yardımı karşılansın, gıda ve hijyen ürünlerine yapılan fahiş zamlar geri çekilsin, temel gıda malzemelerinde KDV sıfırlansın. Kontrolsüz fiyat artışına karşı ihbar ve denetim mekanizması kurulsun.

8- Elektrik, su, doğalgaz, tüketici kredisi ve prim borçları ertelensin, salgın süresince temel hizmetler ücretsiz olsun.

9- Alınan karar ve tedbirlerin ancak kamunun bir bölümünde değil, özel sektör, kayıt dışı sektör ve 50’den az çalışanı olan işyerlerinde uygulanması ve yaptırımı sağlansın, gerekli önlemlerin alınmadığı işyerlerinin bildirimi için ihbar hattı kurulsun.

10- Koronavirüsün en riskli yaş grubunu oluşturan 50 yaş ve üstü işçilere salgın bitene kadar izin hakkı tanınsın, en düşük emekli maaşı asgari ücret düzeyine çıkarılsın.

11- Hangi şehirde kaç hastanın teşhis edildiği, kaç kişinin hayatını kaybettiği gibi bilgileri öğrenme hakkımız var. Bu bilgiler halkla açık ve şeffaf biçimde paylaşılsın.

12- Tüm bu maddeleri de içeren ana talebimiz ise bu süreçte işçilerin sağlığı için üretimi sürdürmenin zorunlu olduğu sektörler dışında işyerlerinde üretimin durdurulması gerektiği ve işçilerin salgının kritik evresi bitinceye kadar ücretli izinli sayılması gerektiğidir…

Bu noktada yani koronavirüsle mücadele sürecinde işçiler olarak bizlerin her işyerinde örgütlenmemiz, sesimizi yükseltmemiz, taleplerimizin -fiili iş durdurma vb. eylemlerle- arkasında durmamız gerekiyor.