İnsancıl Dergisi’nin Aralık sayısı çıktı!

Yayın tarihi: 10 Aralık 2019 Salı 12:31 pm - Güncelleme: 10 Aralık 2019 Salı 12:33 pm

İnsancıl Aylık Kültür Sanat Dergisi (353.) Aralık 2019 Sayısı çıktı

 

İnsancıl Aralık  2019 Sayısından;

Cengiz Gündoğdu – Yıldız Güncesi

11 Ekim Cuma

İnsancıl’ın 30. yılı için yazı gönderdi Müslüm Kabadayı… Yazısında coşkuyu anlatıyor. Neydi o coşku… sonra soruyor. N’oldu o coşkuya. Gerçekten n’oldu o coşkuya. Evliliklerle… çoluk çocuk kırdı geçirdi o coşkuyu.

                 Cengiz Bektaş – Itır (Şiir)

                Betül Çotuksöken – Felsefenin Gör Dediği: Felsefe Tarihi: Antropontolojik Okuma 42

İnsan-dünya-bilgi/bilgi olmayan ilişkisini denemenin söylemiyle kuran Nermi Uygur Güneşle’de öncelikli olarak kendinden, herkesten, sonra başkalarından, ardından da kitaplardan yola çıkarak varolanı çepeçevre anlamlandırmaya çalışır. Özgün başlıkları şöyledir kitabın: “Kendimden”, “Hepimizden”, “Tanıdıklardan”, “Kitaplardan”. Güneşle’de yer alan tüm denemeler insan yaşamının ayrıntılarına, insan-nesne ilişkisinin derinliklerine giren; yer yer özyaşamöyküsel olanı, yaşantılananları da içeren anlatımlarla doludur.

                Bahattin Gemici – Yürek Yarası (Şiir)
Mustafa Özmen – Hayat Dersleri

Okul defteri… Düz çizgili, bilindik defter. Cengiz Gündoğdu’yu bilenler bilir. Onun çalışmaları bu defterlerde saklıdır. Yazarlığa ya da yazıyla tanışmasını sağlayan düz klasik okul defteri. Üzerinde de okul defteri yazar. Cengiz Gündoğdu’nun yanında hiç eksik etmediği defterler. Bir bakmışsınız açar ve konuşmaya başlar. Marks çalışmaları, Lenin çalışmaları, felsefe çalışmaları, estetik çalışmaları hep o defterlerde yazılıdır. Hepsi kurşun kalemle. Emekleri, çalışmaları, yaşam deneyimi bu defterlerde birikir. Bu defterler Cengiz Gündoğdu’nun gözbebekleridir.

                Osman Akyol – Terli Atın Rüyası (Şiir)
Mustafa Günay – Kamusal Alanda Felsefenin Sorunları ve Olanakları

Öncelikle vurgulamayı gerekli gördüğüm şey şudur: felsefe yalnızca akademik dünyada yer alan bir düşünme etkinliği ve disiplin olarak sınırlanamaz. Akademi dışında da ciddi biçimde felsefeyle uğraşanlara ve ilgilenenlere sıkça rastlarız. Ancak yine de ülkemizde felsefenin toplumla buluşması bağlamında ele alınması ve çözümlenmesi gereken önemli sorunlar mevcuttur. Öncelikle halkın genel olarak felsefeye ilgisi ve ihtiyacı üzerinde durulması yerinde olur. Topluma yönelik felsefe etkinliklerinin, çalışmalarının durumu nedir?

                Sevim Kahraman – Cumhuriyet Kitap Ekinde Liberalizm Rüzgarı

Cumhuriyet gazetesinin kitap ekini yıllardır takip ederim, zaman zaman eleştirsem de almadan duramam. Ancak son zamanlarda Cumhuriyet Kitap Eki beni epey rahatsız etmeye başladı. Geçen hafta karşı-gerçekçi yazar Selim İleri’nin kapak yapıldığı kitap eki, cemaat gazetelerinde yazmış, bu ilkesiz yazarın ne işi var derken, bu hafta yine şaşırttı. Bu kez Elif Batuman adlı yazarı kullanmış kapağında.

Cengiz Gündoğdu – Karşı gerçekçi bir roman Işık Ülkesinden

Işık Ülkesinden… Tüy gibi bir roman… Zeynep Göğüş’ün Işık Ülkesinden adlı romanına çalıştım. Bu roman 2019 Yunus Nadi Roman Ödülü aldı.

                Deniz Dağdelen Düzgün – Saman Kağıtlarında Krizantem Çiçeği (Şiir)
İnsancıl’a Mektup
Yusuf Çotuksöken – Özsözler Günlüğü – Ekim 2019

31 Ekim

*Adaletten çok, adalet duygusunu kaybetmek daha kötü…

 

                Sibel Özbudun – “’Var Git Ölüm” Ölüm Ritüellerine Antropolojik Bir Bakış

Bu yazıda, ölüm ritüelleri üzerinde durulacak. Öncelikle antropoloji literatüründe ölüm görüngüsüne yaklaşımlar, kuşbakışı da olsa, ele alınacak

                Berrin Taş – Hep Yolda

12 Kasım 2019

İnsancıl’ın 30. yılında kendim hakkında şunu söyleyebilirim. Benim kendimi varetme sürecimle, İnsancıl’ı yaşatma sürecim iç içe geçmiş bir süreçtir. Ben bir yandan kendimi geliştirmeye uğraşırken, bir yandan da İnsancıl’ı yaşatmak için didinip durdum. Çok sıkıntılı günlerimiz oldu. Bundan sonra da olacaktır. Çok üzüldüğüm de oldu. Buna karşın hiç pişman olmadım. Bu yola hiç girmeseydim demedim.

                Hasan Daşdemir – Boza

Kış gecelerinin ender içeceği darı, mısır ve bulgurla yapılan boza, dünyanın her yanında tüketilen geleneksel bir Türk içeceği. Orta Asya’dan Türkiye’ye getirdiğimiz içecekler arasında. Tarihi 8-9 bin yıl öncesi Doğu Anadolu ve Mezopotamya’ya dayanıyor.

                Mürşide Uysal – İnsancıl’ın Otuzuncu Yılı

İnsancıl’da, varlığının ayırdında olmak, insana insanca bakabilmek, kendin için, çevren için, insanlar için neler yapabileceğinin düşüncesinde olabilmek, itkisiyle kendini eğitme yoluna gidiyorsun. Dünyaya bakışın değişiyor, dünyada yaşanan acılar acın olurken, sevinçler, güzellikler çağlayanın oluyor.