Memleket Partisi Muğla Kurucu İl Başkan Yardımcısı Ahmet Karaosmanoğlu istifa ettiğini duyurdu. Karaosmanoğlu açıklamasında, "Benim bile artık inanmadığım parti içi demokrasiyi seçmene anlatabilme kabiliyetim olamaz" ifadesini kullandı.

Memleket Partisi kurucu İl Başkan Yardımcısı Ahmet Tan Karaosmanoğlu istifasını açıkladı. Karaosmanoğlu yaptığı açıklamada, "Çoğunuzun bildiği üzere kendi hayatımın son 20 yılını tamamen topluma hizmet ve Muğla'nın ve hemşerilerimin sorunlarının çözümü odaklı işler yaparak, sosyal sorumluluk projelerine katkı vererek geçirmeye çalıştım. Pişmanlık duymadığım, duymayacağım halk odaklı tutum ve davranış içinde oldum. Bunun neticesinde Hamle Medya Grubunun geleneksel olarak düzenlediği ve Hamle okurlarının oylarıyla gerçekleştirdiği "Yılın En'leri" seçmelerinde 2012 yılında "Yılın Vatandaşı" unvanını aldım. Sayın Abbas Güçlü'nün Hamle'nin bu etkinliğinden ve benden de köşesinde söz ederken "Muğla'da bir vatandaş Ahmet var" diye yazması sonucu bu unvanla "Vatandaş Ahmet" diye anılır oldum. Bu unvanı gururla taşıdım ve taşıyacağım" ifadelerini kullandı.

"BENİM İÇİN SİYASETİN ANLAMI ÇOK FARKLIYDI"

Karaosmanoğlu'nun açıklamasının devamı şöyle: "Yıllar boyu ismim birçok siyasi parti ile yan yana getirilmeye çalışıldı. Ancak benim için siyasetin anlamı çok farklıydı. Siyaset ülkenin bekası için yapılmalıydı, siyaset toplum için yapılmalıydı, siyaset ilkeler üzerine yapılmalıydı, siyaset programlar üzerine yapılmalıydı, siyaset demokratik anlayışlar üzerine yapılmalıydı. Kişisel siyasi veya ticari menfaatler için hiç yapılmamalıydı. Siyasete bu temelde ve anlayışta bakan biri olarak ilk defa 2015 yılında Sayın Emine Ülker Tarhan'ın kurduğu Anadolu Partisi'ne üye oldum. Anadolu Partisi'nin kapanmasından sonra yine hiçbir siyasi partiye üye olmadan "Vatandaş Ahmet" olarak Memleket Hareketi gibi oluşumlara destek oldum. 2018 yılında Genel Başkanım Sayın Muharrem İnce'nin yakın takipçisi oldum ve onun önderliğinde yapılacak bir siyasetin bu ülkenin bekası için gerekli olduğunu ve beni "Vatandaş Ahmet" yapan anlayışım ve ideallerimle Memleket Partisi çatısı altında aktif siyasette yer alabileceğimi gördüm. 2020 yılı Mayıs ayında da Memleket Partisi üyesi olarak Muğla İl Teşkilatı Kurucu Yönetiminde Başkan Yardımcısı görevini üstlendim. Bu güne kadar 23 ay sadakatle üzerime düşen her görevi yapmaya çalıştım. 23 ay boyunca arkadaşlarımla birlikte etrafımdaki kişilere Memleket Partisi Tüzüğü'nün öteki partilerin tüzüğünden farklı ve seçimle gelinen her yere üyelerin oylarıyla gelineceği gibi "Kırmızı çizgilerimiz"in olduğunu anlattım. Parti üyelerinin seçme seçilme hakkının sonuna kadar korunduğunu, parti adaylarının Tüzüğün 64. Maddesine uygun olarak belirleneceğini, Cumhurbaşkanı adayının da Tüzüğün 66. Maddesine göre belirleneceği yönünde gururlanarak bildirimlerde bulunduk.

"BENİM BİLE İNANMADIĞIM PARTİ İÇİ DEMOKRASİYİ SEÇMENE ANLATAMAM"

1. Cumhurbaşkanı adayı, 'Partiye kayıtlı tüm üyelerin katılımı ile yapılacak eğilim yoklaması sonucunda belirlenir.' der. Bu doğrultuda 12 Mart tarihinde tüm il, ilçe teşkilatlarında sandık konularak eğilim yoklaması yapılmış ve Genel Başkanımız Sayın Muharrem İnce Memleket Partisi'nin Cumhurbaşkanı adayı olarak üyelerce de teyit edilmiştir. Milletvekili adaylarının belirlenmesi ve sıralamanın nasıl olacağı da tüzüğün 64. maddesinde açık ve net olarak belirtildiği halde, il yönetimi olarak ilçe yönetimleri ile birlikte genişletilmiş bir toplantı yapılmış ve bu toplantı sonucu 64. maddenin uygulanması yönündeki teşkilat iradesi bir rapor olarak genel merkeze sunulmuştur. Bu rapora göre milletvekili adayları ön seçimle eğer buna engel bir durum varsa eğilim yoklaması ile adayların ve sıralamanın belirlenmesi hususu net bir şekilde ifade edilmiştir. Bu durumun bizler için olmazsa olmaz bir durum olduğu bizzat ben ve yönetim kurulu üyeleri ile birlikte Genel Merkeze gidilerek sözlü olarak da deklere edilmiştir. Ancak beklenen ve tüzük gereği olması gereken sonuç alınamamıştır. Gelinen noktada örgüt iradesi hiçe sayılmıştır. Örgüt iradesi, fiziki şartların 64. maddeyi uygulamaya uygun olmadığı gerekçesiyle ret edilmiş ve aylarca kendimizi anlatmaya çalıştığımız "parti içi demokrasi anlayışı" ortadan kaldırılarak "merkez yoklaması" yani "atama yöntemi" Memleket Partisinde de ortaya çıkmıştır. 66. Maddenin uygulanmasına engel olmayan "fiziki şartlar" ne hikmetse 64. Maddeyi uygulamaya engel olmuştur. Tüm bu gelişmelerden sonra "Örgüt İradesini" hiçe sayan ve tüzüğünün maddeleri üzerinden propaganda yaptığım ve aylarca siyaset yapmaya çalıştığım Memleket Partisi'nden istifa etmem gerektiği hususu kendime olan ve topluma olan saygım nedeniyle zaruri olmuştur. Zira, bu gelişmelerden sonra seçim sathı mahalinde veya daha sonra parti propagandası yaparken benim bile artık inanmadığım parti içi demokrasiyi seçmene anlatabilme kabiliyetim olamaz. Hayatım boyunca yanlış olan her şeyin üstüne gittim, her türlü haksızlıkla mücadele ettim, dik durdum, hiç eğilmedim. Hep ilkeli ve prensipli yaşadım. Ölünceye kadar da bu güzel şehirde bu şekilde yaşayacağım. Bu şehire çok şey borçluyum. Dolayısı ile hiçbir ikbal ve emel beni kriterlerimden, ilkelerimden vazgeçiremez. Yine de söylemek isterim ki Genel Başkan Sayın Muharrem İnce bu ülke için "Ülke yararı, toplumsal fayda, ilkeli siyaset, halk için siyaset" anlamında doğru bir liderdir. Ama maalesef hepinizin bildiği gibi siyaset sadece liderlerle yürümüyor. Yönetimler de çok büyük önem arz etmektedir. Tüm bu gerekçelerden anlaşılacağı gibi, istifamın sebebi tamamen ilkeseldir. Memleket Partisi'nde yola çıktığım parti yöneticisi ve parti üyesi arkadaşlarıma sonsuz teşekkür ediyorum. Çok güzel paylaşımlarımız oldu. Varlığımdan dolayı partiye üye veya sempatizan olmuş tüm dostlardan da kendilerini yalnız bırakmış gibi bir duyguya kapıldığımdan dolayı özür diliyorum. Partida kalan arkadaşlara ve seçime girecek olan tüm adaylara canı gönülden başarılar diliyorum. Memleket Partisinden bugün itibarı ile istifa etmiş olduğumu siz sayın basın mensupları aracılığı ile kamuoyuna duyurur hepinize saygılarımı sunuyorum."
Muhabir: Gizem Özlen