İmamoğlu’na destek verdiği için bıçaklanan kadın kanseri yendi

Yayın tarihi: 24 Ağustos 2021 Salı 11:26 am - Güncelleme: 24 Ağustos 2021 Salı 11:26 am

Göknur Damat, yerel seçimlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na destek verdiği için bıçaklanmıştı. Meme kanserine yakalanan ve altı ay ömür biçilen Damat, kanseri yenerek kafe-kuaför konseptinde bir iş yeri açtı. Kanser olduğu dönemde saçları dökülen Damat, şimdi saç dökülmelerini önleyecek bir şampuan geliştirmeye çalışıyor.

Tekirdağ’ın Süleymanpaşa ilçesinde yaşayan 36 yaşındaki Göknur Damat, altı yıl önce meme kanserine yakalandı. Kendisine altı ay ömür biçilen Damat, pes etmeyerek çocukluk hayali olan makyözlük işine girdi. Bir yandan kanserle mücadele eden Damat, makyözlük alanında yapılan bir yarışmada Avrupa birinciliği kazandı. KOSGEB’den kredi alan Damat, ilk işyerini açtı. Damat, bu mücadelesi ile bir televizyon kanalında gündeme geldiğinde, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından örnek gösterildi.

EKREM İMAMOĞLU’NA DESTEK VERİDĞİ İÇİN BIÇAKLANDI

Göknur Damat, 2019 yerel seçimlerinde, İmamoğlu’nun kampanyasına 20 lira bağış yaptığı gerekçesi ile evinin önünde bıçaklı saldırıya uğradı. İmamoğlu, hafif yaralanan Damat’ı iş yerinde ziyaret etti. Erdoğan’ın ‘manevi kızım’ dediği Damat, kanserin üstesinden gelerek kuaför salonlarını şubeleştirdi. Şimdi de kafe-kuaför konseptinde yeni bir mekan daha açtı. Kanser sürecinde saçlarının dökülmesine üzülen Damat, saç dökülmelerinin önüne geçmek için de yeni bir şampuan geliştirmeye çalışıyor.

Damat, kanserle mücadelesini ve sonrasında yaşadıklarını ANKA Haber Ajansı’na şöyle anlattı:

“2016 yılında meme kanserine yakalandım. Zorlu bir süreçti, altı ay ömür verilen bir kanser hastasıydım. Hiçbir zaman iş hayatımda, özel hayatımda mücadeleyi bırakmadım. Hem kanserle savaş verdim hem de dışarda yaşam mücadelesi verdim. Türkiye şartlarında artık esnaf olmak zor. Benim girişimci bir ruhum var ve bunu denedim. Kanserle savaş verirken makyajda Avrupa şampiyonu oldum. Altı ay ömür verdiklerinde ise dünya şampiyonu olmak istedim. Ülkemize kalıcı makyaj yarışmasında dünya şampiyonluğu getirdim. Daha sonrasında kuaför salonu açtım. Salonları şubeleştirdim. Pandemi nedeniyle biraz işlerimize ara vermiştim. Şu an Türkiye’de olmayan yeni bir konsept ile yeni bir yer açtım. Kafe kuaförümüze tepkiler çok güzel. Çok güzel gidiyor.

“BİR ALMAN ENSTİTÜSÜ İŞ BİRLİĞİNDE ŞAMPUAN GELİŞTİRİYORUM”

Bu işe girdiğimde KOSGEB’den cüzi bir rakam kredi çekmiştim. Onunla birlikte Sayın Cumhurbaşkanı’mız benim ismimi esnaf buluşmasında zikretmişti. Daha sonra külliyeye davet edilmiştim. Yine herkesin bildiği üzere ‘manevi kızı’ olarak ilan edilmiştim. Olumlu ve olumsuz olarak süreç bu şekilde ilerledi. Kansere yakalandığınızda biliyorsunuz saçlarımız dökülüyor. Ben kadınların saçları dökülmesin diye çok araştırma yaptım. Altı ay ömür verildiği süreden sonra altıncı yılımdayım çok şükür. İsviçre Alp Dağları’na dahi çıktım, biyolojik yapısından dolayı oradaki ürünleri incelemek için. Kendi adıma bir marka yarattım, büyüyoruz. Bir Alman enstitüsü ile bir anlaşma yaptık. Saçlar dökülmesin, egzama olmasın, sedef hastalığı olmasın diye. Tabi bunlar oluyor. En azından bunu durdurabilecek bir şampuan gerekiyordu. Dermatologlar, onkologlar, kimyagerler çok kapsamlı bir çalışma yaptık. Güzel işler başardık.”