İmamoğlu Zeytinburnu’ndan seslendi! “Aramızda kalsın, kazanıyoruz”

Yayın tarihi: 5 Mayıs 2023 Cuma 6:53 pm - Güncelleme: 5 Mayıs 2023 Cuma 6:59 pm

İstanbul Zeytinburnu’nda konuşan Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, “Aramızda kalsın, kimseye söylemeyin, Ey millet kazanıyoruz, kazanıyoruz. Millet kazanıyor, millet!” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı ve Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı Ekrem İmamoğlu, İstanbul Zeytinburnu’nda vatandaşlarla bir araya geldi. Bulunduğu otobüs üzerinden hitap eden İmamoğlu, “Gördüklerinize deyin ki ‘Ekrem Başkan bizi Zeytinburnu’na çağırdı. Konuştu dedi ki, ‘Aramızda kalsın, kimseye söylemeyin, Ey millet kazanıyoruz, kazanıyoruz. Millet kazanıyor, millet!'” ifadelerini kullandı.

İmamoğlu şöyle konuştu:

“Milletçe çok önemli bir akrarın arifesindeyiz. 14 Mayıs tarihi bir gün olacak, ggelecek adına karar vereceğiz. Dolayısıyla hep birlikte bu süreci iyi idrake tmeli ve ona göre çalışıp yol yürümeliyiz. Yarın İstanbul’da Maltepe miting alanında sizi bekleyenler var. Millet İttifakı Maltepe’de olacak, Mansur Başkan’ımız Maltepe’de olacak. Ben de sizi orada karşılayıp ev sahipliği yapacağım. Hep birlikte ev sahipliği yapacağız.

“DEVLETİN VALİSİ, HÜKÜMETİN VALİSİ OLDU”

Sevgili dostlarım, ne yazık ki bugünün iktidarı insan ayırmayı, insanları birbirinden uzaklaştırmayı, partizanlığı, kutuplaştırmayı… Bu ülkenin hükümeti İBB başka partide diye yapmadığı engelleme kalmadı ve birçok şehirde bir başka partiden ise oraya selam bile vermiyorlar. Ülkeyi, devleti, mekanizmaları partizanlaştırdılar. Devletin valisi, kaymakamı olur bunların döneminde hükümetin valisi, kaymakamı şekline dönüştü. Ben bu ülkenin bürokratları adına, memurları adına da üzülüyorum, o insanları da zorda bırakıyorlar. Neredeyse cumhuriyetin 100. yılına kadar bu denli partizan bir dönem yaşanmadı.

Ekrem İmamoğlu Kağıthane’den seslendi: Yarın Maltepe’deyiz şenlik var şenlik!

“ÇOCUKLARIMIZIN, ANNELERİMİZİN, BABALARIMIZIN UMUTLARI KALMADI”

Adaleti yerle bir ettiler. Eğer bir insan liyakatiyle bir yere gelmek istiyorsa bu mümkün değil ama bir yerden tanıdığı dayısı, partilisi varsa o zaman mümkün. Gençlere soruyoruz, ‘Bir işe liyakatiniz varsa girebilir misiniz?’, ‘Hayır’ diyorlar. ‘Dayımız varsa gireriz, başka giremeyiz’. Gençler umutlarını başka ülkelerde aramaya başladılar. Çocuklarımızın eğitimle ilgili ciddi sorunları var. Öyle bir eşitsizlik var ki çocuklarımızın, annelerimizin, babalarımızın umutları kalmadı.

“MİLLETİ MİLLETE EMANET ETMEDİĞİMİZ SÜRECE BİZİ UÇURUMDAM AŞAĞI YUVARLARLAR”

Mutfakta yangın var ve neredeyse iki yıldır bu ülkeyi enflasyon girdabına soktular. Dövizle yarışan ve yöneten bir ekonomi anlayışı ortaya koydular. Çok zengin daha çok kazanıyor, fakir elindekini kaybetmiş durumda. Gelir adalaetsizliği dünyanın en ön sıralarına ulaşmış durumda. Fiyatlarla baş edilemiyor. Bunun tek sebebi var,  memleketin aklı, başı şunu söylüyor, ‘Ben bilirim, başkası bilmez. Ben yaparım, doğrusu budur. Ben ne dersem o olur’ diyen bir kişi var. Tek bir akıl var, bu akıl değişmediği sürece; milleti millete emanet etmediğimiz sürece Allah korusun bizi uçurumdan aşağı yuvarlarlar.

“BU REJİMİ DEĞİŞTİRECEĞİZ”

Bu felaketten geri dönmek adına yapacağımız tek şey kaldı. Bu süreci ve bu rejimi evimizin dışına atmak, def edip yollamak. Bu rejimi, sistemi değiştireceğiz. Ben diyen aklı yollayacağız, biz diyen aklı sistemin başına getireceğiz. Bu yönetim anlayışında bir kişi ve bir avuç insan var. Her konu bu bir avuç insanın çemberinin içinde burada dönüyor milletin hiçbir şeyden haberi yok. Halbuki bu memleketin her karış toprağı 86 milyon insana ait. Ama bunlar İstanbul’daki gibi, kendi malları mülkleri zannettikleri gibi bu memleketi de kendi malları mülkleri zanneder oldular.

Kendi malı mülkü gibi davranan bu anlayışı ve sistemi evin dışına koyacağız. Bu sistemi getiren kişi ve kişileri de tıpış tıpış evlerine yollayacağız.

“BU SEÇİM PATATES VE SOĞANIN SEÇİMİ”

14 Mayıs’ta tarihi bir seçim var. Bu seçim parti seçimi değil. Bu seçim patates ve soğanın seçimi. Mileltin karnı aç, çocuklar okula beslenme çantaları boş gidiyor. Bu sorunları çözmek adına hep birlikte çalışmak zorundayız. 14 Mayıs’a kadar hepinizden istirhamım şu, komşularınızla görüşün.

“BU MİLLETİN İNANCINI ÖLÇECEK ADAM ANASINDAN DOĞMADI”

Milletin milliyetçiliğini ölçmeye çalışıyorlar. bunlardan zehirlenen bir kaç insan sağda solda kırıcı dökücü laflar ediyor. Sana ‘cehennemlik’, sana ‘cennetlik’ demeye çalışıyorlar. Cennete cehenneme bile bunlar karar vermeye çalışıyorlar. Sen kimsin de Allah ile kul arasına giriyorsun, sen kendini ne zannediyorsun? Bu milletin inancını, milli duygularını ölçecek adam anasının karnından doğmadı.

“BU MİLLET SEVGİ İSTER”

Bu millet sevgi ister. Devlet nedir biliyor musunuz? Devlet her yönüyle güçlü olacak. Devlet savunma sanayinde de güçlü olacak ama ekonomide de güçlü olacak. Devlet teknolojide de güçlü olacak ama tarımda da güçlü olacak. Devlet eğitimde de güçlü olacak, demokraside de güçlü olacak. Ama devlet vatandaşına karşı gücünü gösteren olmaz. Devlete vatandaşına karşı neyini gösterir biliyor musunuz? Devlet, şefkatini, merhametini, adaletini, erdemini, ahlakını gösterir. Devlet, güleryüzünü gösterir. Onun için deyinki, ‘Artık yeter kardeşim, biz suratı asık adam istemiyoruz. Hadi evine’. Bu millet asık surat değil, güleryüz istiyor, şefkat istiyor. Konuşacak insanıyla, fırça atmak ne demek? Kimin haddine fırça atmak?

Kimsenin birinden bir gram farkı yok, eşit hissedarlarıyız bu milletin. Herkes haddini bilecek!

“GENÇLER BÖLÜNMEK YOK”

Gençler bölünmek yok. 25 yılınıza, 30 yılınıza, 40 yılınıza karar vereceksiniz. Ve sizler bu kararla bu memleketi ayağa kaldıracak neferler olacaksınız. Birleşe birleşe kazanacağınızı unutmayın. Hayallerinizi bu ülkede kurup gerçekleştireceksiniz. Biz de bu zemini hazırlayacağız.

Her şey çok güzel olacak!

“KAZANIYORUZ”

Gördüklerinize deyin ki ‘Ekrem Başkan bizi Zeytinburnu’na çağırdı. Konuştu dedi ki, ‘Aramızda kalsın, kimseye söylemeyin, Ey millet kazanıyoruz, kazanıyoruz. Millet kazanıyor, millet!’ Yarın Maltepe’de buluşmak üzere, hepinizi çok seviyorum. Kalın sağlıcakla!”