Haber

İmamoğlu kayyım gündemiyle liderlerle görüştü

TBB ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kayyım gündemiyle Meclis’te grubu bulunan genel başkanlarla görüştü.

Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, kayyım atamaları gündemini değerlendirmek üzere siyasi parti liderlerinden randevu aldı.

Bu kapsamda İmamoğlu, bugün sırasıyla CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Demokrat Parti Genel Başkanı Gültekin Uysal, DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu ile görüştü.

İmamoğlu ziyaretlere Saadet Partisi Temel Karamollaoğlu ve Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ ile devam edecek.

"MECLİS'TE TAKİPÇİSİ OLACAKLARINI İLETTİLER"

İlk olarak CHP Genel Başkanı Özgür Özel ile bir araya gelen İmamoğlu, "Genel Başkanımızla bugün encümen toplantımızda aldığımız temel prensip kararını paylaşmak üzere randevumuzun ilkini gerçekleştirdik. Özgür Özel ile özellikle kayyım uygulamalarının demokrasi adına çok utanç verici olduğunu milletimizi, memleketimizi itibarsızlaştıran hatta uygulamaların ülkemizde pek çok sorunun temelini oluşturduğunu dile getirdik. Bunun çözümünün Meclis'te olabileceğini, partilerle de bu konuda görüşme yapabileceğimizi ve bu hususta TBB olarak bir önerimizin de olduğunu bunu da kendileriyle paylaşmak istediğimizi dile getirdik. Kendileri de grup başkanvekillerimizi görevlendirdi. Onlarla irtibat halinde TBB olarak kendilerine ileteceğiz onlar da Meclis'te takipçisi olacaklarını ilettiler" dedi.

Özel ise, şöyle konuştu:

"Bugün DEM'le CHP’nin belediyelerine kayyıma tanıyor ama meselenin partilere özgü bir mesele olmadığı bir demokrasi meselesi olduğunu görmek Meclis çatısı altında hepsini birden aynı ilkesel yerden savunmak en doğrusu. Bence de hem bugün yapmış olduğunuz olağanüstü toplantı hem de toplantıdan sonra ilk gittiğiniz başvurduğunuz yerin milletin Meclis'i olması son derece anlamlı son derece özel. Meseleyi en doğru yerden gören bir yaklaşım olarak değerlendiriyorum. Ümit ediyorum tüm genel başkanlarla yapılacak değerlendirmeler aynı yapıcı yaklaşım için de gerçekleşir ve sorunları çözmek için kurulmuş olan hatta bu ülkeyi önce kurtarmak için sonra Cumhuriyet'i kurmak için kurulmuş olan bu Meclis'in bugünkü demokrasi krizinde çözmek için üzerine düşeni yapacağına yürekten inanıyorum. Bir kez daha süreçle ilgili üzüntülerimi ve tüm belediyelerle ilgili dayanışma duygularımı ifade ediyorum."

UYSAL: TÜRKİYE OPERASYONLAR DÖNEMİ İÇERİSİNDEDİR

İmamoğlu'nun siyasi parti liderlerini ziyareti kapsamında ikinci olarak Demokrat Parti Genel Merkezi'nde görüştüğü Gültekin Uysal da, şu ifadelere kullandı:

"Deyim yerindeyse tilkinin 40 hesabı var, 40'da kümes üzerine derler. Meselenin hukuki boyutunun ne olup olmadığını orta düzeyde siyaset yapanlar olarak hepimiz idraki içerisindeyiz. Türkiye operasyonlar dönemi içerisindedir. Hukuk ambalajlı siyasetin dizayn edildiği önümüzdeki süreçte söyleyecek sözü kalmamış, iddialarıyla sınanmış, son yerel seçimlerle beraber milletimizin büyük çoğunluğundan bu iktidarın siyasetinin iflas ettiğini teyit etmiştir. Bugün geldiğimiz noktada kayyum meselesi, antidemokratik bir rejimin ortaya çıkardığı tezahürleridir. Demokrasi dışı rejimlerde yasakların hepsi yazılı değildir. Bugün Türkiye'de uyguladıkları da hukuk eliyle, devlet aparatını ele geçirmiş olmaları hususiyetiyle bir parti devletinin yansımasıdır. Bir kişinin yürütmeyi, yargıyı, yasamayı kontrol ettiği ve keyfileştiği bir düzeni müsaade ettikleri kadar hakka, hukuka rıza göstermeyeceğimizi her fırsatta ifade ediyoruz. Erdoğan rejiminin yansımalarıdır. Biz o noktada Demokrat Parti olarak ölçümüz her zaman demokrasiden, hukuktan yanadır."

BABACAN: SEÇİLMİŞ BİR BAŞKAN GÖREVDEN ALINACAKSA BAĞIMSIZ BİR YARGIYLA OLMALIDIR

İmamoğlu Demokrat Parti ziyaretinin ardından DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ı partisinin genel merkezinde ziyaret etti. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan ise, şunları kaydetti:

"Bugün TTB heyetini misafir ettik. Ülkemiz zor dönemlerden geçiyor. 2017-2018’den bu yana sorunlar sadece büyüyor. Yeni sorunlar ekleniyor. Biz prensip olarak ülkenin sorunların çözümü meşru demokratik zeminde çözüm aramalıyız. Demokrasi de kalitenin son derece düşmüş olduğu ülkeler var. Seçilmiş makamda olan herkes onu seçenlerin iradesini temsil eder. Tam da bu ilkelerden hareketle özellikle son dönemde yaşamış olduğumuz gelişmeler seçilmiş olma meşruiyetinin kalbine hançer saplıyor. Demokrasi çözüm olmazsa sandığın seçimin sağlam tablo bozulursa milli birliğimizin ve beraberliğimiz de zarar görür. Aynı zaman da terör örgütleri için de elverişli bir ortam oluşturur. Kayyıma ilişkin ilkesel bir duruşumuz var. Seçilmiş bir başkan eğer görevden alınacaksa bağımsız ve tarafsız bir yargıyla olmalıdır."

DAVUTOĞLU: KARŞI KARŞIYA KALDIĞIMIZ DURUM BİR DEMOKRASİ KRİZİDİR

DEVA Partisi'nin ardından İmamoğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile görüştü. Görüşmenin ardından Davutoğlu şu ifadeleri kullandı:

''Kuralları işlemeyen bir siyasi sistem ne demokratiktir ne de devlet düzeni niteliği taşır. Karşı karşıya kaldığımız durum bir demokrasi krizidir. Demokrasi krizi, halkın seçme yetkisini, milli egemenlik yetkisini, halkın oylarına saygı duymadığınız anda bir demokrasi krizi yaşanıyor demektir. Ülkede herkes Türkiye’deki demokrasinin olgunlaşmış bir demokrasi olması noktasında artık yeterli tecrübeye sahip olduktan sonra tereddüt etmemesi lazım. Ama bugün bir tereddüt yaşanıyor. Biz esastan kayyum yöntemine karşı çıkarız. Halkın önüne sandığı koyduysanız, çıkan sonuca saygı göstereceksiniz. Hiç kimse hukuk karşısında istisnai bir özerkliğe de sahip değildir. Bir demokrasiyi işletmeye başladıysak iki temel eksende bunu yaşatır hale getireceğiz. Birincisi herkes için tam ve eksiksiz demokrasi, ikincisi ise tavizsiz kamu düzeni. Eğer demokrasiyi tanıyıp, kamu düzeninden taviz verirseniz kaosa yol açarsınız. Eğer kamu düzeni sağlayacağım derken, demokrasiden taviz verirseniz otokrasiye gidersiniz. Kayyum uygulaması geçmişte de bugün de hangi görevde olursam olayım karşı çıktım. Bugün de karşı çıkıyorum. Karşı karşıya kaldığımız şey bir hukuk krizidir. Kamu düzeni hepimizin düzenidir.

''ÇÖZÜM HERKESİN DEMOKRASİYE SAYGI DUYMASIDIR''

Merkezi yönetimler ve yerel yönetimlerde ayrı partilerden bile olsa ortak bir ülke ve şehir yönetildiği bilinciyle devlet ve şehir yönetilir. Merkezi yönetim, yerel yönetimlerin tercihlerini göz ardı edip, ‘ben bildiğimi okurum, kuralı ben koyarım’ derse şehirlerde meşruiyet tartışılır. Yerel yönetim de ben burada kendime has bir hukuk alanı oluşturdum. İstediğimi yaparım’ derse ülkede hukuk düzeni kalmaz. Bugünkü yönetim krizinin sebeplerinden bir tanesi, iktidarın kamuoyuna verdiği mesajlardaki çelişkidir. Kafanız mı karışık yoksa birbirinizle mi bilek güreşi yapıyorsunuz. Bir taraftan kamuoyunun son derece hassas olduğu bir konuda terör başını Meclis’te konuşturmaya kadar gidecek bir açıklama yapacaksınız ve burada kamuoyunun tepkisini de gerektiğinde gözardı edeceksiniz. Diğer taraftan da altı ay öncesinde yapılan bir seçimde, seçilen belediye başkanlarıyla ilgili otoriter bir tasarrufta bulunacaksınız. Bu ikisi bir arada olmaz. Ayrı ayrı olur da demiyoruz. Olması gereken, Türkiye’de bugün bir demokrasi, hukuk, yönetim kriziyle karşıyayız. Bunun çözümü, herkesin demokrasiye saygı duymasıdır. Herkesin hukuk düzenine boyun eğmesidir. Hiç kimse hukukun üstünde değildir. Hiçbir belediye başkanı ‘şehri istediğim gibi yönetirim’ deme hakkına sahip olmadığı gibi, hiçbir merkezi yönetim yetkilisi de ‘ben istediğim belediye başkanını sabahtan görevden alırım. Bunun da hukuki sürecine bakmam, görevden alırım’ deme hakkına sahip değil. Kendinize tanıdığınız özgürlüğü, rakibinize tanımıyorsanız demokrasi yoktur.''

BAHÇELİ, RENDEVU TALEBİNİ REDDETTİ

Öte yandan MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, İmamoğlu'nun görüşme talebini reddetti. Bahçeli, " Hangi konuda görüşme talebinde bulundular bilemiyorum. Ama Ekrem İmamoğlu'nun siyasetini tasvip etmediğim için kendisiyle görüşmeyi uygun bulmuyorum" demişti.

Bahçeli'nin randevu talebini reddetmesine ilişkin açıklamada bulunan İmamoğlu, "Randevu talebimi tekrar iletiyorum kendisine yük olur" dedi.