İmamoğlu işin aslını anlattı: ‘Ortada bir yok sayma var’

Yayın tarihi: 30 Eylül 2019 Pazartesi 11:12 am - Güncelleme: 30 Eylül 2019 Pazartesi 11:14 am

İstanbul’da yaşanan depremin ardından 27 Eylül’de düzenlenen Afet Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD) toplantısına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun çağırılıp çağrılmadığına yönelik tartışmalar devam ediyor.

İmamoğlu: Buradan bazı gazetecilere sesleniyorum. Valiliğin açıklamasından sonra çıkıp özür dileyenlerin özürlerini kabul etmiyorum

Sözcü gazetesi yazarı Deniz Zeyrek; İmamoğlu, ‘işin aslını’ anlattı” başlıklı yazısında İBB Başkanı’nın İstanbul Afet Kriz Yönetim Merkezi’ndeki (AKYM) toplantıya depremden 4.5 saat sonra çağrıldığını belirtti ve şunları yazdı:

O sırada İmamoğlu Bağcılar yolundaydı ve bu çağrı üzerine yoldan dönerek AKYM’ye gitti. AKYM’deki çalışmalar o gece bir sonraki sabah birim müdürlerinin merkezde hazır bulunması talimatıyla sona erdi.

Süleyman Soylu: İmamoğlu’nu ben davet etmedim fakat…

27 Eylül sabahı AKYM’deki toplantıya İBB’yi temsilen de iki birim müdürü gitti. Ancak bir terslik vardı. Söz konusu toplantıya sadece birim müdürleri değil, bakanlar, ordu komutanı ve vali gibi yetkililer de katılıyordu.

Bu durumu canlı yayın sırasında TV ekranında gördüğünü söyleyen İmamoğlu, “26 Eylül’de nasıl Bağcılar yolundan dönüp koşa koşa gittiysem,

27 Eylül sabahı da orada olurdum. Ancak birim müdürü çağrıldığı için birim müdürü arkadaşlarımız gitti” dedi.

“İstanbul halkına çok büyük zarar verir”

Devletim çağırırsa koşa koşa giderim” sözlerinin gayet net olduğunu anlatan İmamoğlu, “Bunları neden çıkıp net bir şekilde kamuoyuna aktarmadınız?” soruma da “Odağın deprem olmasını, dağılmamasını istiyorum. Meselenin kapanmasını tercih ettim” karşılığını verdi.

İmamoğlu, o toplantıya çağrılmadığını dün net bir şekilde kamuoyuna da duyurdu.

İster inanın, ister inanmayın. Ortada bir “yok sayma” var. Oysa olası bir felakete ilk müdahaleyi yapacak personel ve araç gerecin yüzde 70’i İBB’ye aittir ve AKOM’dan koordine ediliyor.

Deprem gibi ulusal bir mesele üzerinden siyaset yapmanın kimseye hayrı olmaz ama İstanbul halkına çok büyük zarar verir.