İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu katıldığı iftarda, “İnançlar üzerinden düşmanlıklar üretmeye çalışanlar, bu yolla kendilerine bir ikbal yaratma hevesine kapılanlar şunu iyi bilmelidir ki; gittikleri yol doğru değildir, Hakk’ın yolu değildir” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Haliç Tersanesi’nde İstanbul’da yaşayan inanç grupları ile iftar sofrasında buluştu. Burada konuşan İmamoğlu şunları söyledi:
“Topluma olan sorumluluğumuzu yerine getirmenin ilk şartı, yaradılanı Yaradan’dan ötürü sevebilmektir. Kendimizi nasıl görüyorsak, başkalarını da öyle görebilmeliyiz. Kendimiz için ne istiyorsak, başkaları için de aynısını isteme olgunluğuna erişebilmeliyiz. Bilhassa, kamu gücünü ve kaynağını kullanan yöneticiler bu olgunluk içerisinde davranmak zorundadır. Yönetici, herkesin halinden, dilinden anlamak, herkesi kendisiyle bir tutmak mecburiyetindedir. Hiç kimseyi ayırmadan hizmet etmeli, herkesin inanç ve ibadet özgürlüğünü rahatça yaşayabilmesi için gerekli imkanları sağlayabilmelidir. İftar sofralarının bile ‘bizimkiler ve ötekiler’ diye ayrılabildiği bir siyasi atmosfer, inancımıza da toplumumuza da zarar verir.”
“HAKK’IN YOLUNUN BU ŞEKİLDE OLMASI MÜMKÜN DEĞİLDİR”
“İnançlar üzerinden düşmanlıklar üretmeye çalışanlar, bu yolla kendilerine bir ikbal yaratma hevesine kapılanlar şunu iyi bilmelidir ki; gittikleri yol doğru değildir, Hakk’ın yolu değildir. Hakk'ın yolunun bu şekilde olması mümkün değildir. İftar sofralarına bile sirayet etmiş, zaman zaman kibir ve israf anlayışından, mutlaka kurtulmalı ve arınmalıyız. İftar sofraları; inancı, kökeni, fikriyatı ne olursa olsun, herkesi ortak bir duyguda buluşturan bir gönül zenginliğinin ifadesidir. Kardeşlikle, hoşgörüyle, yardımlaşmayla kurulan sofralardan yükselen güç, bizi mutlu ve adaletli bir hayata, mutlu ve adaletli bir dünyaya taşıyacaktır. İstanbul'da başka bir yol mümkündür. Dünyada var olan hangi kötülük ve uzak olmasını istediğimiz, insana dönük hangi fena işler var ise, bunları bu şehirden uzak tutmak mümkündür. Bunu başarabiliriz.
Bu şehirde her inancın özgürlüğünü, eşit yurttaşlığı, her inancın ibadetini yaparken, hizmetlerini verirken eşit bir biçimde karşılandığı bir şehir mümkün kılabiliriz. Bu şehirde insanların birbirine sevgi ve saygısını, birbirini ayırt etmeden, hizmetle başlayan, sokakla biten, komşulukla devam eden bir anlayışla insanlarımızı birbirine olabildiğince yakın kılabiliriz. Bu şehrin genetiğinde, bu vardır. Bunu başarmakla kendimi yükümlü kılan bir belediye başkanı olmaya gayret ettim. Bundan sonraki yolculuğumuzda da vatandaşlarımız, hemşehrilerimiz uygun gördüğünde ama aynı anlayışla, bu şehirdeki her insanı adaletle, her insanı eşit her insanı eşit hissedarlıkla bu şehrin bir insanı kabul edip, onlara hizmet etme yolunda kararlılıkla hizmetime devam etmek istemekteyim. Bunu başarabilir ve bu yolculukla ilgili en üstün şekilde gayretimizi ortaya koyabilirsek, dünyaya örnek bir İstanbul var edebiliriz.”
https://tele1.com.tr/imamoglunun-yanina-gelen-vatandas-evime-yardim-ediyorsunuz-inkar-eden-dinsiz-seytandir-1029777/