“İmamını da Al Git” demek Cumhurbaşkanına hakaret sayıldı

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Kurucu Başkanı Murtaza Demir’in ‘İmamınızı da alın gidin’ sözleri nedeniyle yargılandığı davanın duruşması ertelendi. Demir’in avukatı , “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşık 30 bin kişiye şahsına hakaret gerekçesiyle dava açtığını biliyoruz. Bu davalar Cumhurbaşkanının haberi olmadan mı açıldı?” diye sordu.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Kurucu Başkanı Murtaza Demir’in, Tokat’ın Erbaa ilçesinde bulunan Keçeci Baba Dergâhı’nın camiye çevrilmek istenmesi üzerine bir yazı kaleme almış, yazısında yer alan “Burası yüzyıllardır Alevilerin cem yaptığı bir dergâhtır. Cami, ezan, hoparlör istemiyoruz. İmamınızı da alın, gidin” şeklindeki sözleri nedeniyle hakkında dava açılmıştı. Yazısında ‘İmamınızı da alın gidin’ ifadesine yer veren Demir, “Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” iddiasıyla yargılanıyor.

Demir’in yargılandığı davanın üçüncü duruşması Çağlayan Adliyesi’nde görüldü. Mahkemede yazdığı yazıya ilişkin Demir şu savunmayı yaptı:

“Cumhurbaşkanının devlet etme anlayışına dair çok sayıda yazım olduğu doğrudur. Ancak hakaret ve eleştirisi sınırlarını bilecek kadar yaşlı ve deneyimliyim. Keçeci Baba köyüne gelen devlet bürokratları, “burası vakıflar genel müdürlüğünün mülküdür ve kurumumuzda mescit olarak kaydı vardı” diyerek 1000 yıllık Alevi dergahına Sünni cemaat adına el koymuştur. Bu yaklaşım ve davranışın son derece itici, incitici ve inkara dayalı olduğunu söylememe gerek yoktur. Düşünün devlet herhangi bir Alevi’yi köyüne gelip burası devletin malı o yüzden artık bu yapı cami olarak kullanılacak mealinde konuşuyor, hoparlör bağlıyor, bir de imam ataması yapıp gidiyor. Başta İstanbul olmak üzere Alevi Bektaş-i Tekke ve dergahlarına devlet adına el konulduğunu, Hacı Bektaş-i Veli Dergâhı’nın müze olarak kullanıldığını, Alevi Bektaşilere ait Dergah ve tekke arazileri üzerinde binlerce konut, yüzlerce cami veya kamu binası bulunduğunu, AKP İstanbul İl Binasının dahi bir Alevi Tekkesi (Karaağaç Tekkesi) üzerine yapıldığını biliyoruz. Dolayısıyla bu tutumun Alevi Bektaş-i dünyasında rahatsızlığa ve duygusal kopuşlara neden olduğunu-olabileceğini ve bu zulmün tahammül sınırlarını aştığını göz ardı edemeyiz.”

“BU İŞLEMİN ADI İNANCA SALDIRMAK”

Bu tarz işlem ve yaklaşımlardan cesaret alan kimi provokatörlerin gidip bir Alevi hanesi ‘X’ işareti koymasını, ‘DEFOL ALEVİ’ yazmasını, Alevilerin, Sivas’ta olduğu gibi bir otelde kıstırılıp yakılmalarını, her fırsatta özendirdiğini de göz ardı edemeyiz. Savcılık Makamı’nı şu çerçevede empati yapmaya davet ediyorum. Bu işlemi anayasasında; ‘Laik, demokratik, sosyal bir hukuk devleti’ yazılı olan devlet görevlileri gerçekleştirmektedir. hiç tereddütsüz bu işlemin adı; inanca saldırmak, ‘Alevi-Sünni’ diyerek bölmek, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek, suç işlemektir.” dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Demir’in ardından avukatı Tugay Tokbaş da söz aldı. Tokbaş Erdoğan’ın “Bu zamana kadar şahsıma hakaretten kimseye dava açmadım.” sözlerini hatırlatarak, “Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yaklaşık 30 bin kişiye şahsına hakaret gerekçesiyle dava açtığını biliyoruz. Bu davalar Cumhurbaşkanının haberi olmadan mı açıldı?” diye sordu. Savunmaların ardından duruşma 10 Mayıs 2022 tarihine ertelendi.

Görüşme öncesi alevi kurum temsilcileri ve yazarlar Çağlayan Adliyesi’ne gelerek Murtaza Demir’e destek oldu.

CHP’li Bulut Alevi yurttaşların evlerine işaret konulmasını Meclis’e taşıdı