İlhan Şeşen: Dayanacak gücüm kalmadı

Yayın tarihi: 27 Haziran 2021 Pazar 3:13 pm - Güncelleme: 27 Haziran 2021 Pazar 3:13 pm

İlhan Şeşen pandemi nedeniyle çalışamadıklarını ifade ederek birikimlerini kullandığını belirtti. Şeşen, artık zor durumda olduğunu da sözlerine ekledi.  İlhan Şeşen “Böyle giderse sokak çalgıcılığına başlayacağım. Üç ay bile dayanacak gücüm kalmadı” dedi.

İlhan Şeşen Posta’dan Alev Gürsoy’un sorularını yanıtladı. Şeşen, son dönemde geçim sıkıntısı çeken müzisyenlerden biri olduğunu söyleyerek, pandemi sürecinde konser ve eğlencelerin yasaklanmasıyla düştüğü ekonomik darboğaza sadece 3 ay kadar dayanabileceğini, bu durumun daha uzaması durumunda, sokaklara inip müzik yapacağını ifade etti.

Şeşen sorulara şöyle yanıt verdi:

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Müzik yasağını saat 00.00’a çekiyoruz; kusura bakmasınlar, gece kimsenin kimseyi rahatsız etmeye hakkı yok” demişti. Kusura baktınız mı?

-Vallahi duydum ve inanamadım. 00.00’a kadar müzik var ve sonrasında yok. Şaşırdım mı? Hayır! Bunlar ilk defa olmuyor. Kenan Evren zamanında, Evren Bodrum’a tatile geldiğinde 00.00’dan sonra bütün müziği kapattırdı. O dönem küçük bir barda, Mavi’de çalıyordum. Sonrasında Halikarnas’tan teklif geldi, “Gidin gece 00.00’dan sonra müzik yapın” dediler, yapmadık.

 

Yolsuzluk iddiaları, işsizlik ülkenin gündemiyken Erdoğan’ın tek rahatsızlığı 12.00’den sonra müzik!

Sizce bu düzenlemede haklılık payı var mı?

Meseleye objektif bakınca işin başka yönleri de var. Mesela yolda yürüyemiyorsunuz çünkü her mekan kendi müziğini sonuna kadar açmış, büyük bir kakofoni halindeler, korkunç bir gürültü kirliliği var. Müzikten başka her şeye benziyor. Müzik değil resmen gürültü.

Sadece Bodrum için geçerli değil bu karar ama…

Ben bu kararı savunmak, aklamak derdinde değilim. “Tayyip Erdoğan’ın verdiği kararın yanındayım” demiyorum. Ben müzikteki gürültü kirliliğinden bahsediyorum, karar yanlış ama bazı yerlerin o kadar cılkı çıkmış ki… Herkes de bu gürültüyü kaldırmak zorunda değil.

Mesela ben Bodrum’a gittiğimde her yerden ayrı bir müzik sesi gelmesinden ve yolda o kakafoni eşliğinde yürüyememekten şikayetçiydim. Saçma sapan müzikler ve volümü açık! Alınan karar bir musibettir ama bir musibet bin nasihatten iyidir. Belki bu karar her iki tarafa da nasihat olur da müzikteki bu kirliliği en aza indirirler.

Genelde çok eleştiri yapan biri misiniz?

Ben yaratılan hiçbir korku ikliminden korkmam çünkü ben doğruları söylerim. Pandemi sürecinde ben hükümeti sizce neden eleştireyim? Sonuçta bir virüs söz konusu ve bu sadece bizim değil dünyanın sorunu. Virüsü bu iktidar yaratmadı. Virüsten bağımsız konuşursak; bu hükümetin onayladığım pek çok icraatı olduğu gibi onaylamadığım tarafları da çok.

Onayladıklarınız neler?

Sağlık sistemi çok kötüydü, düzelttiler. Eskiden SSK hastanelerinde yılan gibi kuyruklar olurdu ve girmezdiniz hastaneye. Muayene olmak ölümden beterdi. Sağlık sistemi şimdi iyi. Yollar yaptılar. Bu yollar lazım mıydı bilemiyorum ama ben arabama atlayıp gittiğim zaman rahat ediyorum, rahat ediyorsam doğru demektir. Ama pandemi süreci için eleştirmem çünkü çok zor bir dönem.

Bu zor süreç sizi ne denli etkiledi?

Vallahi çok ağır geçti. Ben yine az çok geçmişte para kazanan bir adam olarak onu yedim. Ama şimdi çok zor durumdayım. Bu durum üç-dört ay daha sürerse belki intihar etmem ama sokakta çalgıcılığına başlayacağım. Mecburum buna!

Gerçekten mi?
Evet! Açlıktan ölelim mi? Konserler, festivaller yok; müzik yapılan hiçbir mekan açılmazsa ne yapacağım? Benim yapabildiğim bir tek müzik var, dolayısıyla çıkacağım sokağa ve çalgıcılık yapacağım. Benim öyle komplekslerim yoktur. Ev geçindirmek zorundayım.

Sokak çalgıcılığı müzisyenliğin son mertebesidir. Hırsızlık, arsızlık yapmıyoruz, müzik yapıyoruz. Sokak çalgıcılığı çok şerefli bir mertebe. Hiç yüksünmüyorum. Sağlığım elverirse sokağa ineceğim çalmaya.

18 Haziran 1948’de Manisa’da doğan İlhan Şeşen, Hukuk Fakültesi’ni bitirdikten sonra 10 yıl serbest avukat olarak çalıştı.1968’de dans müziği orkestralarında şarkıcılık yaparak müziğe başladı ve aynı yıl gitar çalmayı öğrendi.