Türkiye Halk Temsilcileri Meclisi'nin (THTM) başlattığı ‘NATO'ya ve Emperyalist Savaşa Karşı Göreve’ kampanyası sürüyor.

Son olarak İstanbul Kartal'dan Adana İncirlik'teki NATO Üssü'ne iki haftalık bir yürüyüşün düzenlendiği kampanyaya bir destek de iletişim emekçilerinden geldi.  

Patronların Ensesindeyiz İletişim Emekçileri Dayanışma Ağı'nın hazırladığı "Kapkara Haykıran Puntolarla: Manşetleri NATO'ya Karşı Atıyoruz" başlıklı sergi pazar günü Ankara Nâzım Hikmet Kültür Merkezi'nde (NHKM) açıldı.

Türkiye'nin NATO üyeliğinin resmileştiği 1952 yılından bugüne yazılı basındaki NATO karşıtı manşet, haber, fotoğraf ve karikatürlerin bir araya getirildiği sergide onlarca yıla yayılmış yirmiye yakın farklı gazetenin ve derginin örnekleri yer alıyor.

Birçok gazetecinin kişisel arşivini açtığı ve Türkiye Sosyal Tarih Araştırma Vakfı'nın (TÜSTAV) katkılarıyla oluşan sergi 13 Ekim'e dek NHKM'de Ankaralılarla buluşacak.

“BUNLARIN TEŞHİR EDİLMESİ, UNUTULMAMASI GEREKİYOR”

Yurttaşların yoğun ilgi gösterdiği açılışta konuşan THTM ve Patronların Ensesindeyiz temsilcileri serginin hazırlık sürecinden ve içeriğinden bahsetti.

THTM Yürütme Kurulu Sözcüsü Oğuz Oyan, serginin her şeyden önce hafızayı tazelediğini, bugün NATO ve emperyalizme karşı mücadelede en çok ihtiyaç duyulan şeylerden birinin de bu hafızayı güçlü kılmak olduğunu ifade etti.

Özgecan Aslan cinayetinin ardından başladığı tekvandoda hedefi Avrupa şampiyonluğu Özgecan Aslan cinayetinin ardından başladığı tekvandoda hedefi Avrupa şampiyonluğu

Serginin hâlâ güncellenerek, yeni eklemelerle yoluna devam edeceğini ifade eden Oğuz Oyan konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:

"Sergi NATO'ya karşı atılan gazete manşetlerini derleyen bir arşiv çalışması niteliği taşıyor. Dolayısıyla da sürekli zenginleşebilecek bir çalışma. Bu sergi haftaya İstanbul'da daha da zenginleşmiş olacak. Gazetecilerin arşivinden çıkacak kişisel katkılara açık bir sergi. Bu sergi aynı zamanda bir hafıza sergileme sergisi. Biliyorsunuz Türkiye, NATO'ya girmek için öncesinde Kore'ye asker gönderdi. Yüzlerce evladımız orada can verdi. Onlar da gidip Korelileri öldürdüler. Ne uğruna? Türkiye'nin egemen sınıflarının, Türkiye'nin o günkü siyasi iktidarının NATO üyeliğini çabuklaştırma isteği sonucunda öldüler. Yok yere. Muhtemelen Türkiye'yi Kore'ye asker göndermeseydi de NATO'ya üye yapacaklardı ama gözleri o kadar dönmüştü ki bu süreci hızlandırmak için bu ülkenin gençlerinin canına kıydılar. Bunların teşhir edilmesi gerekiyor. Bunun unutulmaması gerekiyor. İşte bu sergi buna yarıyor”

“NATO SADECE ASKERİ BİR ÖRGÜT DEĞİL AYNI ZAMANDA SERMAYENİN KENDİSİDİR”

Açılışta söz alan THTM Emek Komisyonu üyesi Neslihan Eroğlu, serginin öneminden bahsederken aynı zamanda NATO'nun sermaye ile olan ilişkilerine dikkat çekti:

"NATO dünyanın dört bir yanına savaş ve ölüm götürüyor. Evet ama dahası da var. Kurduğu ekonomik ilişkilerle, şirketleriyle, ortaklıklarıyla koca bir sermaye ağına da karşılık geliyor. AKP iktidarı bu ilişkilerin teminatı niteliğinde işler yapıyor. Bu sergi bugün burada geçmişte NATO ve onun yerli işbirlikçilerine karşı verilen mücadelenin güzel bir özeti, kıymetli bir hafızası. Ancak aynı zamanda bu hafıza bugüne de görevler yüklüyor. Bugün NATO ülkemizde varlık gösterirken şirketlerle kurduğu ilişkiler sayesinde kalıcılaşma hedefinde. Hem bunu teşhir etmek hem de buradaki emek sömürüsünü gün yüzüne çıkarmak için mücadele edeceğiz. Çünkü AKP'ye, NATO'ya ve sermayeye karşı mücadele bir bütün ve birbirinin ayrılmaz parçaları. Patronların NATO ile kurdukları ticari ilişkilerin üzerine gitmek gibi bir görevimiz var. Bunu emekçilerle birlikte var edeceğiz”

“NATO ÜSLERİNE EL KOYDUK MANŞETİNİ BİR GÜN MUTLAKA ATACAĞIZ”

Patronların Ensesindeyiz İletişim Emekçileri Ağı adına konuşan Özkan Öztaş, serginin hazırlık sürecinden ve amacından söz ederken, aynı zamanda kaynağında NATO'nun olduğu kontrgerilla örgütler tarafından işlenen aydın katliamlarını ve bu saldırılarda yaşamını kaybeden gazetecileri de hatırlattı.

"Gazeteciler olarak NATO'ya karşı manşetlerimizi atarken geçmişte yapılan örnekleri hatırlatmak istedik bu sergiyle. Bu aynı zamanda bugün yapmamız gerekenler için de bir görev listesi oluşturuyor. Çünkü bu ülkede yurtseverlik ve antiemperyalist mücadele hep eş zamanlı ilerlemiştir. Burada gazeteciler her zaman yerini aldı. Bugün de alacak yarın da. 'Bu ülkedeki tüm Amerikan üsleri kapandı, NATO defedildi, tüm emperyalist projelerden çıkıldı' manşetini atana kadar da devam edecek mücadelemiz 13 Ekim tarihine kadar Ankara'da açık olan serginin ikinci durağı İstanbul Nâzım Hikmet Kültür Merkezi olacak. 13 Ekim'de İstanbul'da açılacak sergide ek olarak "Filistin Köşesi" de yer alacak.

Editör: Egehan Erkün