İlber Ortaylı: İşçi ücretleri üzerinde popülist nutuk atma meraklısı değilim

Yayın tarihi: 10 Nisan 2022 Pazar 10:54 am - Güncelleme: 10 Nisan 2022 Pazar 10:54 am

Prof. Dr. İlber Ortaylı‘nın İstanbul’da asgari ücret yasaklansın çıkışı çok konuşulmuştu. Ortaylı, sözlerinin arkasında durarak, “İşçi ücretleri üzerinde popülist nutuk atma meraklısı değilim” dedi.

Tarihçi-yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, 6 Nisan’da Beykent Üniversitesi’nde yaptığı konuşmada İstanbul’da asgari ücretin yasaklanmasını dile getirdi. Bu çıkış çokça konuşulurken Ortayla, Hürriyet’teki bugünkü yazısında sözlerine açıklık getirdi.

Ortaylı, İstanbul’un yanındaki bölgelerinde içerdiğini belirterek, “Bazı ilgililer muhtevanın iyi ilan edilmediğini söylediler. Maalesef konferansların yazıya geçirilmesi bizde pek âdet değil” dedi.

Asgari ücret üzerinden popülist nutuk atma meraklısı olmadığını belirten Ortaylı, “Lakin sanayinin dengesiz biçimde yığıldığı İstanbul çifte yarımadasında, Trakya ve öbür yandan Sakarya’da en verimli tarım toprakları ziyan olduğu gibi, artık yaşama alanı dahi kalmamış durumdadır. Hava kirliliği artıyor. Kanser gibi hastalıklarda çoğalma var” görüşlerini dile getirdi.

İlber Ortaylı’nın İstanbul’da neden asgari ücretin yasaklanması gerektiğini anlattığı yazısı şöyle:

“İstanbul’da düşük ücretin, eski aile yapısı da çözüldüğü için çok kötü tepkileri görülecektir. Yani genişçe bir ailede bir aile babasının herkesin getirdiği kazanca el koyup gerekli taksimatı yapması gibi bir mekanizma artık nesillere intikal edecek bir sosyal kurum ve âdet olmaktan çıkmıştır. Çekirdek aileler ve bireyler için asgari ücret sosyal bakımdan tehlikelidir.

İtirazın kimden geleceği malum. Herkesin merdiven altı endüstrisi dediği fakat İstanbul vilayeti civarından bir türlü atamadıkları meşgaleden söz ediyoruz. Koskoca Anadolu kıtasında sanayi merkezleri gelişmeye başladı. Niçin bu tip işletmeler hiç değilse Kütahya’nın doğusuna, Afyon, Eskişehir, Ankara ve Konya civarına yönlendirilmesin ki…

Göç dediğimiz olgu jandarma sopasıyla değil, iktisadi ve mali uygulamalarla önlenir ve yönlendirilir. Köy çözüldükçe tarımı işletecek doğru seçimle yapılacak bir göç ve yerleştirme yanında bu şehirlerde de bunun gibi uygun sanayinin yer seçimi yapılagelir.

KÜÇÜK SANAYİYE YER YOK

İstanbul’da küçük sanayiye yer yok. Buna her şeyden evvel bu toprağın fiziki olanakları izin vermiyor. İkincisi, hava kirlenmesinin kaynağı olan bacalı endüstri ve kimya endüstrisinin ayıklanması gerekir. Bu tip sanayinin İstanbul’dan çıkmasının iktisadi sistemimiz ve üretimimiz için büyük bir çöküntü meydana getirmeyeceğini uzmanlar artık ifade etmeye başladılar. Geç de olsa İzmit Körfezi temizleniyor. Ama bad-ı harab-ül Basra; bütün zeytinlikler harap oldu, tabiat çığırından çıktı ve bölgenin Osmanlı, Roma-Bizans, Selçuklu tarih romantizmini yaşatacak panorama kayboldu.

Dediklerimin televizyondaki konuşmacıların ifade ettiği gibi niye anlaşılmaz olduğunu anlamadım. İstanbul’da ancak 21. yüzyılın rafine endüstrisi yer alabilir. Pahalı turizm teşvik edilir ve servisler sektörüne, finans kuruluşlarının yer almasına teşvik verilir. Gene aynı şekilde yüksek öğretim kurumlarının da burada yer alması tercihe şayandır. Ciddi bir planlama ile bu tedbirler alınabilir. Oy merakı (ki burada sözde mağdur olacak işletmecilerin ne kadar reyi olduğunu da öğrenmeleri lazım) bir engel sayılmamalı! İstanbul kurtulmaz ve yaşam kalitesi şehrin hak ettiği yere gelmezse hepimiz için bir sosyal felaket söz konusudur.”

 

Ata Demirer’in İlber Ortaylı taklidi büyük beğeni topladı