Türkiye’de yaşanan ekonomik kriz ve iktidarın reva gördüğü ‘sefalet’ ücreti nedeniyle emeklilerin geçim sorunu kabusa döndü. Kiralarını ödeyemeyen çok sayıda emekli huzurevi ve yaşlı bakım merkezlerine başvuru yapıyor. Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, başvurulardaki yoğunluğa yetişilemediğini açıkladı.
AKP’nin ‘sefalet’ ücretine mahkum ettiği emekliler, kiralarını ödeyemez duruma gelirken, huzurevi ve yaşlı bakım merkezi başvurularında ciddi bir artış yaşandı.
Emeklilerin aldığı maaşın geçimlerini sürdürmelerine yetmediğini belirten Türkiye Emekliler Derneği Eskişehir Şube Başkanı Muhsin Dilbaz, “Emeklilerimiz barınma yerlerinden talepte bulunuyorlar. O kadar fazla artış var ki belediyeler yetişmekte zorlanıyor” dedi.
“20 YILDIR BAŞKALARI VARMIŞ GİBİ…”
Emeklilerin geçinemediğini ifade eden Dilbaz, açıklamasında şunları söyledi:
“Emeklinin problemleri büyük. Emekli dertli, emekli üzüntülü. Emekli kızgın ama her geçen gün de dertleri biraz daha artmaktadır. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Nihat Zeybekci geçenlerde şöyle bir açıklamaları bizi üzdü. 22 yıldır başkaları varmış gibi.
Bugün buğdayı bile ithal eder durumdayız. Sanayicimiz şikayetçi. Girdi maliyetleri o kadar yüksek ki karşılayamıyoruz diyor. Emekliye 25 bin lira vermekle sorun çözülmez diyorlar. 50 bin lira bile versen sorunlar çözülmez. Çünkü 50 bin lira vermiş olsanız enflasyonu öyle bir körükleyeceksiniz ki 50 bin lira yarın en düşük emekli aylığı olacak. Onlar bile yeterli değil.
“EMEKLİYE ‘YAŞAMA ÖL’ DİYORSUNUZ”
Bugün bu sorunları körükleyen hükümetin kendisidir. Çünkü devletin bütün kaynaklarını yok etmişlerdir. Artık devlet garantör olmaktan çıkmış, özel sektör tamamen tekelci durumdadır ama onu bile artık özel sektör karşılayamıyor. Çünkü maliyetler öyle artı ki bunun çaresini de emekliden kısarak yapmaya çalışıyorlar.
Dolaysıyla emekli gerçekten zor durumdadır. Emeklilerin talepleri maaşların uygun düzeylere çekilmesi. Emekliler ödedikleri primin karşılığını istemektedir. Emekli geçmişte 25-45 yıl arası çalışmış, primlerini, vergileri düzenli ödemiş. En düşük emekli maaşını 12 bin 500 lira yapmakla emekliye ‘yaşama öl’ diyorsunuz.
Emekli yaşamakta zorluk çekiyor. Hatta yaşamını çocuklarının destekleriyle sürdürülebiliyorlar. Görüyoruz ki hükümetin emekliye çare bulacak hiçbir önerisi yoktur. Bizi karşımızda dinleyecek bir hükümet bulamıyoruz.”
“HUZUREVLERİ TAŞMIŞ DURUMDA”
Kirasını ödeyemeyen emeklilerin bakım ve huzurevlerine yöneldiğini söyleyen Dilbaz şöyle konuştu:
“Maaşları yeterli olsa sıkıntıları da azalacak. Maaşlar yetmediği için kiraları ödeyemiyorlar, ardından yiyecek içecekler. ‘Üstüme artık yıllardır bir şey almadım’ diyor emekliler. Bir marul bile 25 lira olursa, bir maydanoz 15 lira olursa, otla beslenmeye kalksanız maaşınız yine yetmiyor. İnsanlar nasıl geçinecekler? Nasıl gıdalarını alacaklar?
Emeklilerimiz barınma yerlerinden talepte bulunuyorlar. Biz de belediyelere yarımcı olmalarını istiyoruz. Yardımcı oluyorlar ama o kadar fazla artış var ki belediyelerimiz yetişmekte zorlanıyorlar. Huzur evleri ve bakım evleri öylesine taşmış durumdalar ki ne yapacaklarını belediyelerimiz de şaşırmış durumda.
Emeklilerin şu anda sıraları var orada barınmak için ama inanın çok fazla oldukları için cevap veremiyorlar. Kirasını ödeyemeyen, bakımlarını yaptıramayan emekliler buralara yöneliyor” şeklinde konuştu.
“KONUT EDİNMEK HAYAL OLDU”
Dilbaz, konuşmasının devamında şunları kaydetti:
“Aylık bağlama oranı eskisi gibi 75 ile 85 oranında olmalı. Sağlıkta katkı payını emekli çalışırken ödemiştir. Sağlıkta katkı payı acilen kaldırılmalıdır. İkramiyeler mutlaka bir maaş düzeyinde olmalıdır. Emeklinin de aile yardımı olmalı.
Emekliye promosyon keyfi değil yasayla belirlenir. En az 3 maaş düzeyinde olmalıdır. Konut edinmek artık hayal oldu. Emeklinin konut edinebilmesi için acil yardım yapılmalıdır. Emekli evsiz ise kira yardımı yapılmalıdır.
Emekliye doğal gaz ve elektrik yardımı yapılmalıdır. Yerel yönetimlerde temsilen emeklilerden bir temsilci alınmalıdır. Emeklilere sendika hakkı tanınmalı, masada mutlaka emekli temsilcileri bulunulmalıdır. Bakım evlerine ihtiyacı var. Bakım evleri çoğaltılmalı hatta belediyelere bakım evleri kurmakta zorunluluk getirilmelidir.”
