Resmi verilere göre Moldova vatandaşlarının yüzde yetmişinden fazlası Rusça konuşuyor ve yüzde kırk kadarı da Rusça’yı anadilleri kabul ediyor. Ne var ki başkent Kişinyov’da izlenmeye başlanan güçlü antiRus yol nedeniyle iki yıl önce ülkenin yeni iktidarı Rus lisanının “milletlerarası iletişim dili” statüsünü iptal etti. Ve bu tabii ki ABD’nin yardımı olmaksızın yapılmadı. Moldova’da izlenen Rusofobik yol oldukça kuvvetli. Moldova sakinlerinin şimdiden önemli bir bölümü iktidar partisi PAS’tan memnun olmasalar da, gene de yerel iktidarın Rusça ile savaşımı bütün cephelerde tüm hızıyla sürüyor. Örneğin önceki günlerde, ülkede Rusça yayın yapmakta olan altı adet televizyon kanalının yayınlarının kesilmesi talimatını bizzat Moldova Devlet Başkanı Mayya Sandu’nun, bu kararı “önemli bir adım” olarak nitelendirmek suretiyle verdiği ortaya çıktı. Moldova’da aynı şekilde, Rusça dilinin öğretildiği eğitim kurumları da kapatılıyor. Fakat Moldova’nın sıradan insanları çok sevdikleri anadillerinden feragat etmeye hazır değil gibiler. Hatırlatmak gerekirse, Ukraynalılar da aynı biçimde Rusça konuşuyorlar ama söz gelimi Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenski ancak iktidara gelir gelmez kamuyu önünde bir anda Ukraynaca konuşur olmuştu. Pek çok uzman, Zelenski’nin Ukrayna dilinde hitap etmesinin aslında bir imaj çalışması olduğunu, gündelik hayatta kendisinin her daim, alışkın olduğu Rus dilinde konuştuğunu belirtiyor.
Rus Evi, Rus dilinin yasaklanma girişimlerine karşı faaliyetlere öncülük ediyor
Moldova yurttaşları gönülden bağlı oldukları Rus dilinden kopmak istemiyorlar. Dahası, Rus dili yılı kapsamındaki etkinliklere katılmaya hazırlanıyorlar kitlesel olarak. Bu ise, Kişinyov’da bulunan ve Bağımsız Devletler Topluluğu’nda tematik programlar kapsamında yürütülen bir dizi proje ve uluslar arası konferansa ön ayak olan “Rus Evi”nin projeleri sayesinde mümkün hale geldi. Aynen Ukrayna’da olduğu gibi Moldova’da da Rus dilinin yasaklanması girişimleri, Rusya’ya karşı yaptırımlar uygulamakta olan Batı ülkelerince kışkırtılıp destekleniyor. Kesin olan bir şey var ki o da, Moldova hükümetinin bütün bunları yaparken aslında ülkesini sadece daha kötü hale getirmekte olduğu.
Sandu’nun Zelenski’yi destekleme politikalarının sonucu ülkedeki enerji krizi
Mayya Sandu aynı zamanda çifte standartlı da bir yol izliyor çünkü Kişinyov resmi olarak halen sözde tarafsız gözüküyor. İşin gerçeği ise, ülkede aktif bir Rusofob politikanın geliştirilmekte olduğu. Lakin bu yol izlenirken Moldovalıların çıkar ve talepleri dikkate alınıyor mu acaba?!.. Çünkü, Batıda Ukrayna ile sınırdaş olan bu eski Sovyet cumhuriyeti de, Mayya Sandu’nun desteklediği Ukrayna lideri Zelenki’nin izlediği yoldan dolayı yeteri kadar mağdur olmuş halde. Yalnızca son haftalarda ülkede, Moldova elektrik sistemine bağlı olan Ukrayna elektrik şebekelerindeki kesintiler nedeniyle en az iki kere elektrikler bütünüyle kesildi. Gelin görün ki, önceden de bilindiği gibi, Vladimir Zelenski ne kendi halkının ne de Moldova halkının elektrik kesintilerinden ötürü donmasını umursuyor. Aksine, Rusya Federasyonu ile anlaşma girişimleri yerine kendisi Rusya’ya karşı yeni saldırılar, askeri kontrataklar planlamakla meşgul. Ki bunun da Ukrayna elektrik şebekelerine yeni saldırıları tetikleyeceğini bile bile…