İkizdereliler direniyor: Gençliğimiz burada geçti, geleceğimiz de geçsin!

Yayın tarihi: 19 Mayıs 2021 Çarşamba 9:28 am - Güncelleme: 19 Mayıs 2021 Çarşamba 9:28 am

Cengiz İnşaat’ın İkizdere’deki talanına karşı üç haftadır direnen köylüler yanlıştan dönülmesini istedi. Direnişe katılan gençler, “Yatırıma karşı değiliz, marjinal de değiliz. Geleceğimiz burada geçsin istiyoruz. Sahip çıktığımız geleceğimizdir” dedi.

Cumhuriyet’ten Leyla Kılıç İkizdere’de gençlerle konuştu. İkizdere’de Cengiz İnşaat’ın taşocağına karşı koyan gençler de geleceklerinin yok edilmesinden kaygılı. Yaşam alanlarının talan edilmesinin önüne geçmek için direnişte olduklarını belirten Ali Baş, “İkizdere Rize’nin en az gelişmiş ilçesi bir de bu taşocağı olursa İkizdere diye bir şey kalmayacak. Biz yatırıma karşı değiliz ama bir yeri yok ederek başka bir yeri yapamazsınız. Ben buranın ağaçlarına salıncak kurarak büyüdüm. İkizdere’nin belediye başkanı da başında bizimleydi bakan geldiğinde bizi ‘marjinal’ ilan etti. Ben ona bunun için oy vermedim” dedi. İhsan Baş da “Valilik İkizdere’ye özel yasak çıkardı. Bu bile 30 kişiden korktuklarını gösteriyor. İnsanların nasıl bir etki yapacaklarından çekindiler. Biz marjinal değil Rizeliyiz. Orijinaliz. Bizi ötekileştirmeye, algı yaratmaya çalışıyorlar. ÇED raporlarına baktığımızda da hukuksuzluk ortada. Ne yapalım istiyorlar. Bırakıp gidelim mi toprağımızı? Gençliğimiz burada geçiyor, geleceğimizde burada olsun istiyoruz”diye düşüncelerini aktarıyor.

 

GAZETECİLER ALANA ALINMADI

Gazetecilerin alana alınmaması üzerine bölgeye gelen Artvin Barosu’ndan avukat Elif Bekar da suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Bekar, “Alana geldiğimizde gazeteci arkadaşlar direnişçilerin olduğu alana alınmadı. Gerekçe olarak valilik izninin gerektiğini söylüyorlar ama basın özgürlüğü kapsamında böyle bir şey yok. Olaya ilişkin suç duyurusunda bulunacağız” ifadelerini kullandı. Yerel basın mensubu ve ekoloji aktivisti Eren Dağıstanlı ise “Kurum kartımla alana geldiğimde her defasında çekim yapabilirken, bugün (dün) direnişçilerin olduğu alana alınmadık. Giremeyeceğimizi ve çekim yapamayacağımızı, ancak gözlerinin önünde durabileceğimizi söylediler. İzin vermiyorlar demek ki burada bir şeyler gizlenmeye çalışıyor. Herkes buranın sesi olsun…” diye konuştu. Öte yandan Elif Bekar, jandarmanın geçen hafta sonu gece iki buçukta köylülerin tapulu arazilerinde yer alan direniş çadırlarını sökerek talan etmesine yönelik de Kalkandere Adliyesi’ne suç duyurusunda bulunduklarını söyledi.

‘VADİMİZİN SESİNİ DUYUN!’

İkizdereli Ayla Baş da evlerinden çıktıklarında jandarmanın her defasında kimlik sorduğunu belirtiyor.  Ayla Baş, “Hepimiz burada doğduk büyüdük. Annelerimiz babalarımız bizi buranın çayıyla, balıyla büyüttü. Şimdi her şey elimizden alınmak isteniyor. Sabaha kadar her beş dakikada bir boş kamyonlar yukarı çıkıyor, dolu şekilde aşağı iniyor. Evimden çıkıp çöp atmaya çıktığımda jandarma kimlik sorup GBT kontrolü yapıyor. Tapulu arazimizde çadırlarımız vardı. Onları söktüler. Şimdi oraya girmemiz de yasaklandı” diyor. İkizdere’nin sesinin herkesçe duyulmasını istediklerini kaydeden Ayla Baş, “Vadimizin sesini duyun! Bir insanın gidecek köyü olmamalı mı? Böyle giderse bizim olmayacak” ifadelerini kullanıyor.