Muhalefet cephesinde politik ve düşünsel bir eksende yürümeyen tartışmaları bir an önce yapıp tüketmek ve yeniden ayağa kalkmak gerekiyor. Bunu da en önce CHP yapmalıdır!
CHP’nin bunu yapabilmesi için parti içi demokrasiyi bitiren, yetişmiş kadroları tasfiye eden, çözümü sağda arayan her dönemin daimi milletvekilleri ve yöneticilerine “susun ve kenara çekilin” diyecek parti vicdanı hareket geçmelidir!
Çünkü 1 milyon 300 bin üye ve 14 milyona yakın seçmenle Avrupa’nın birçok ülkesinin nüfusundan daha büyük bir seçmen kitlesine sahip CHP’nin devasa gücü kendilerini “partinin olmazsa olmazı” gibi gösteren 20-25 kişiden büyüktür!
“Partinin vicdanı” suskunluğunu bozup harekete geçerse, toplumsal vicdan da harekete geçer. CHP’nin niceliksel ve niteliksel devasa gücü yeni yüzlerin bir adım öne çıkmasına yol açmakla kalmaz, hem CHP’de hem de ülkede yeni bir heyecan uyandıracak program, tüzük ve kadro yenilenmesi sağlar, yeni bir siyasal kültürün önünü açar!
Üstelik bunun için, 1959 ‘İlk Hedefler Beyannamesi’, 1973 ‘Ak Günler’, 1989 ‘Onurlu, Sağlıklı, Varlıklı Bir Türkiye’ ve 2015 ‘Yaşanacak Bir Türkiye’ bildirgeleri gibi çok güçlü ideolojik-politik bir zemin de var!
En yakınımıza meydan okumaktan vazgeçtiğimiz an, aklınıza gelen her alanda Cumhuriyet aydınlanmasından etkilenen ve onu sürdüren örneğin hukukta, ekonomide, akademide, sanatta, sinemada, edebiyatta yeni bir siyasi başlangıç için feyz alacağımız müthiş gücü de görürüz: Hadi yaşayanları örnek vermeyeyim ama emin olun, asıl meydan okumamız gereken siyasi iktidarın Mustafa Kemal’i, Nazım Hikmet’i, Deniz Gezmiş’i, Yılmaz Güney’i, Yaşar Kemal’i, Uğur Mumcu’su, Turan Dursun’u, Musa Anter’i, Hrant Dink’i, Aşık Mahsuni’si yok!
Ayağa kalkmak için daha ne olsun?
Düşünsel güç, model alınacak onlarca isim ve değişim istemiş 25 milyon 500 bin seçmen!
10 Ağustos 2023, İstanbul
Necdet Saraç