Uzun süredir kendi kriterleriyle ‘küçük’ ya da ‘büyük’ Ortadoğu’nun patronluğunu yapan ABD bu gidişatı durdurmak için yoğun çaba harcıyor ama boşuna.
30 kadar ülkeyle NATO’yu yanına alarak Rusya’yı Ukrayna’da hezimete uğratabileceğini düşünen ve bunun için çok tehlikeli oyunlara kalkışan ABD şimdi büyük bir yenilginin eşiğinde. Üstelik yalnızca Ukrayna’da değil başta Ortadoğu olmak üzere dünyanın her yerinde.
ABD’nin bildik emperyalist, sömürgeci ve herkesi aşağılayan küstah politikalarından bıkanlar şimdi artık Rusya ve Çin’le birlikte hareket ediyor.
Örneğin Rusya, Çin, Brezilya, Hindistan ve Güney Afrika’nın üyesi olduğu BRİCS örgütü.
Örneğin Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Rusya, Tacikistan, Özbekistan, Hindistan, Pakistan ve İran’ın üyesi olduğu Şanghay İşbirliği Örgütü.
Her iki örgütün üyesi ülkeler dünya nüfusunun yarısından fazlasını, dünya ekonomilerinin %40’ı ve elbette dünya askersel gücünün çok daha fazlasını oluşturuyor.
Her iki örgütün üyesi olmayan onlarca ülkenin ABD karşıtı tutum ve davranışını da eklersek ABD ve müttefiği emperyalist ülkelerinin işinin çok zor olduğunu görebiliriz.
Örneğin 75 yıldır ABD’nin kölelik kampında duran Suudiler bundan böyle Çin’le ticaret alışverişlerinde ulusal paraları kullanacaklar.
Çok daha kötüsünü yapan Brezilya’nın Solcu Başkanı Lula Ruslarla Ruble, Çin’le Yuan ve Hindistan’la Rupi ile ticaret yapacaklarını söyledi. Brezilya’nın Çin’le ticareti yılda 170 milyar doları geçiyor. Çin’in elinde yaklaşık üç trilyon dolar olduğu söyleniyor ve son bir yıldır sürekli altın stoku yapıyor.
Son Pekin gezisinde Çin’lilerle Yuan’la alışveriş yapacaklarını söylen Fransa Cumhurbaşkanı Macron müttefik ABD’yi kızdırdı.
Olup bitenlerden çılgına dönen ABD; Moskova ve Pekin’in başlattığı ‘dolardan vazgeçme’ operasyonuna katılan herkesi tehdit edip duruyor .
CİA Başkanı Burns’i sonra da Ulusal Güvenlik Sekreteri Sullivan’ı Suudi Arabistan’a gönderen Başkan Biden Rusya, Çin ve İran’dan uzak durması için Veliah Muhammed Bin Selman’ı iknaya çalıştı ama başaramadı. Bunun üzerine balistik füzelerle donatılmış savaş gemilerini Basra Körfezi’ne gönderen ABD Rusya’nın Suriye’deki hava ve deniz üslerini kuşatmak amacıyla Doğu Akdeniz bölgesinde 30 kadar savaş gemisi bulunduruyor.
Buna karşın Ruslar en gelişmiş silahlarla donatılmış gemi ve uçaklarını Suriye’deki üslerde tutuyor.
Bu gelişmelere paralel olarak Körfez ülkeleri ile Mısır, Irak ve Ürdün Dışişleri Bakanları yarın Cidde’de toplanarak Suriye’nin yeniden Arap Birliği’ne alınmasını görüşecek.
Öncesinde dün akşam Suriye Dışişleri Bakanı Mikdad sürpriz bir şekilde Suudi Arabistan’a gitti.
Bölgesel gelişmeleri konuşmak ve Ankara’dan beklenenleri anlatmak için Mısır Dışişleri Bakanı Şükri ise bugün Türkiye’ye geliyor. Pazartesi de Suriye Dışişleri Bakanı Mikdad Tunus’a giderek 12 yıldır kapalı olan Suriye Büyükelçiliğinin açılışını yapacak. ‘Arap Baharı’ sonrasında iktidara gelen İslamcı Nahda’nın onay ve desteğiyle on bin civarında Tunuslu Türkiye üzerinden Suriye’ye gitti ve IŞİD, Nusra ve benzeri terör örgütlerine katılarak on binlerce insanın ölümüne ve ülkenin perişan edilmesine katkı sağladılar.
O zamanlar medyaya yansıyan haberlerde yüzlerce Tunuslu genç kadın ‘Mücahitlere seks hizmeti’ sunmak üzere Suriye’ye gitmişti.
Peki sonra ne oldu?
BOP’un devamı ‘Arap Baharı’ tezgahı çöktü ve Suriye; Rusya, Çin, İran ve Lübnan Hizbullah’tan aldığı destekle emperyalist ülkeleri ve bölgesel işbirlikçilerini yenerek Siyasal İslam projesinin çöküşünü sağladı.
Peki bizdeki İktidar ne yapıyor ?
Dışarıda çöken bu projenin içerdeki versiyonuna sahip çıkıyor. Bunun için de 21 yıldır yaptığı gibi kendi seçmenine algı operasyonu çekiyor.
Uçak gemileri, savaş uçakları, tanklar, toplar, uçan seccade ve yerli ve milli TOGG’larla.
Kiralık kalemşör, silahşör, içi boş uzman ve azmanların desteğiyle algı operasyonları devam ediyor.
Bu da yetmeyince ‘düşman Kılıçdaroğlu’na saldıracak ‘paralı askerleri’ devreye sokuyor..
Geleneksel emperyalist bir yöntem.
100 yıl öncesinin emperyalist ülkeleri olarak Fransa ve İngiltere işgal ettikleri ülkelerin insanlarını parayla askere alıp başka ülkelere karşı savaştırmışlardı.
Kuzey Afrikalıları, Hindistan, Pakistan ve benzeri ülkelerin insanlarını..
İkinci Dünya savaşından sonra ABD çok daha rezilini yaptı.
Kuzey-Güney Kore ve Vietnam’da olduğu gibi aynı ulusun insanlarını birbirine kırdırdı.
Son kanlı örnek ‘Arap Baharı’.
Katar Başbakanına göre her şey AKP yönetiminde Türkiye üzerinden yapıldı.
Sonuç !
İçeride ve dışarıda duvara toslayan bir AKP ve perişan ettiği bir Türkiye’nin hali ortada.