Hürriyet yazarı, ‘Herkesin konuştuğu o parti’yi yazdı: Oraya gittin bir kere geçmiş olsun

Yayın tarihi: 7 Eylül 2020 Pazartesi 8:28 am - Güncelleme: 7 Eylül 2020 Pazartesi 8:28 am

Hürriyet yazarı Onur Baştürk, bazı katılımcıların Covid-19 testinin pozitif çıktığı Şevval Şahin ile sevgilisi Yiğit Marcus Aral’ın kiraladıkları bir yalıda verdikleri doğum günü partisiyle ilgili, “Oraya gittin bir kere geçmiş olsun” ifadesini kullandı.

Hürriyet yazarı Onur Baştürk, bazı katılımcıların Covid-19 testinin pozitif çıktığı Şevval Şahin ile sevgilisi Yiğit Marcus Aral’ın kiraladıkları bir yalıda verdikleri doğum günü partisini köşesine taşıdı.

‘Herkesin konuştuğu o parti’ başlıklı yazısında Baştürk, “Konuşulma nedeni şu: Parti sonrası bazı katılımcıların Covid-19 testinin pozitif çıkması… Bu nedenle particilerin bir kısmı test yaptırmaya koşmuş, kimi de ne olur ne olmaz diye evde kendini karantinaya almış. Partiye katılanlar arasında Murat Dalkılıç, Şeyma Subaşı, Rabia Yaman, Baran Süzer gibi tanıdık isimler var. Şunu da pek anlamıyorum: Bu tarz yakın arkadaş çevresi organizasyonlarına katılanlar genelde birbirine güvenmeyi seçiyor ve rahatça eğleniyor” düşüncesini dile getirdi.

Baştürk, herkesin ‘Benim arkadaş çevremde virüs yoktur’ psikolojisiyle hareket ettiğini belirterek, “Endişeler halı altına süpürülüp bile isteye o risk alınıyor yani. Buna rağmen parti sonrası tedirgin olmak ve “Eyvah, partide virüs mü kaptım?” diye endişelenmek anlamsız. Oraya gittin bir kere, geçmiş olsun” değerlendirmesinde bulundu.

Baştürk, yazısında şunları kaydetti:

“Sonuçta partiye katılanlardan herhangi biri, ertesi gün gittiği bir başka mekanda da virüsü almış olabilir. Kimse nerede virüsü kaptığını bilemez ki…
Ya hiç gitmeyeceksin kalabalığın yoğun olduğu doğum günü partisine ya da gittikten sonra söylenip hayıflanmayacaksın…
Günlerdir birçok ortamda bu parti konuşuluyor.

Yazın başından beri…

Birçok mekana girip çıktım. Çok yer dolaştım. Hem de çok!
Uçağa da bindim.
Tamam, tedbirleri elimden geldiğince aldım. Tedbir alana da güvendim.
Ama yine de…
Endişelenmeli miyim?
İşte o endişe bana yersiz bir yük gibi geliyor.
Spritüel yanı da var: Endişe, endişeyi çekiyor.
O zaman durumum o eski deli dolu pop şarkısındaki gibi:
“Yaşandı bitti, saygısızca.”