Hrant Dink cinayetinin anatomisi!

LİBERAL AHMAKLIK

Dink cinayetinin ulusalcı kesimlere, cumhuriyetçilere, laiklikten yana çevrelere yıkılmasını kolaylaştıran bazı gelişmeler de vardı. Veli Küçük ve Kemal Kerinçsiz gibi kişilerin adlarıyla simgelenen bazı milliyetçi ve mafyatik çevrelerin Hrant Dink aleyhinde yürüttükleri ırkçı kampanyanın yarattığı atmosfer de FETÖ tarafından bu amaçla kullanıldı. Oysa yargılamalar sırasında bu kişilere Dink cinayeti ile ilgili tek bir soru bile sorulmadı. Aynı dönemde, aralarında benim de bulunduğum kimi gazeteciler Dink cinayetini FETÖ’nün devleti ele geçirme operasyonu için uygun bir siyasal ve toplumsal atmosfer yaratmak için iktidarın desteğiyle planladığını, örgütlediğini ve gerçekleştirdiğini yazdık, televizyon programlarında ortaya koyduk. Ancak ne FETÖ’nün yalanına inanan liberaller ne de Cemaatle işbirliği yapan AKP iktidarı, belgeleriyle ortaya koyduğumuz gerçeği dikkate aldı. Tam tersine bizi tutukladı ve Ergenekon davasına dahil etti. Olayda AKP iktidarının sorumluluğu büyüktür. Bu sorumluluk, liberallerin aymazlığı nedeniyle unutuldu.

FAİLİ BELİRSİZLEŞTİRMEK

Sol, medya ve kamuoyu yapıcılar üzerindeki liberal kirlenmenin etkisi şu ya da bu ölçüde hala sürdüğü için, Hrant Dink cinayetindeki kafa karışıklığı yer yer devam ediyor. Örneğin, yine faili genelleştiren ve katili belirsizleştiren bir yaklaşım sergiliyor. Bu yönde, biri “Katil devlettir” diyen “keskin sol” yaklaşım, diğeri de “milli mutabakat cinayeti” diyen liberal tutum. Oysa ikisi de doğru değil. Devlet, çeşitli kurumlar ve kanatlardan oluşan dev bir yapı. Hrant Dink cinayetini “devlet işledi” demek, hatta devletin sorumluluğuna makul ölçülerin ötesinde bir vurgu yapmak bu tip olaylarda katilin belirsiz olduğunu söylemekle eş anlamlıdır. Liberal bir icat olan “milli mutabakat cinayeti” denildiğinde katili ve gerçek suçluları gizleyen, dahası onları aklayan ve belki de bir suç ortaklığını gizleyen bir tutum takınılmış olunuyor. Çünkü bu olaya “mili mutabakat cinayeti” demek, devletin Kemalist kanadı (ne kadar kaldıysa) ve cumhuriyetçi kesimler de bu cinayetin içindeydi demektir. Bu doğru olmadığı gibi, gerçek katilleri gizlemek ve aklamaktan başka bir işleve de sahip değildir. Bu saçma ve saçma olduğu kadar solun aklını da deforme eden yaklaşımın ardındaki gerçek çok farklıdır. Yıllardır, Hrant’ı ulusalcılar, ergenekoncular öldürdü diyen liberaller, asıl katilin eski ortakları ya da “yetmez ama evet” dedikleri işbirlikçileri olduğunun ortaya çıkması üzerine, böyle bir kavram icat etti. Çünkü, dünyada hiçbir siyasal iddia ya da tez hiç bu kadar hızlı ve dramatik şekilde çökmedi. Hayat tarafından yalanlanmak ağır bir durumdur. Hele topluma karşı suç işlemişseniz. Oysa her şey apaçık ortadayken, “milli mutabakat cinayeti” lafı hiçbir şey anlatmadığı gibi, asıl katilleri, Fethullahçı Çeteyi, dolayısıyla 15 Temmuz darbecilerini gizleyerek adeta bir suç ortaklığına yol açıyordu.

Yazının devamı yarın.

https://tele1.com.tr/hrant-dink-cinayetinin-anatomisi-2-955888/