Herkes kendi beşliğini bozduruyor!

Yayın tarihi: 21 Aralık 2020 Pazartesi 12:16 am - Güncelleme: 21 Aralık 2020 Pazartesi 12:16 am

Tuluhan Tekelioğlu

Annanemin bir sözü vardı, “Herkes kendi beşliğini bozdurur” derdi. Annanemin bu sözü, Twitter’da önüme düşen, Irak Başbakanı Mustafa El-Kazımi için verilen ziyafetin görüntülerini izlerken geldi aklıma…

Covid hızını almış giderken, salgın nedeniyle yaşamını yitiren 241 kişinin 352’si İstanbul’da vefat ederken, Ak Saray’ın dibindeki mahalleler yoksulluktan kırılırken, Beştepe’de, kuş sütünün eksik olmadığı sazlı-sözlü sofrada dikkatimizi çeken ilk şey; maske ve mesafe kuralının yok sayılmasıydı.

Sofrada tanıdık simaları görmesek, görüntünün bir Arap ülkesinde çekildiğini sanırdık. İçeriden görüntüyü çeken kişi, sağ olsun tanıdık simaları da masalarında bizlere göstermiş, en doğal halleriyle, neşe-i muhabbet içinde, maskeleri yüzlerinden fırlamış… Ziyafette gözüme takılan ikinci şey ise, yemekte kadın olmamasıydı.. ‘Bunda şaşılacak ne var ki’ dedim içimden, burası saray… Hem de 1000 odası var… Muhtemelen kadınlar başka bir salonda, başka bir Arap kadın solist eşiğinde eğlenmekteydiler…

Saray akşamki sofraya hazırlanırken, halkın meclisindeki sofra tartışması, başka bir gerçeği daha ortaya çıkardı; o ayrımcı ve aşağılayıcı tavrı…

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay kürsüde, “Millet aç, perişan, belki herkesin midesine bir şey giriyor ama kuru ekmek giriyor!” sözüne karşılık, AKP Denizli Milletvekili Şahin Tin Bey oturduğu yerden bağırdı; “O zaman aç değil demek”, ‘Kuru ekmek yiyorsalar aç değiller’ demektir.

Milletin kulağında çın çın çınlayan Şahin Tin’in bu sözlerinden sonra, şöyle bir haber okudum; “Şahin Tin’in yediği kebapların ücretini Denizli’nin Çivril Belediye Başkanlığı’na yazdırdığı ortaya çıktı”.

Haberin yasaklanması da gerçek olduğunu doğruladı.

Annanemin sözünü de…

***
Annanem göçmen kadınıydı. Selanik’ten Nevşehir’e uzanan mübadele yolculuğunda, dedemi kaybettikten sonra, 7 çocuğunu yalnız büyütürken, çok acılar yaşamış, çok şeye tanık olmuş… Olaylara acıyla değil, mizahla yaklaşırdı. Belki de bu yüzden birçok sözü aklımda kaldı… Bir ahlaksızlığı, yanlışlığı anlatmak için söylerdi meşhur cümlesini… Elbisesinin cebinden çıkardığı küçük tespihi avucuna alır, “Herkes kendi beşliğini bozdurur” derken, tespihi sabırla, tek tek çekerdi…

Yüzyılda bir gelen salgın, annanemin sözünü haklı çıkardı… İşte size son bir aydan birkaç örnek; daha fazlası saymakla bitmez… 🙂

-İngiltere’de ortaya çıkan yeni koronavirüs mutasyonuna karşı Avrupa Birliği’nde önlemler artarken, bizde Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un sahibi olduğu ETS Tur, otellerin yılbaşı turlarını pazarlıyor!

-Otellerde yılbaşı kutlamaları serbest bırakılırken, Sağlık Bakanlığı ve onun Bilim Kurulu, insanların mütevazi evlerinde yapacağı buluşmalara sert çıkıyor.

-Son 24 saatte 8 sağlık çalışanı daha hayatını kaybederken, Sağlık Bakanı, “Birlikte mücadele virüsten daha güçlüdür” diyor ama Covid 19, hâlâ meslek hastalığı olarak kabul edilmiyor!

-Üniversite mezunları iş bulamıyor ama sahte diplomalılara en büyük mevkilerde görev veriliyor.

-Bütün ülke vatandaşlarına yetecek miktarda aşı getirilebilecek bütçe bulunamıyor ama “Çılgın Proje” Kanal İstanbul’a bütçe ayrılabiliyor.

-Şili Devlet Başkanı plajda bir genç kızla selfie çektirirken, sosyal mesafe ve maske kuralına uymadığı için 28 bin TL para cezasına çarptırılıyor ama bizim sarayda mesafe ve maske kuralına uyulmadığı için bir cezai yaptırım uygulanamıyor… 🙂 Bir de müzik durumu var tabii…

Sizin de ekleyeceklerinizle bu liste sayfalar sürer eminim…

****

Sevgili dostlar, bir ülkenin büyüklüğü, vatandaşlarına verdiği değerle ölçülür…

Değersizleştirilmeye çalışılan bu millet aş, iş, gelecek paydasında birleşmiş durumda ve kendi beşliğinizi bozdurduğunuzun artık farkında.

Bir toplumu ahlaksızlık değil, ahlaksızlığın olağan sayılması ve desteklenmesi çürütürmüş… Yüzyılda bir gelen pandemi, hepimize çok büyük zarar verdi. Ama bir yandan da ayrımcılığı, ahlaksızlığı, çifte standardı, çürümüşlüğü gözler önüne serdi. 2021 umut yılı olacak. Çürümüşlüğe, yozlaşmaya, değersizleşmeye karşı mücadele edenlerin kazanacağı bir yıl geliyor…

Ve şunu bilin ki eyy ayrımcılar, “Birleşmiş bir halkı hiçbir güç yıkamaz!”