Zor bir iş olan sorgulamanın zahmetine kim katlanacak?
Her fırsatta Suudi Arabistan, BAE, Mısır liderlerine ve İsrail’e en ağır kişisel ve siyasal ifadelerle yüklenen ve bunun için her seferinde yandaşlarının alkışını alan Erdoğan geçen yıl kendisinden istenen tüm tavizleri vererek bu liderleri Ankara’da misafir etmiş ve bir kez daha yandaşlarının alkışını almıştı.
İş bununla da kalmadı!
Yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan’ı kutlamak için ilk arayanlar arasında Mısır Cumhurbaşkanı Sisi vardı.
Hani şu Rabia işaretiyle Erdoğan’ın hakkında söylemediğini bırakmadığı darbeci Sisi. Haberlere bakılırsa Sisi, Erdoğan’ın ısrarlı daveti üzerine yakında Ankara’ya gelecekmiş. Yine haberlere bakılırsa kendisini kutlamak için arayan İsrail Cumhurbaşkanı Herzog ve Başbakan Netanyahu’ya Erdoğan yakında İsrail’i ziyaret edeceğini söylemiş. Bu sözle heyecanlanan Herzog önceki gün Bakü’ya giderek İran’a karşı ortak mücadelenin detaylarını görüştü ve aynı gün İran’a komşu Türkmenistan’da İsrail elçiliğinin açılmasının ‘çok önemli olduğunu söyledi. Tam bu sırada Taliban yönetiminde Afganistan ile İran arasında sınır çatışmaları yaşanıyor, Katar Başbakanı Muhammed bin Abdulrahman El-Sani ABD ile barışmaları için Taliban lideri Hibetulah Ahundzade görüşüyor ve Umman Sultanı Heysem Bin Tarık Tahran’da İran’la Mısır’ı barıştırmaya çalışıyordu.
Başka!
‘Merkez Bankasına verdiği borçla Türkiye’yi seçim öncesinde rahatlattığını’ söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yakın gelecekte Körfez ülkelerine gideceği konuşuluyor. Eğer giderse herkes ondan Türk askerinin Suriye, Libya ve Irak’tan çekilmesini isteyecek. İran ve Rusya’nın da benzer istekleri var ama Erdoğan oralı değil çünkü herkesle pazarlık yapmayı sürdürüyor.
Seçim sonuçlarının açıklanmasından hemen sonra telefona sarılan ABD Başkanı Biden Erdoğan’ı kutlamış, İsveç’in NATO’ya alınmasını konuşmuş ve F-16 uçaklarının Türkiye’ye verilebileceğini ima etmişti.
Haberlere bakılırsa Erdoğan Beyaz Saray’a giderek Kılıçdaroğlu’na destek vermekle suçlanan Biden’la yeniden dost ve müttefik olmanın yollarını arayacak.
Sırada Erdoğan’ı kutlayan ‘Kılıçdaroğlu destekleyicisi’ emperyalist ülkelerin liderleri de olacak.
Putin bu işe ne der bilinmez ama Erdoğan’a oy verenler herkesi önce yuhalamaya sonra da alkışlamaya her zaman hazır.
180 derece dönmek kimin umurunda!
İç politikanın karekteristik özelliği.
Kasım 2015 öncesinde Erdoğan’a çok ağır ifadelerle yüklenen Bahçeli, Numan Kurtulmuş, Süleyman Soylu ve daha farklı ifadelerle Fatih Erbakan, DSP ve HÜDAPAR liderleri şimdi hep birlikte onun yanındalar.
Garip, gerçek ve normal.
Erdoğan ve tüm ekibi bir zamanlar Fetö’nun ‘en hakiki müttefiği’ idi ama şimdi hepsine göre Fetö en büyük terörist.
Yandaş medyanın tetikçi kalemşörlerini hatırlatmaya bile değmez. Hepsi olmazsa da çoğu eski Fetö yalakası.
Bu da normal çünkü bir çoğu benzer şekilde Öcalan’ı ‘Barıştan yana büyük stratejist’ olarak tanımlamışlardı.
Medyası, politikacısı ve aydın geçineni böylesi enteresan olan bir ülkede başka türlüsü olamaz.
Başka türlüsü olmayınca da Erdoğan iki değil üç, dört hatta beşince kez seçilir.