İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi helikopter kazasında öldü. 2019’da yargı erkinin başına getirilen, 2021’de de cumhurbaşkanlığına seçilen Reisi’ye bazılarınca ‘katil’ lakabı takılmıştı. Peki İbrahim Reisi kimdir?

İran’da İbrahim Reisi ve beraberindekilerin yer aldığı helikopter kaza yaptı, enkazda yaşam belirtisi olmadığı açıklandı. Ardından yapılan açıklamada Reisi ve beraberindekilerin öldüğü duyuruldu.

İran İslam Cumhuriyeti’nin son cumhurbaşkanı İbrahim Reisi 2021’de göreve geldi.

Rejime sıkı sıkıya bağlı bir isim olan Reisi, 2017’de cumhurbaşkanlığı seçimlerini rakibi Hasan Ruhani karşısında kaybetti.

Reisi’nin helikopter kazası

63 yaşındaki Reisi, dini lider Ali Hamaney’in halefi olarak görülüyor.

Rejime sıkı bağlılığıyla bilinen din adamı, İran’ın dini açıdan önemli şehirlerinden biri olan Meşhed’de büyüdü. Dini bir eğitim alan Reisi’nin ailesi de muhafazakar.

İran’ın sosyal ve ekonomik anlamda çok sayıda değişiklikten geçtiği yıllarda yetişen Reisi, İslam Devrimi’nde aktif bir rol aldı.

Reisi’nin helikopter kazası

SAVCI YARDIMCILIĞINDAN CUMHURBAŞKANLIĞINA…

1979’daki devrimin ardından farklı bölgelerde savcı olarak görev yaptıktan sonra 1985 yılında savcı yardımcısı olarak başkent Tahran’a gönderildi.

İran İslam Devrimi’nin lideri Ayetullah Humeyni’nin görüşleri çerçevesinde ülkenin yönetilebilmesi için rejime bağlı bir şekilde uzun yıllar boyunca mücadele etti.

Reisi, sonraki yıllarda ise sürekli olarak nüfuzunu artırdı. Özellikle 1989 yılında Hamaney’in İran’ın dini lideri olmasının ardından Reisi’nin yargı kanadındaki yükselişi hızlandı. Reisi, 1990-1995 yıllarında Tahran Cumhuriyet Başsavcılığı görevine atandı.

2016 yılında ise ülkenin en büyük hayır kurumunun başına getirilerek milyarlarca doların yönetiminden sorumlu oldu. 2019’da yargı erkinin başına getirildi. İbrahim Reisi, 2021 seçiminde ilk turda Cumhurbaşkanlığı görevi için yeterli oyu aldı.

Reisi’nin helikopter kazası

‘ÖLÜM KOMİTESİ’ VE ‘KATİL’ LAKABI

Çok sayıda İranlı’ya ve insan hakları aktivistine göre Reisi’nin 1988’den sonra siyasi mahkumların öldürülmesinde edindiği rol büyük bir soru işareti yaratıyor. Kimileri tarafından Reisi’ye bu yıllarda edindiği rol yüzünden ‘katil’ lakabı takılıyor.

Humeyni’nin “Özüm onda saklıdır” dediği ancak daha sonra kendisiyle ters düşen muhalif din alimi Hüseyin Ali Muntazeri, Reisi’yi 1988’de İranlı siyasi mahkûmların infazına karışan dört kişiden biri olduğunu söyledi.

İran’ın meşhur “Ölüm Komitesi” olarak da bilinen bu komite, İran İslam Devrimi’nden sonra cezaevine atılan sol görüşlü siyasi mahkûmların öldürülmesinden sorumluydu. İslam Devrimi döneminde cezaevine atılan ancak hayatta kalmayı başaran üç mahkum 12 Aralık 2023’te İsviçre mahkemesine başvurarak Reisi’nin Birleşmiş Milletler (BM) toplantısı için ülkeye adım atması halinde tutuklanmasını talep etti.

Eski siyasi mahkûmlar, Reisi’nin 1988’de ölüm komitesinde gerçekleştirdiği toplu infazlar sebebiyle “insanlığa karşı suç işlemekten” dolayı yargılanmasını talep etmişti. Dava dosyasında Reisi’nin soykırım, işkence ve hukuka aykırı infaz gerçekleştirdiği iddiaları yer aldı.

Reisi, 1988’den sonra gerçekleştirilen toplu idamlardaki rolüne dair sessiz kalmayı tercih etti. Kamuoyu önünde bir açıklama yapmasa da kendisine bu yıllardaki rolü nedeniyle “katil” lakabı takılıyor.

İran Cumhurbaşkanı Reisi helikopter kazasında hayatını kaybetti

MAHSA AMİNİ TALİMATI

2022’de İran geneline yayılan hükümet karşıtı eylemler, görev yaptığı döneme damga vurdu.

Mahsa Amini, başörtüsü kurallarını ihlal ettiği iddiasıyla başkentte ahlak polisi tarafından gözaltına alındıktan üç gün sonra, 16 Eylül 2022’de Tahran’daki bir hastanede hayatını kaybetmişti.

Görgü tanıkları 22 yaşındaki Kürt kadının gözaltındayken dövüldüğünü söyledi, ancak yetkililer kötü muamele gördüğünü reddetti ve ölümünü “ani kalp yetmezliğine” bağladı.

Ülke geneline yayılan protestolarla ilgili Reisi sert bir tutum izledi, eylemlerin kolluk güçleri tarafından bastırılması yönünde talimat verdi.

Birleşmiş Milletler (BM) bu eylemlerle bağlantılı olarak 551 eylemcinin güvenlik güçleri tarafından öldürüldüğünü kaydediyor. Bunların birçoğu, ateşli silahlarla öldürüldü. Hükümet 75 güvenlik görevlisinin de öldürüldüğünü dile getiriyor.

Eylemlerle bağlantılı 20 binden fazla kişi gözaltına alındı, dokuz erkek eylemci idam edildi.

Sokaktaki gerilim bir nebze azalmış olsa da söz konusu başörtüsü yasaları tepki çekmeye devam ediyor.

BÖLGESEL GERİLİMLER

Reisi’nin dönemine damga vuran bir diğer gündem ise bölgede çatışma potansiyelinin artması ve geniş bir coğrafyada İran’ın dahil olduğu gerginliklerin yükselmesi oldu.

2023’ün Mart ayında aslında İran, bölgedeki sünni rakibi Suudi Arabistan’la buzları eritebilecek bir girişimde bulunmuştu. Ancak Ekim ayında Hamas’ın İsrail’e saldırısıyla başlayan ve Gazze’nin İsrail bombalarıyla yerle bir edilmesiyle devam eden savaş, İran’ı yeni bir denklemin içerisine soktu.

Lübnan’da Hizbullah, Yemen’de Husiler ve Irak ile Suriye’de çeşitli silahlı gruplar, İran’ın dahil olduğu çatışma potansiyelinin geniş bir alana yayılmasını beraberinde getirdi.