Hekimler, Sağlık Bakanlığı’na yürüdü: Kaza değil, cinayet

Yayın tarihi: 25 Ekim 2021 Pazartesi 12:53 pm - Güncelleme: 16 Mart 2022 Çarşamba 11:43 am

Hekimler, nöbet sonrası trafik kazasında ölen Dr. Rümeysa Berin Şen için Sağlık Bakanlığı’na yürüdü: “Kaza değil, cinayet.”

Hekimler, nöbet sonrası trafik kazasında hayatını kaybeden Dr. Rümeysa Berin Şen için hekimler Ankara Şehir Hastanesi’nde anma gerçekleştirdi, daha sonra Sağlık Bakanlığı’na yürüdü.

Evrensel’de yer alan habere göre anmada konuşan Ankara Tabip Odası Başkanı Ali Karakoç, “Acımız çok büyük ama bir yandan çok öfkeliyiz. Hiç bir sağlık çalışanının, genç asistan hekim arkadaşlarımızın çalışma ortamı güvenli değil. Çalışma koşulları çok kötü. Yıllardır bunu dile getiriyoruz. Bu arkadaşlarımızı haftada en az 32 saate kadar nöbet tutuyorlar. Hafta sonu 24 saat nöbet tutuyorlar. Polikliniğe girip en az 100 tane hasta bakıyorlar. Artık bütün enerjisi bitmiş, tükenmiş bir hekimin 110. hastası olmak ister misiniz?” diye sordu.

Anmanın ardından hekimler alkışlı protesto ve “Yastayız” afişiyle Sağlık Bakanlığı’na yürüdü. Yürüyüşün ardından iş bırakan asistan hekimler Kadın Doğum Hastanesi önünde oturma eylemine başladı, burada basın açıklaması yaptı.

“KAZA DEĞİL CİNAYET”

Duvar’da yer alan habere göre ise, Rümeysa Berin Şen’in kazada değil, “göz göre göre gelen çalışma şartlarının sebep olduğu cinayet” nedeniyle öldüğünü belirten hekimler Sağlık Bakanlığı’na tepki gösterdi. Türkiye geneli sağlık hizmetlerine artan talep karşısında tüm sağlık çalışanlarının yükünün arttığını, Sağlık Bakanlığı hastanelerine yapılan başvuru sayısının 2001 yılında 64 bin iken, sağlıkta dönüşüm programı sonrası 2019’da 387 bine yükseldiğini belirten hekimler Şen’in ölümüne ilişkin yaptıkları açıklamada şu ifadelere yer verdi:

“Hem sağlık hizmetlerinin hastanede verilen hizmetler çerçevesine indirgenmesi hem de pandemi ile mücadelenin hastane kapılarında başlaması ise sağlık emekçilerini özellikle de asistan hekimleri ağır iş yükü altında ezilerek tükenme noktasına getirdi. İktidar sağlık hizmetlerinin örgütlenme sorununun faturasını sağlık emekçilerine çıkarmaktadır. Ayaktan başvuru ve yatan hasta yükündeki artış karşısında asistan hekimler uzun mesai saatleri boyunca birden fazla kliniğe bakmaya mecbur bırakılarak artan talep karşılanmaya çalışılıyor.”

“HEKİMLER GÖZLERİ KAPANMAK ÜZEREYKEN AMELİYATA GİRİYOR”

Kötü çalışma koşulları nedeniyle Rümeysa Berin Şen gibi Melike Erdem, Ece Ceyda Güdemek, Emre Bakırlı, Mustafa Yalçın’ın da yaşamını yitirdiğini hatırlatan tabipler açıklamalarına şu ifadelerle devam etti:

Gerek mobbing gerek uzun çalışma saatleri ve gerekse sağlıkta şiddetin çözülmemesi sebebiyle ölüme sürüklendiler. Asistan hekimlerin çalışma şartlarının düzeltilmesi için kaç meslektaşımızın daha ölmesi gerekiyor? Bir devlet memuru ayda ortalama 168 saat mesai yaparken bir asistan hekimin mesai süresi 360 saati bulmaktadır. Asistan hekimler çoğu branşlarda 36 saate varan sürelerde çalışıyor. Hekimler uykusuz, yorgun geçen gecenin ardından polikliniklerde 100’e yakın hasta muayene ediyor, gözleri uykudan kapanmak üzereyken ameliyata giriyor.

“İŞ YÜKÜNÜ SIRTLAYAN ASİSTAN HEKİMLER…”

Hastalarımıza soruyoruz… 30 saattir çalışan asistan hekimin 80’nci hastası ya da ameliyat ettiği kişi olmak ister misiniz? Maksimum ne kadar çalışacağımız hiç konuşulmazken maksimum ne kadar ücret ödeneceği ise her yerde karşımıza çıkıyor. Bu çok net ki, ucuz iş gücü olarak görülüyoruz. Performans sistemi nedeniyle ücret kesintisi yapılacağı zaman akla ilk gelenler hastanenin iş yükünü sırtlayan asistan hekimler oluyor.

“ARTIK YETER!”

Biz asistan hekimler artık yeter diyoruz. Hekimlik yaparken dayatılan insanlık dışı çalışma şartları nedeniyle bir arkadaşımızı daha kaybetmeye tahammülümüz yok! Uzmanlık eğitimi almak için geldiğimiz kliniklerde asıl görevimizin öğrenmek olduğunu hatırlatıyor, nitelikli eğitim istiyoruz. İnsanca çalışma koşullarının sağlanmasını adaletsiz görev dağılımına son verilmesini talep ediyoruz. Yataklı kurumlar yönetmeliğinde değişikliğe gidilerek nöbet ertesi izin hakkının ücret kesintisi olmaksızın ön koşulsuz tanımlanmasını istiyoruz.”

36 saat nöbetten çıkan 25 yaşındaki doktor kazada hayatını kaybetti