HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Hükümetle şu an bu konuda bir görüşme söz konusu değil. Ancak kim olursa olsun ne istediğini ve beklediğini kamuoyu ile net bir şekilde paylaşmak kaydıyla ve çözümü mümkün kılacaksa her kesimle yeri gelince görüşebiliriz" dedi.
HEDEP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin siyasete dair yaklaşımını anlattı. BirGün gazetesine konuşan Bakırhan, "Üçüncü Yol, aslında Türkiye demokratik mücadelesinin bir zemini, adresidir" dedi.
AKP ile görüşme konusuna da değinen Bakırhan, iktidarla şu anda hiçbir görüşmelerinin olmadığını bildirerek, “Her kim olursa olsun ne istediğini ve beklediğini net bir şekilde paylaşması kaydıyla ve çözümü mümkün kılacaksa her kesimle yeri gelince görüşebiliriz" diye konuştu.
"Şu bilinmeli ki, yanlış anlaşılmasını istemiyorum Kürt oyu basit bir oy değildir. Gözaltı, cezaevi, köyü yakılan insanlar… Ağır bedeli olan bir kâğıt parçasıdır. Büyük bedeller ile oluşmuş oyun gittiği yerin kıymetli olması gerekiyor. Denedik bir sonuç ortaya çıkmadı ama büyük dersler ortaya çıktı. Önümüzdeki dönemde ne yapacaksak açık ve şeffaf olmalı. Bizim desteğimize ihtiyaç duyanlar açısından da böyle olmalı. Artık arka kapı diplomasisinin yürüdüğü, Türkiye toplumunun kabul etmediği, topluma kapalı ittifaklar olmamalıdır. Olacaksa açık olmalıdır, ilkeleri belli olmalıdır" diyen Bakırhan ittifak ile ilişkin olarak ise şunları söyledi:
"Yapacağımız çalışmalar seçim ittifakı olarak algılanabilir. Ama bununla sınırlı tutmayacağız. Savaş tezkeresi, İsrail – Filistin savaşı, eğitim sistemi ya da benzeri konularda da ittifak yapmalıyız.
Yerel seçimler için bir çalışmamız var. Yapacağımız her işte kesinlikle demokratik değerleri, halklarımızı esas alacağız. Yapacağımız iş ne ise açık ve şeffaf olacak. Tanımlanmış olacak."
"HER KESİMLE GÖRÜŞEBİLİRİZ"
Bakırhan, şu ifadeleri kullandı:
Kürt hareketi, Türkiye sol, sosyalist, devrimci hareketlerine yoldaşlık hukukuyla hep açık davrandı; onların duyarlılıklarına da özen gösterdi. Geçmişte de bu süreç açık yürüdü. Adaya, masa kuruldu. Görüşmelerin noktası, virgülü ana akım medyaya yansıyordu. Bu çözüm süreciydi. Yanlış da değildi. Kürt meselesi çözülecekse kimin oraya masa kurduğu, önemsiz bir ayrıntıdır. Memleketin bu halde olmasının nedeni de çözümün olmamasıdır. O dönem kapandı. O dönemden sonra Kürtlerin yaşadıklarını anlatmamıza gerek yok. Annelerin, çocukların cenazeleri derin dondurucularda, sokaklarda kaldı, cezaevlerinden her gün hasta tutsakların cenazeleri çıkıyor. Kürtler sistemin her alanından dışlanmış durumdadır. Bu kadar acı ve yaşanandan sonra biz neyi, kimle gizli saklı yürüteceğiz?
Hükümetle şu an bu konuda bir görüşme söz konusu değildir. Seçim dâhil olmak üzere iktidarla hiçbir konuda bir görüşme durumumuz olmamıştır. Ancak kim olursa olsun ne istediğini ve beklediğini kamuoyu ile net bir şekilde paylaşmak kaydıyla ve çözümü mümkün kılacaksa her kesimle yeri gelince görüşebiliriz. "
https://tele1.com.tr/yspnin-yeni-ismi-belli-oldu-932292/