HDP’li Kemalbay: Türkiye’nin oksijen deposuna devlet eliyle saldırı gerçekleştiriliyor

Yayın tarihi: 2 Ağustos 2019 Cuma 3:32 pm - Güncelleme: 2 Ağustos 2019 Cuma 3:32 pm

HDP izmir milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un cevaplaması için TBMM’ye soru önergesi verdi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir milletvekili Serpil Kemalbay,Kaz dağlarının tahribi ve yapılacak olan maden ocağı hakkında meclise Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un yanıtlaması için soru önergesi verdi.

HDP’li Kemalbay yaptığı açıklamada, ‘ Kanadalı şirket Alamos Gold’un taşeronu Doğu Biga Madencilik’in kurmakta olduğu maden işletmesi için şimdiden resmi kaynaklara göre 14 bin civarında ağacın kesilmiş olması kabul edilemezdir. ÇED raporlarının 45 bin ağaç kesilebilir yönündeki izni de aynı şekilde bilimsellikten uzaktır. Üstelik kesilen ağaç sayısı konusunda gerçeğin daha da vahim olduğu çevre örgütleri ve yerel halk tarafından açığa çıkarılmış, Doğu Biga Madencilik tarafından 195 bin civarında ağacın kesildiği tespiti yapılmıştır. Bu konuda yerel sivil inisiyatiflerin uyarıları dikkate alınmamış, konu araştırılmamış, Bakanlığınız doyurucu bir açıklama getirmemiştir.’ ifadelerinde bulundu.

Kemalbay yaptığı açıklamada,’Türkiye’nin oksijen deposuna devlet-uluslararası şirket ve taşeron eliyle büyük saldırganlık gerçekleştirilmesi karı ve rantı en yüce değer olarak gören anlayıştan beslenmektedir. Milyon yılda oluşan ormanı ve ekosistemi sorumsuzca berhava edilmesinin, eşsiz bir doğanın suyuna, toprağına siyanür ve ağır metallerle zehir saçılmasına, hayatın öldürülmesine 10-15 yıl içinde parayı bulup çekip gidecek bir sermaye grubunun çıkarlarını halkın hayatı ve haklarından üstünde görmekten kaynaklanmaktadır.Kanadalı bir şirketin taşeronu olan Doğu Biga Madenciliğe çeşitli vergi istisna ve indirimleri ile sigorta primi desteklerini içeren 865 milyon lira bedelli yatırım teşvik belgesi verilmesiyle 1 yıldır devam eden ağaç katliamlarına, altını işleme sırasında kullanılacak siyanürün Çanakkale’yi, Çanakkalelileri ve gelecek nesilleri tehdit altında bırakacağına yönelik protestolara kulaklar tıkanması endişeleri büyütmektedir.’ diyerek kaz dağlarına yapılan tahribata değindi.

Kemalbay verdiği soru önergesinde Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a şunları sordu:

1.Ormanları neye dayanarak yok ediyorsunuz? Ormanlar milyonlarca yıl içinde bitki ve
hayvan varlığıyla oluşmuş eko sistemler olduklarından üzerinde madencilik yapılmış
ya da boş bir araziye ağaç dikilerek kaybedilen ormanın telafisinin mümkün
olmadığının farkında mısınız?

2.Eşsiz jeolojik-jeomorfolojik özelliği, peyzajı, biyolojik çeşitliliği, geleneksel tarımı,
Troya ve onun kültür coğrafyası dikkate alınarak, bütüncül bir yaklaşımla ve istisnasız
korunması gereken varlıklarımızı maden ocaklarına, yerli ve yabancı şirketler eliyle
yıkıma uğratmakta, kirletmekte ve tahrip ettirmedeki hedefiniz nedir?

3.Neredeyse tamamı ormanlık içinde kalan Kirazlı Maden Ocağı’nın kurulmasına
Bakanlığınızca izin verilme gerekçesi nedir?

4.Kirazlı Maden Ocağı’nın Çanakkale’nin tek içme ve kullanma suyu kaynağı olan
Atikhisar Havzası’nda kurulmasına hangi gerekçelerle izin verilmiştir?

5.Mermer ocaklarının, maden ocaklarının ormanlara verdiği tahribata neden göz
yumuyorsunuz, tarım alanlarına binlerce yıllık bitki örtüsü ve doğal varlıkları yok
edilmesinin, geri dönülmez kirlilik, hastalık ve çevresel felaketin faturasını kim
ödeyecek?

6.Asit maden Drenajı sebebiyle siyanürün kullanılmaması durumunda dahi yapılan
işlemler sonucu topraktaki elementlerin yeraltı sularına karışmasıyla oluşacak zehirli
maddeler ve ağır metal kirliliklerinin doğa ve insan sağlığında yaratacağı ağır risklerin
farkında mısınız?

7.Verimli tarım arazilerini maden ocaklarına sunarak tarım ve hayvancılık yapmakta
olan ya da yapacak olan yurttaşların geçim kaynaklarını elinden almıyor musunuz?
Tarımda dışa bağımlılık yaratmıyor musunuz?

8.Maden şirketlerinin, HES’lerin vb. işletmelerin Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED)
raporlarına aykırı hareket etmelerine göz yumduğunuz doğru mudur?

9.Siyanür havuzunun deprem ya da sel vb. nedenlerle çökmesi, yıkılması, aşırı
yağışlarla hasar görmesi sonucunda Romanya’daki gibi bir ekolojik felaket
yaşanacağının ve kilometrelerce genişlikteki bir alanda (Romanya’da 50 km olarak
gerçekleşmiştir) doğal hayatın sona ereceğinin farkında mısınız?

10.Siyanür havuzundan farkedilmeyecek boyutta sızmalar gerçekleşebileceği ve bu sızma
miktarının trajik sonuçlarının yaşanabileceği, siyanüre bağlı olup tıpkı meslek
hastalıklarının gizlendiği gibi sadece otopsiyle anlaşılabileceği için örtbas edilebilecek
yaygın ölümcül hastalıklara sebep olabileceğinizin farkında mısınız?

11. 195 bin ağaç (orman) keserek doğayı katleden Kanadalı şirket Alamos Gold’un
taşeronu Doğu Biga Madenciliğe çeşitli vergi istisna ve indirimleri ile sigorta primi
desteklerini içeren 865 milyon lira bedelli yatırım teşvik belgesi verildiği iddialarına
yönelik bir açıklamanız olacak mıdır?

12. Maden havzasının yer aldığı alanda yaşayan birbirinden farklı 283 bitki ve 186 hayvan
türünün ve bu türlerle beraber bölge ekosisteminin işleyişini sağlayan ağaçların
korunmasına yönelik Bakanlığınızca ne tür önlemler alınması düşünülmektedir?

13. AKP Hükümetleri boyunca uygulanan, ekolojik bir bakış açısından yoksun, halkın
sağlığını ve ekosistemin geleceğini görmezden gelen, sadece ve sadece sermayeyi
destekleyen politikalarınızda bir değişikliğe gitme planlamanız mevcut mudur?