HDP’den Kürt Dil Bayramı’nda TBMM’ye soru önergesi

Yayın tarihi: 15 Mayıs 2019 Çarşamba 11:31 am - Güncelleme: 15 Mayıs 2019 Çarşamba 11:32 am

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Batman Milletvekili ve Avrupa Birliği Uyum Komisyonu Üyesi Feleknas Uca, 15 Mayıs Kürt Dil Bayramı’nda TBMM’ye soru önergesi verdi.

Feleknas Uca,  “Anadili Kürtçe olan onlarca milletvekilinin yasama faaliyetlerini yürüttüğü Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yapılan Kürtçe konuşmaların tutanaklara hala “bilinmeyen dil” notuyla geçmesinin sebebi nedir?” diye sordu.

İşte HDP’li Feleknas Uca’nın TBMM’ye sunduğu soru önergesi:

Diller toplumların hafızalarıdır. Bir topluluğun dilinin yok sayılması, yasaklanması aynı zamanda o toplumun tarihsel ve kültürel varlığının inkâr edilmesi anlamına gelmektedir. Bir toplum varlığını ancak, kendi anadilini günlük yaşamdan eğitime, iletişim-yayıncılıktan örgütlenme ve siyasete kadar her alanda özgür bir biçimde kullanarak sürdürebilir. Bu nedenle, Kürtçenin Türkiye’de yaşamsal bir statüye kavuşması gerekmektedir. Dört farklı lehçesiyle Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde milyonlarca kişi tarafından konuşulan Kürtçenin gelişmesi dünyanın kültürel mirasına katkı sağlarken, ülkemizde kalıcı bir barışın tesis edilmesi için hayati öneme sahiptir.

Bu bağlamda;

1) 18 Nisan 1992 yılında İstanbul’da kurulan, Kürt dilini, kültürünü ve edebiyatını araştıran ilk Kürt kurumlarından İstanbul Kürt Enstitüsü’nün (Enstîtuya Kurdî ya Stembol) kapatılmasının yasal gerekçesi nedir?
2) İlk olarak 2007’de Diyarbakır’da kurulan ve ülkemizde 37 şubesi bulunan Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Komeleya Lêkolîn û Pêşvexistina Zimanê Kurdî) KURDİ-DER’in kapatılmasının yasal gerekçesi nedir?
3) Diyarbakır’da yüzlerce çocuğa anadilinde eğitim veren Ferzad Kemanger İlkokulu’nun kapatılmasının yasal gerekçesi nedir? Burada anadilinde eğitim gören çocukların eğitimlerine devam etmeleri için ne gibi alternatifler oluşturdunuz?
4) Kürt dili ve edebiyatı üzerine araştırmalar yapan Ehmedê Xanî Akademisi’nin kapatılmasının yasal gerekçesi nedir?
5) Ülkemizde Kürtçe yayın yapan tek gazete olan Azadiya Welat Gazetesi’nin kapatılmasının yasal gerekçesi nedir?
6) Kürt dil kurumları ve Kürtçe yayın yapan gazete ve dergilerin kapatılmasıyla ne amaçlanmıştır?
7) Birleşmiş Milletler üyesi 113 ülkede birden çok resmi dil kullanılıyorken Türkiye’de milyonlarca kişinin konuştuğu Kürtçenin kamusal alanda yasaklanmasının sebebi nedir?
9) Kürtçenin ülkemizde yasal statüye kavuşması için bakanlığınızca yürütülen herhangi bir çalışma var mıdır?
10) Anadili Kürtçe olan onlarca milletvekilinin yasama faaliyetlerini yürüttüğü Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu’nda yapılan Kürtçe konuşmaların tutanaklara hala “bilinmeyen dil” notuyla geçmesinin sebebi nedir?
11) Ülkemizde yaşayan farklı dillerin tanınması ve korunması için bakanlığınızın herhangi bir çalışma planı var mıdır?
12) Kapatılan akademiler, okullar ve kültür derneklerindeki eşyaların satılmasının hukuki dayanağı mıdır?onra ilan edilen OHAL ile beraber Kürtçe eğitim veren onlarca okul kapatılmış, Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile Kürt dil kurumları, Kürt kültür dernekleri ve Kürtçe yayın yapan organlar da bir bir kapatılarak Kürtçe dil çalışmaları engellenmiştir. Bu süre zarfında, aralarında Musa Anter, Feqî Hüseyin Sağnıç ve İsmail Beşikçi’nin olduğu edebiyatçılar tarafından 18 Nisan 1992 yılında İstanbul’da kurulan; Kürt dilini, kültürünü ve edebiyatını araştıran ilk Kürt kurumlarından İstanbul Kürt Enstitüsü’nün (Enstîtuya Kurdî ya Stembol) kapısına Aralık 2016 tarihinde mühür vurulmuştur. Benzer şekilde, merkezi Diyarbakır’da bulunan Kürt Dili Araştırma ve Geliştirme Derneği (Komeleya Lêkolîn û Pêşvexistina Zimanê Kurdî) KURDİ-DER’in 37 şubesi ile beraber, Diyarbakır’da yüzlerce çocuğa anadilinde eğitim veren Ferzad Kemanger ilkokulu ve Ehmedê Xanî Akademisi kapatılmıştır. Ülkemizde Kürtçe yayın yapan tek gazete olan Azadiya Welat Gazetesibenzer şekilde KHK ile kapatılmıştır. Üç yıldır faaliyetlerini sürdürülmesi engellenen derneklerin ve okulların içindeki taşınmazlar ve kitaplar dahi ihaleyle satılmıştır. Bu hukuksuzluğa karşı 2017’de verdiğimiz soru önergemiz de işleme alınmamış, iade edilmiştir. 2016’dan beri süren bu yoğun baskı, yüzyıllık inkâr ve asimilasyon politikalarının şiddetlenerek devam ettiğinin göstergesidir. Birleşmiş Mİlletler üyesi 194 ülkeden aralarında Çin Halk Cumhuriyeti, Hindistan, Rusya, Filipinler ve Güney Afrika’nın da bulunduğu 113 ülkede birden çok resmi dil bulunmaktadır. Dünyanın birçok ülkesi farklı dillerin birer zenginlik olduğunu hissettiren toplumsal ve siyasi ortamlar tesis etmekte bu dilleri koruma altına alarak, bu dillerin yaşaması için eğitim dili olarak yaşam bulmalarını sağlamaktadır.
Diller toplumların hafızalarıdır. Bir topluluğun dilinin yok sayılması, yasaklanması aynı zamanda o toplumun tarihsel ve kültürel varlığının inkâr edilmesi anlamına gelmektedir. Bir toplum varlığını ancak, kendi anadilini günlük yaşamdan eğitime, iletişim-yayıncılıktan örgütlenme ve siyasete kadar her alanda özgür bir biçimde kullanarak sürdürebilir. Bu nedenle, Kürtçenin Türkiye’de yaşamsal bir statüye kavuşması gerekmektedir. Dört farklı lehçesiyle Ortadoğu başta olmak üzere dünyanın birçok ülkesinde milyonlarca kişi tarafından konuşulan Kürtçenin gelişmesi dünyanın kültürel mirasına katkı sağlarken, ülkemizde kalıcı bir barışın tesis edilmesi için hayati öneme sahiptir.