HDP’den ‘kayyum’ kararı sonrası çağrı: Susmayın, susmak onaylamaktır

Yayın tarihi: 19 Ağustos 2019 Pazartesi 10:45 am - Güncelleme: 19 Ağustos 2019 Pazartesi 12:44 pm

31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden 4,5 ay geçmişken Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyum atanmasına HDP’den sert tepki geldi. HDP Merkez Yürütme Kurulu tarafından yapılan açıklamada, tüm Türkiye halklarına çağrı yapılarak, “Türkiye’nin her bir köşesinde 31 Mart ve 23 Haziran’da oy kullanmış, AKP-MHP ittifakının kaybetmesi ve demokrasinin kazanması için çalışmış olan herkese çağrımızdır. Bu sadece HDP’nin ve Kürt halkının sorunu değildir; tüm Türkiye halklarının, tüm demokrasi güçlerinin ortak sorunudur. Susmayın, susmak onaylamaktır” denildi.

AKP sandıkta kazanamadığına masada el koyuyor! HDP’li üç belediyeye kayyım atandı

31 Mart yerel seçimlerinin üzerinden 4,5 ay geçmişken Diyarbakır, Van ve Mardin büyükşehir belediyelerine kayyım atanmasına HDP’nin tepkisi sert oldu. HDP Merkez Yürütme Kurulu “Kürt halkının siyasi iradesine dönük düşmanca bir tutumdur”dedi.19 Ağustos 2019 Pazartesi 10:19HDP Merkez Yönetme Kurulu’ndan yapılan açıklamada “Bu yeni ve açık bir siyasi darbedir. Bu aynı zamanda Kürt halkının siyasi iradesine dönük açık ve düşmanca bir tutumdur.” denildi. Belediye başkanlarının görevden alınmasının sadece HDP’nin ve Kürt halkının sorunu olmadığının belirtildiği açıklamada tüm Türkiye halklarının, tüm demokrasi güçlerinin ortak sorunu olduğu vurgulandı.

Görevden alınan Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkanı Mızraklı’dan ilk açıklama!

“Ağır bir gözaltı operasyonu halen sürmektedir”

HDP’den yapılan açıklama şu şekilde:

CHP’den kayyım kararına sert tepki: Bu yapılanın terör mücadelesiyle ilgisi yok, intikam alınıyor

Diyarbakır’da yüzde 63, Mardin’de yüzde 56 ve Van’da yüzde 53 oyla seçilmiş olan Belediye Eşbaşkanlarımız İçişleri Bakanlığı’nın yalanlara ve hukuksuz gerekçelere dayalı bir emri ile görevden alınmıştır. Belediye Meclis üyelerimize ve belediyelerimizde çalışanlara yönelik ağır bir gözaltı operasyonu halen sürmektedir. Bu yeni ve açık bir siyasi darbedir. Bu aynı zamanda Kürt halkının siyasi iradesine dönük açık ve düşmanca bir tutumdur. İçişleri Bakanlığı hak ve özgürlüklerin gasp edilmesinin, provokasyonların, demokrasinin zerresini bile bırakmayan karar ve uygulamaların tetikçisidir ve bir darbe odağıdır. Kayyımlar döneminde bu 3 büyükşehir başta olmak üzere bütün belediyelerin kaynakları tüketilmiş, bir enkaz geride bırakılmıştır. İçişleri Bakanlığı ve iktidar, Sayıştay raporlarında da görüldüğü gibi, kayyımlar aracılığıyla yolsuzlukların ve hırsızlıkların odağı olmuştur.

“Susmak onaylamaktır”

Bu iktidar ve İçişleri Bakanlığı geçmiş kayyım döneminde yapılmış olan yolsuzlukların ve usulsüzlüklerin ortaya çıkarılmasını, halkın kaynaklarını çalıp çırpan kayyımların rezilliklerinin ortaya saçılmasını hazmedememiştir. Yerelde de asker ve sivil bürokrasi bu yolsuzluk düzeninden beslendiği için kayyımlar döneminin destekçisi olmuştur.Bu iktidarın zerre kadar demokratik meşruiyeti kalmamıştır. Halkın iradesini gasp etmek, seçim sonucundasandıkta kazanamadıklarını devlet şiddeti, zoru ve hilesi ile gasp etmek bu iktidarın, AKP-MHP ittifakının bir olağanı olmuştur.Bu uygulamaları halkımız asla kabullenmeyecektir. Daha önceden olduğu gibi iradesine, seçilmişlerine, partisine sahip çıkacaktır.Halkın iradesini gasp eden, sandık iradesini ve seçimleri tanımayan bir iktidar karşısında tüm demokrasi güçlerini, vicdan sahibi tüm yurttaşlarımızı, Meclis içindeki ve dışındaki tüm muhalefet partilerini, sivil toplum kuruluşlarını, sendika ve meslek birliklerini, demokratik dernekleri dayanışmaya çağırıyoruz.Bu iktidara karşı bütün meşru ve demokratik mücadele yollarını kullanmak hem anayasal hem de evrensel hukuktan kaynaklanan tartışılmaz bir haktır. Demokrasiyi ancak demokrasi güçlerinin ortak ve kararlı mücadelesi ile kazanabiliriz.Türkiye’nin her bir köşesinde 31 Mart ve 23 Haziran’da oy kullanmış, AKP-MHP ittifakının kaybetmesi ve demokrasinin kazanması için çalışmış olan herkese çağrımızdır. Bu sadece HDP’nin ve Kürt halkının sorunu değildir; tüm Türkiye halklarının, tüm demokrasi güçlerinin ortak sorunudur. Susmayın, susmak onaylamaktır.

Garo  PAYLAN’DAN AÇIKLAMA

HDP Milletvekili Garo Paylan, HDP’li üç belediye başkanının görevden uzaklaştırılmasına ilişkin sosyal medya hesabından açıklamada bulundu.Paylan “Dört ay önce halkın ezici çoğunluğuyla geri aldığımız; Diyarbakır, Van, Mardin belediyelerine yine kayyım atadılar. Halkın iradesine yapılan bu alçakça darbeye karşı bütün siyasi partiler ve toplum tepki vermelidir. Sustukça sıra Ankara’ya da, İstanbul’a da gelir…” dedi.

TİRYAKİ: BU KARARI KABUL ETMİYORUZ

HDP’nin YSK temsilcisi Mehmet Rüştü Tiryaki, İçişleri Bakanlığı’nın ileri sürdüğü yasal dayanaklara dair şu iddialarda bulundu: “İçişleri Bakanlığı’na yetki veren bir yasal dayanak olması, bunun hukuksal bir dayanağı olduğu anlamına gelmez. Kararı okuduğunuzda; yaptıkları ya da yapmadıkları herhangi bir belediye çalışmasından bahsetmiyor. Belediye başkanı olarak yürüttükleri hizmetlerden dolayı alınmış bir karar değil. Savcılık tarafından yürütülen soruşturmalar gerekçe gösteriliyor. Bir kimse hakkında soruşturma yürütülüyor olması o kişiyi suçlu yapmayacağı gibi belediye başkanı olmasına da engel değildir zaten. Bu soruşturmaların önemli bir bölümü belediye başkanlığından öncesine aittir. Bunların hiçbirisi seçim kurulları tarafından başkan seçilmeye engel olarak görülmemiştir. Bu karar şekli olarak da içerik olarak da yasalara, hukukun genel ilkelerine, seçme seçilme hakkına, halkın iradesine aykırı bir karardır. AKP seçimle kazanamadığı üç tane büyükşehir belediyesini hukuksuz bir biçimde gasp etmiştir. Bu karar hukuk dışıdır, hukuk tanımazlıktır. Seçimle gelen seçimle gider ilkesinin yok sayılmasıdır. Bu kararı kabul etmiyoruz.”