HDP Milletvekili Remziye Tosun’a 10 yıl hapis cezası!

Yayın tarihi: 11 Eylül 2020 Cuma 2:15 pm - Güncelleme: 11 Eylül 2020 Cuma 3:53 pm

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun’a, Diyarbakır’da yargılandığı bir davada “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçlamasıyla 10 yıl hapis cezası verildi.

HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun’un, tutuksuz yargılandığı davanın duruşması Diyarbakır 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.

Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, Tosun’un “terör örgütü PKK/KCK hiyerarşik yapısına girerek, örgütün gayesi doğrultusunda bilerek ve isteyerek örgütsel faaliyetlerde bulunduğunu” gerekçe göstererek, cezalandırılması yönünde görüş bildirdi.

Tosun’un avukatı müvekkilinin suçsuz olduğunu belirterek, beraati yönünde karar verilmesini talep etti.

Mahkeme, Tosun’a, “silahlı terör örgütüne üye olmak” suçundan 10 yıl hapis cezası ve ceza miktarı gözetilerek yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verdi.

Öte yandan mahkeme, karar kesinleştiğinde bir örneğinin TBMM Genel Sekreterliği ile Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğüne gönderilmesini kararlaştırdı.

TANIK 100’E YAKIN KİŞİ HAKKINDA BEYAN VERMİŞ

Önceki duruşma zabıtlarının okunmasıyla başlayan duruşmada dinlenen tanık İbrahim Halil Koyuncu, Tosun hakkında daha önce verdiği beyanları tekrarladığını ve 2015’te örgüte katılmak istediğini, olaylar nedeniyle mağdur olduğunu ileri sürdü. Tosun’un avukatı Şahin ise tanık beyanlarının gerçek dışı olduğunu ifade ederek, tanığın dosya kapsamında 100’e yakın kişi hakkında ifade verdiğini, bu kadar bilgiye sahip olmasının imkansız olduğuna dikkat çekti.

‘BEBEĞİN ÖRGÜTE KATILMASI MÜMKÜN DEĞİL’

Savcının mütalaasına katılmayan Tosun’un avukatı Şahin, müvekkilinin sadece tanık beyanlarıyla cezalandırılamayacağını söyledi. Şahin, şu ifadeleri kullandı:

“Müvekkilim Sur içinde kalan ve yaşayan biridir. Müvekkilin o dönem ekonomik koşulları iyi değildi. Oradan çıkarsa yaşayabileceği başka bir yer yoktu. Mütalaada müvekkilin örgüt üyesi olduğu, çatışmalara girdiği, örgüt militanlarını tedavi ettiği iddia ediliyor. Bir insanın bu kadar güce sahip olması hayatın olağan akışına aykırıdır. Hakkında gözaltındaki kişiler beyan veriyor. Hepsinin kötü muameleye maruz kaldığı görüntülerde mevcut. Birçoğu mahkemede beyanından vazgeçti. Beyanından dönmeyen sadece Ekrem Özgün’dür. Özgün, girişte iki güvenlik görevlisiyle konuşuyor. Güvenlik görevlileri, ‘Bu kadar şey söyledin de bir kısmı doğru’ diyor, Ekrem ise ‘onlar benim canımı yaktı, bende onların canını yakacağım’ diyor. Müvekkil orada kalıyor. Çocukları da var. Tanık İbrahim’in beyanında geçen 18 aylık bebeğin örgüte katılması mümkün değildir. İddiaların gerçekle bağdaşmadığını, atılı suçun vasıflarının oluşmadığından beraatına karar verilmesi gerektiğini düşünüyoruz.”