Haber

Hayvancılık sektörü kan ağlıyor! “Besici ‘faize koysam daha çok kazanırım’ noktasına geldi”

CHP’li Ömer Fethi Gürer, “Sektörün en büyük sorunu yem fiyatlarındaki artış, sütün değerini alınamaması. Bunun yanı sıra hayvanın giderinin artması, buna rağmen gelirinin daralması mevcut faiz sisteminde. Becisi, bu parayı faize koysam daha çok kazanırım, noktasına geldi”

CHP Niğde Milletvekili, Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Ömer Fethi Gürer, Niğde’nin Altunhisar ilçesinde İstanbul’da medikal sektöründe çalışırken memleketine dönerek hayvancılık yapmaya başlayan ve 13 yıldır hayvancılık ile uğraşan Yavuz Solak’ı işletmesinde ziyaret ederek hayvancılığın sorunlarını dinledi.

Solak, yem girdisinde yaşanan artış, süt fiyatlarının maliyetin altında gerçekleşmesi, sanayicilerin süt fiyatlarını baskılama politikaları, sektördeki denetim eksikliği ve hayvancılık politikalarında yaşanan sorunlardan dert yandı.

“KÜÇÜK AİLE TİPİ İŞLETMELER KAPANDI”

Gürer, “1 ila 10 arasında hayvanı olan ahırlarımızın çoğu boşaldı, çünkü yem fiyatlarındaki aşırı artış çiftçilik yapmayanları (yemini kendi üretemeyenleri) bu işten kopardı. Küçük aile tipi işletmelerde artık ahırlarda çok az hayvan var. Orta büyüklükteki işletmelerde ise hayvan olmasına rağmen giderleri arttı. Dolayısıyla bu işi yapanların da sıkıntıları var. Önemli olan hayvancılığın sürdürülebilirliği” dedi.

“FAİZE KOYSAM DAHA KARLIYIM”

Besici Solak ise şunları söyledi:

“Ben işimi yürekten yapıyorum, severek yapıyorum. Tekrar yapılması gerekirse yaparım ama şöyle ki, yatırdığımız paranın karşılığını alamıyoruz. Bugün bu işletmeyi kurabilmek için en az 15-20 milyon TL para lazım, hayvanlar hariç. Ben bu parayı şimdi götürüp bankaya yatırsam, aylık getirisini siz hesap edin. para kazanıyor muyuz? Kazanıyoruz, yalan yok, ama yatırdığımızın karşılığını alamıyoruz. Bunun tedavi masrafları var, ölümü var, kalımı var, işçi masrafı var. 24 saat biz buradayız”

“SÜTTEN PARA KAZANILMIYOR”

Gürer, “1 litre süt, şu an ulusal süt konseyi tavsiye fiyatı 14 lira 75 kuruş, ama sütün kalitesine göre fiyat değişiyor. Küçük işletmeler çiğ sütü anında satmak zorunda, daha çok zarar ediyorlar. Şu anki süt fiyatı sizi kurtarıyor mu?” şeklinde sorması üzerine üretici Yavuz Solak, “Ben şöyle basit bir hesap yapıyorum. Normalde hayvanlara verdiğimiz kesif fabrika yemi, 1 aylık süt parası eğer 3 aylık kesif yemi karşılıyorsa sütten para kazanıyorsunuz anlamına gelir, şu anda onu yapamıyoruz. Çünkü fabrikalar da şu anda süt fiyatlarını geri çekmeye başladılar. %38 elektriğe gelen maliyet, mazota gelen maliyet. Sağ olsunlar, bizim sırtımızdan hem sütün fiyatını çekiyorlar hem süt almama gibi bir duruma gidiyorlar. Sıkıntı şu, konsol mekanizması yok yani. Bugün itibarıyla yaklaşık 4-5 tane süt tozu fabrikası teşvikle kuruldu, hiçbiri çalışmıyor, vatandaşın sütünü aşağı çekmeye çalışıyorlar. Süte gelen 10 kuruşluk zammın ardından 20 kuruşluk yeme zam geliyor. Arpa geçen sene 6 liraydı, şu anda 6 lira. Kepek fiyatı düştü ama ne hikmetse yem fiyatları düşmüyor. Televizyonlarda bas bas bağırıyorlar et yüksek, süt yüksek. Bunun maliyetini bilen yok. Bugün bir çuval yemi fabrikadan ben direk alıyorum 530-540 liraya alıyorum, ufak işletmeler 600-650 liraya alıyor. Bu da tabii ki insanları çok zora sokuyor, ben yonca mı kendim yetiştirdiğim halde başa baş çıkıyorum” ifadelerini kullandı.

“TEŞVİKLER TAKİP EDİLMELİ”

Yavuz Solak, “Yapılması gereken, teşviklerin kontrol edilmesi gerekiyor. Ben burayı kurdum, ne hayvanlarıma ne de ahırıma hibe almadım. Önüne gelene hibe veriliyor. Yani dediğim gibi, esas sıkıntı kontrol mekanizması. Bugün makine teşviği alıyorlar, 3 gün kullanıyorlar. Bu makineyi kullanıyor musun, kullanmıyor musun diye soran yok. Ben akılsız mıyım burada, hiçbir hibeden faydalanmıyorum, gece gündüz çalışıyorum, vergi mi veriyorum? Yönetimin en büyük sıkıntısı, ben destek veriyorum, zam yapmıyorum. Ben destek veriyorum, diyor, ete zam yapmıyor, böyle bir mantık yok.” dedi.

“HAYVAN İLAÇLARI 4-5 BİN LİRAYI BULDU”

Gürer, devamında şunları söyledi:

“Sütü topladıktan sonra sanayiciye veriyorsunuz, sonra sanayici kendisi yemi kolayca zam yapıyor, süte zam yapmıyor. Hayvancılığın %70 gideri de yemden oluşuyor. 1 litre süt satarsan, bir buçuk kilo yem almam lazım, ama şu an o denge bozuldu.  Bir hayvanın ufacık bir iğnesi 2000-3000 lira. Bir kontrol yok, kafasına göre ilaç satıyor firmalar. Bugün bir hayvanınız hastalandığı zaman tedavisi 4-5 bin lirayı buluyor.”

“SATTIĞINIZ HAYVANIN YERİNE YENİSİNİ ALAMIYOR”

Besici Yavuz Solak, “Bir hayvan 10 kilo yem yiyor, yaklaşık 5-6 kilo yonca yiyor, 1 kilo saman yiyor, 25 kilo civarı da silaj yiyor. 1 yıl sonunda bu hayvanın maliyeti, sattığınız zaman yerine yenisini alacaksınız, alamazsınız. Hayvana iyi bakar ve sütten verim alırsanız, yavruyu öldürmezseniz kar edersiniz, ama işletmelerin en büyük sıkıntısı da bu. Buzağı ölümü bende %10'u geçmez, ama %20-%30'u bulanlar var. Normalde %5'i geçmemesi lazım” dedi.

“FAİZ DAHA ÇOK KAZANDIRIYOR”

Gürer, “Sektörün en büyük sorunu yem fiyatlarındaki artış, sütün değerini alınamaması. Bunun yanı sıra hayvanın giderinin artması, buna rağmen gelirinin daralması mevcut faiz sisteminde. Besici, bu parayı faize koysam daha çok kazanırım, noktasına geldi” dedi.

“GİDER ARTIYOR, GELİR DARALIYOR”

Solak, “Şu an ben şöyle söyleyeyim, asgari ücret yaklaşık 6-7 bin lira arttı, bugün SSK primi 6.500-7000 lira olmuş, elektriğe geçenlerde %38 zam geldi, mazota geldi ama süte zam yok. Peki şimdi bu nasıl tolere edilecek, nasıl karşılanacak? Gider artıyor, gelir daralıyor. Ben şunu istiyorum, çiftçi üstünden enflasyonu düşürmeye çalışmasınlar, yani çiftçinin çiğ sütü şu anda para etmezken markette 2-3 katıyken, o zaman enflasyonu marketi baz alsın. Enflasyona değer biçeceklerse gitsinler, marketteki fiyatı değerlendirsinler, aracılık sistemini takibe alsınlar. Yani şu anda Hal Yasası çıkacaktı, hal kurulacaktı.” dedi.