Hayata Dönüş Operasyonu’nun ‘Tufan’ planı 21 yıl sonra savcılıkta

Yayın tarihi: 9 Temmuz 2021 Cuma 12:36 pm - Güncelleme: 9 Temmuz 2021 Cuma 12:36 pm

Bayrampaşa Cezaevi’ne 19 Aralık 2000’de düzenlenen Hayata Dönüş Operasyonu’nun “Tufan” planı, mahkeme dosyasına 10 yıl sonra girmişti. Tufan planının yargılandığı davada mahkeme, jandarmanın operasyon tutanağına sahte sicil numarası yazması ve ardından “bizde bu isimde personel yok” cevabı vermesiyle ilgili suç duyurusu yapılmasına karar verdi.

Operasyonla ilgili jandarmada tutulan tutanaktaki sicil numaralarının sahte olduğu da 11 yıl sonra kabul edildi.

Bianet’ten Ayça Söylemez’in haberine göre, davanın halen görüldüğü Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi, sahte tutanakla ilgili suç duyurusu yapılmasına hükmetti:

“Katılan vekilinin tutanakta ismi görülen kişilerin sicil numaralarının kime ait olduğunu tespit edilememesi sebebiyle sahte tutanak tutulduğu iddia edilerek buna ilişkin suç duyurusunda bulunulması talebi yönünde gereğinin takdir ve ifası için c. Başsavcılığına bildirimde bulunmasına karar verildi”

Müşteki avukatlarından Güçlü Sevimli, 11 yıldır sürekli olarak dile getirdikleri sahte tutanakla ilgili konuyu, dün görülen dünkü 43. Duruşmada da dile getirdi.

“TUFAN” PLANI DA 11 YIL BOYUNCA ‘KAYIP’TI

19-22 Aralık 2000’de yapılan Hayata Dönüş Operasyonu’nun Bayrampaşa Cezaevi’yle ilgili davası, olaydan 10 yıl sonra açıldı. 15 Aralık 2000 tarihli “Tufan” adı verilen harekat planı da olaydan 11 yıl sonra mahkemeye sunuldu. Jandarma Genel Komutanlığı’nın açıklamasına göre “kayıp” olan belgeyi, İl Jandarma Komutanlığı mahkemeye göndermişti.

Operasyonun, mahkemeye gönderilen jandarma tutanağının sahte olduğu da aynı yıl anlaşıldı.

“BU SİCİL NUMARASINDA PERSONELİMİZ YOK”

2011’de mahkemeye gönderilen tutanakta ise üç sicil numarasıyla ilgili “Bu sicil numarasına sahip personel yoktur” denirken, diğer iki sicil numarasına sahip olduğu söylenen personelin isimleri de ilk açıklamayla farklıydı Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen 27 Eylül 2011 tarihli, Albay Sadık Köroğlu imzalı yazıda, olay tutanağını “imzalayan” jandarmaların, “aslında gerçek olmadığı” ifade ediliyordu.

Jandarma Genel Komutanlığı’ndan mahkemeye yollanan yazıya göre, üç sicil numarasıyla ilgili “bu sicil numaralarına sahip muvazzaf ya da emekli personel bulunmadığı tespit edildi” dendi.

“OPERASYONU KİMİN YAPTIĞI BELLİDİR”

Tutanakta ismi olanlardan, operasyona katılan Zeki Bingöl, konuyla ilgili bianet’e yaptığı açıklamada, “operasyonu düzenleyenlerin isimlerinin bilindiğini, ancak bu kişiler korunmak istendiği için ve dava sürecinin uzatılması amaçlandığından” isimlerin açıklanmadığını söylemişti. “Davayı zamanaşımıyla kapatmak istiyorlar” diyen Bingöl, “O tutanakta imzası olanların isimleri, operasyonu kimin yönettiği bellidir” demişti.

HAYATA DÖNÜŞ OPERASYONU NEDİR?

Hayata Dönüş Operasyonu, Türkiye’de cezaevlerindeki bazı tutuklu ve hükümlülerinin F tipi hücre sistemine ve tecrit uygulamasına direnmek için 20 Ekim’de başlattıkları açlık grevi ve ölüm orucu eylemlerine karşı, 19 Aralık 2000 tarihinde, 20 cezaevine birden yapılan, 2’si asker 30’u tutuklu 32 kişinin öldüğü, yüzlerce kişinin yaralandığı, yaklaşık 10.000 güvenlik görevlisi tarafından gerçekleştirilen operasyonlara verilen resmi addır.

“Hayata Dönüş Operasyonu”nun Bayrampaşa Cezaevi’yle ilgili ilk davası, olaydan 10 yıl sonra 2010’da açılmıştır.

Eyüp Cumhuriyet Savcılığı’nın 37 er ve 2 astsubay hakkında hazırladığı iddianameyle, Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılama sürüyor.

Davada o dönem Bayrampaşa Cezaevi Jandarma Bölük Komutanı olan Zeki Bingöl, ifadesinde, operasyonun tamamen İstanbul Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Engin Hoş’un yazılı verdiği “Tufan Harekât Emri”ne göre gerçekleştirildiğini söylemişti.

İfadenin ardından operasyonun planlamasının yer aldığı “Tufan Harekât Planı” adlı belge mahkemeye sunuldu ve operasyonu yöneten rütbeli askerlerin adı ilk kez yargıya sunulmuş oldu.

Mağdur avukatları, “Tufan” belgesinin ortaya çıkmasının ardından, 2012 yılında hayatını kaybeden Hoş, İstanbul İl Jandarma Alay Komutanı İbrahim Tüysüz, dönemin Jandarma Komando Özel Asayiş Komutanı Yarbay Yusuf Burhan Ergin’in de aralarında bulunduğu askerler hakkında suç duyurusunda bulundu.

“Tufan” planıyla ilgili 157 jandarma mensubuna “öldürme” ve yaralılarla ilgili “öldürmeye teşebbüs” suçlamalarıyla, Mart 2015’te ikinci dava açıldı. Sanıklar arasında üst düzey komutanlar da var.