Depremden hemen sonra “Erdoğan’la hizalanmayacağım, bize kader dedikleri bu nizamı, değiştireceğiz ve bu topyekûn bir değişimin başlangıcı olacak ve birleşe birleşe kazanacağız” diyen Kılıçdaroğlu’na o sırada bazıları “bu ne diyor” diye sorsa da Kılıçdaroğlu haklı çıktı. Erdoğan’la ve bu iktidarla hizalanmak sorunları çözmek bir yana sorunları arttırmaktan başka bir işe yaramıyor. Bu nedenle Millet İttifakı’nın dönüp geriye bakmak yerine önüne bakarak kendi “Koordinasyon Masasını” kurarak iki ay sonrası yapacaklarına bugünden başlaması ve “Başka bir Türkiye Mümkün” hayalini büyütmesi bir zorunluluktur! Bu çerçevede Kılıçdaroğlu, Akşener ve Davutoğlu’nun hemen sel bölgesine gitme kararı almaları, yarın için önemlidir ve değerlidir…
Cumhurbaşkanı adayı Kılıçdaroğlu, yaptığı hamlelerle yarattığı olumlu havayı daha da büyütme şansına fazlasıyla sahip. İktidarın beceriksizliği karşısında CHP’li büyükşehir belediyelerinin dayanışma hamleleri ve Millet İttifakı’nı oluşturan partilerin seçmenlerini aşan, HDP ve sol seçmeni de kucaklayan ciddi bir heyecan ve umut dalgası fazlasıyla büyümeye meyilli. Kılıçdaroğlu ve Millet İttifakı, Erdoğan’ın ve Bahçeli’nin söylediklerine kulaklarını tıkayıp, ortak mutabakat metnini öne çıkartmaya devam ederlerse siyasal iklimin değişimi 14 Mayıs akşamından itibaren değil, yarından itibaren başlar…
Yeni hiçbir söyleyemediği için AKP-MHP bloğu geriye bakarak konuşmaya devam ederken, demokrasi ittifakı Türkiye’nin bütün renklerini bir araya getirerek yarına bakarak konuşmaya devam etmeli…