‘Hafter’i yok saymamız söz konusu değil’

Yayın tarihi: 11 Ocak 2020 Cumartesi 2:51 pm - Güncelleme: 11 Ocak 2020 Cumartesi 4:00 pm

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Rusya ile Türkiye olarak geçmişte Suriye konusunda da çok çabalar sarf ettik. Bizim burada Hafter’i yok saymamız da söz konusu değil. Yani şu anlamda; Hafter de Libya’da bir aktör” ifadelerini kullandı.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yaptığı anlaşma gereği kendilerinin Ulusal Mutabakat Hükûmeti lideri Fayiz es-Serrac’ı çağrılarına destek vermesi konusunda ikna ettiklerini söyledi. “Biz üzerimize düşeni yaptık. Rus dostlarımızdan beklentimiz iki devlet başkanının mutabık kaldığı gibi Hafter’ı bu konuda ikan etmeleri” diye konuştu.

Fransa’nın içinde olmadığı her çabayı baltalamak için çaba sarf ettiğini söyleyen Çavuşoğlu, “Bugün Libya’daki durumun sorumlularından biri Fransa. Kaddafi döneminde de bombalamaları yaparak çekilmesini sağlayan Fransa. Şimdi de meşru olmayan bir yönetime silah dahil her türlü desteği vererek Libya’da kaosun devam etmesini sebep olan Fransa” diye tepki gösterdi.

Çavuşoğlu’nun açıklamaları şöyle:

8 Ocakta Erdoğan Rusya Devlet Başkanı Putin ile bir araya geldiklerinde ikili ilişkilerin yanın da malum ABD-İran gerginliği o zaman daha da tırmanıyordu. Aynı şekilde İdlib’deki ateşkesin yeniden tesis edilmesi ve Libya’da siyasi çözümde ilerleyebilmek için bir ateşkesin sağlanması. Öncelikle Libya konusunu açıklamak isterim. İki devlet başkanı başbaşa görüştükten sonra açılış konuşmaları yapıldı. Sonra tekrar bir araya geldik. İçeride aldıkları kararları bize tebliğ ettiler. Biz de ortak bir açıklama konusunda çalışıyorduk. Sergey Lavrov’lada bunu açıkladık. Bu gece itibariyle bir ateşkesin sağlanması konusunda iki devlet başkanı bir çağrıda bulundu. Buradaki mutabakata göre biz Türkiye olarak meşru yönetim olan Serrac’ı bu çağrıya destek vermeleri konusunda ikan edecektik. Rusya da Hafter’i ikna edecekti. Biz üzerimize düşeni yaptık. Hemen Trablus’ta temasa geçtik. Daha o akşam Serrac yönetimi ortak açıklamayı desteklediklerini güçlü bir şekilde vurgulayan açıklamalar yaptılar. Ama Hafter’den böyle bir açıklama gelmedi. Dün basına yansıdığı kadarıyla tam tersi açıklama geldi. Burada Rus dostlarımızdan beklentimiz iki devlet başkanının mutabık kaldığı gibi Hafter’i bu konuda ikna etmeleri.

Hafter, Türkiye ve Rusya’nın ateşkes çağrısını reddetti

“Fransa kendisinin içinde olmadığı her çabayı baltalamak için çaba sarf ediyor”

Tabii burada bunu bozmaya çalışan bölgede diğer ülkeler de var. Bazı komşu ülkeler bunu bozmaya çalışacak. Avrupa’dan da Fransa özellikle kendisinin içinde olmadığı her çabayı baltalamak için adeta çaba sarf ediyor. Bugün Libya’daki durumun sorumlularından biri Fransa. Kaddafi döneminde de bombalamaları yaparak çekilmesini sağlayan Fransa. Şimdi de meşru olmayan bir yönetime silah dahil her türlü desteği vererek Libya’da kaosun devam etmesini sebep olan Fransa. Ama bir bakıyorsun Fransa AB’ye gidiyor, hadi Türkiye adına bir karar alalım. Sonra Mısır’a gidiyor bazı ülkeleri topluyor, hadi bir Türkiye’yi eleştirelim. En son İtalya Dışişleri Bakanı’nın katılmadığı toplantıdan bahsediyor. Sanki olumsuz çabaları sağlayan onlar değilmiş de bizmişiz gibi aleyhimize kararlar çıkartmaya çalışıyor. Bunların faydası yok.

‘Libya’ya asker gönderme rafa kaldırılabilir’

“Bizim burada Hafter’i yok saymamız söz konusu değil”

Burada Rusya bir aktördür. Rusya ile Türkiye olarak geçmişte Suriye konusunda da çok çabalar sarf ettik. Bizim burada Hafter’i yok saymamız da söz konusu değil. Yani şu anlamda; Hafter de Libya’da bir aktör. Ama bir meşruiyeti yok. Geçmişte Hafter tarafıyla da, Akile Salih’i de Türkiye’ye davet ettik. Amacımız neydi? Hepsini bir araya getirerek Seyrat Anlaşmasının başarılı bir şekilde uygulanması. Yine yeni bir konferansta da o anlaşmaya katılmayanları da katarak kalıcı bir barış ve Libya’da birlik beraberlik. Ama Hafter’in şu anda bir meşruiyeti var mı? Yok. Sarrac’ın var.

“Hafter önce ateşkese riayet edecek”

Tabii ki biz ilişkilerimizde meşru tarafı tercih ederiz. Ama iş siyasi sürece ve çözüme geldikten sonra herkesin işin içinde olması konusunda bir sıkıntımız yok. Buna Hafter de dahil ama önce ateşkese riayet edecek, saldırganlığını durduracak. Ondan sonra siyasi sürece gideceğiz ve önümüzdeki süreçteki Berlin Zirvesi var. Biz bu çabalarımızla Berlin sürecine de katkı sağlıyoruz. Burada alternatif bir inisiyatif içinde olmak gibi bir derdimiz yok. Biz üstlendiğimiz