Hacıbektaş Çevre Platformu'ndan maden tehdidine tepki

Hacıbektaş Çevre Platformu, Nevşehir'de Hacıbektaş ve çevre köylerde başlatılan maden tehdidine karşı açıklama yaptı.

Alevi -Bektaşi toplumunun inanç merkezi Hacıbektaş ve çevresinde başlatılan madem arama faaliyeti ön araştırmalarına karşı oluşturulan Hacıbektaş Çevre Platformu bir basın açıklaması yaptı.

Özgür Özel: İsrail halkının değil, İsrail’in faşist yönetiminin düşmanıyız

Hacıbektaş’ta aralarında siyasi parti ve sivil toplum örgütleri temsilcileri, Hacı Bektaş Veli Vatfı Başkanı Veliyettin Ulusoy ile kalabalık bir vatandaş topluluğunun katıldığı toplantıda söz alan konuşmacılar “ Hacıbektaş’ın İliç olmasına izin vermeyeceğiz. Hacıbektaş ve çevre köylerinde yapılabilecek altın ve uranyum madenciliği, bölge ve ülke ekolojimiz açısından hayati önemi olan Kızılırmak Havzası’nı kirletecektir. Hacıbektaş ve çevresinde altın ve uranyum madenciliğine izin vermeyeceğiz. Köylerimizin su kaynaklarının Hırka Dağı’ndan geldiği bilinmektedir. Alevi-Bektaşi toplumunun inanç, öğreti, eğitim, kültür ve felsefesinin merkezi Hacı Bektaş Veli Dergâhı'nın bahçesinde bulunan aslan ağzının suyu da bu bölgeden gelmektedir.” dediler.

“Hacıbektaş ve çevre köyleri çeşitli madenler bakımından zengin yataklara sahiptir. Jeoloji Mühendisi Tahir İnan Turan’ın 2011 yılındaki yüksek lisans tezi ve MTA tarafından 2017 yılında hazırlanan “Topayın Ruhsat Sahası Raporu” göstermektedir ki; Hacıbektaş ve çevre köylerimiz Altın, Uranyum, Antimuan, Bazalt ve Mermer Cevherleri açısından zengin yataklar barındırmaktadır.

Son aldığımız duyumlar, bölgelerimizdeki maden arama ve ruhsatlandırma faaliyetleri hakkındaki kaygılarımızı arttırmıştır. Hacıbektaş ve aşağıdaki köylerimiz madencilerin tehdidi altındadır.

Akçataş Graniti’nde bulunan altın ve uranyum madenleri bulunmaktadır. Akçataş Graniti MTA çalışma alanının merkezindeki birim olup, Aşıklar, Akçataş, Topayın köylerine ve Karaburna kasabasına kadar yayılım göstermektedir. Altın ve uranyum madenlerinin en iyi gözlendiği yer Akçataş köyü ve çevresidir. Akçataş Graniti’nde bulunan altın ve uranyum cevherleşmeleri yüzeyde Akçataş Köyü’nün güneybatısında bulunan, halk arasında Balık Sırtı Kayası olarak bilinen mevkide belirginleşmektedir. Bu köylerimiz altın madencilerinin potansiyel tehdidi altındadır.

Güllüce Formasyonu (bir çeşit mermer) Topayın Köyü’nün güney- güneydoğusunda gözlenmekte ve ince bir dil halinde Aşıklar Köyü’nün güneyine kadar uzanmaktadır. Köylerimiz hedeftedir.

Hacıbektaş merkez, Akçataş, Topayın, Anapınar, Kütükçü ve Aşıklar köylerinin su kaynaklarının Hırka Dağı’ndan geldiği bilinmektedir. Alevi-Bektaşi toplumunun inanç, öğreti, eğitim, kültür ve felsefesinin merkezi Hacı Bektaş Veli Dergâhı'nın bahçesinde bulunan aslan ağzının suyu da bu bölgeden gelmektedir. Hacıbektaş Merkez ve çevre köyleri tehdit altındadır. Bölgemizin yegane su havzası HIRKA DAĞI tehdit altındadır.

Salanda Fayı’nın üzerinde meydana gelen atım ile Karaburna ve Karaburç köylerinde meydana gelen bazaltlar madencilerin iştahını kabartmaktadır. 2020 yılında, Karaburç ve Karaburna köyleri arasında, iki farklı ruhsat ile Kayseri Develi Bazalt şirketi tarafından işletilmeye başlanan maden ocakları köylülerin direnişi ve hukuki mücadelesiyle şimdilik durdurulmuştur. Karaburç ve Karaburna köylerimiz halen hedeftedir.

Hacıbektaş ve çevre köylerinde yapılabilecek altın ve uranyum madenciliği, bölge ve ülke ekolojimiz açısından hayati önemi olan Kızılırmak Havzası’nı kirletecektir. Hacıbektaş ve çevresinde altın ve uranyum madenciliğine izin vermeyeceğiz.

Anadolu aydınlanmasının, Alevi-Bektaşi toplumunun inanç ve kültür merkezi olan Hacıbektaş’ta hiçbir şekilde madencilik yapılamaz. Kültürümüz, doğamız ve yaşam alanlarımız her türlü madenden daha kıymetlidir. Hacıbektaş milyonlarca yurttaşımızın inanç merkezidir. Madencilik adı altında Hacıbektaş’ın talan edilmesine müsaade etmeyeceğiz.

Hacıbektaş Çevre Platformu olarak bilinmesini isteriz ki, ne Hacıbektaş’ta ne de çevre köylerimizde maden sahası istemiyoruz. Bölgemizde açılabilecek herhangi bir maden sahasına karşı etkin bir şekilde mücadele edeceğimizin bilinmesini isteriz. Halkımızın ekonomik, kültürel ve geleneksel yaşam tarzlarının yok edilmesi insan hakları ihlalidir. Hacıbektaş’ın İliç olmasına izin vermeyeceğiz. Yaşam alanlarımızı savunacağız. Tarım alanlarımıza, meralarımıza, toprağımıza, havamıza, suyumuza sahip çıkacağız.”