Çiçeği burnunda Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’nin Habertürk’ten Sevilay Yılman’a verdiği röportaj çok konuşuldu ve tepki çekti.
Ancak o haberin arka planında yaşananlar da en az haberin kendisi kadar dikkat çekeceğe benziyor. Habertürk yazarı Fatih Altaylı’nın iddiasına göre, kayıtdışı olan ve yazılmamak kaydıyla yapılan sohbet, izin alınmadan yayınlandı.
İşin daha ilginci Altaylı’nın bu iddiayı ortaya atan yazısı daha sonra Habertürk’ün sitesinden kaldırıldı, yani sansüre uğradı.
Haberin medyada yarattığı kriz aslında Hürriyet sayfalarından anlaşılıyordu. Çünkü röportaj yayımlanır yayımlanmaz, dolar kuru fırladı, Merkez Bankası iddiaya göre kuru durdurmak için piyasaya tam 2 milyar dolar satış yaptı.
https://tele1.com.tr/yeni-bakan-nebatiden-cumhuriyet-elestirisi-519490/
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan bugünkü köşesinde, çok da üzerine gitmeden Nebati’ye yüklendi, şu ifadeleri kullandı:
Aman Nureddin Bey Aman…
Çok, çok, çok iyi giderken...
Planlanmamış bir iletişim stratejisinin başıboşluğuna kurban giderek...
Konuşmaya, konuşmaya, konuşmaya başladınız.
*
Millet ağzınızdan çıkan her kelimeye dikkat kesilmişken...
Siz tuttunuz, paldır küldür açıklamalar yapmaya başladınız.
Ve bu açıklamalarınızda “Bitersek hep beraber biteriz” gibi cümlelere yer verdiniz.
Vermek istediğiniz mesajı, tabii ki anlıyorum.
Ama yine de ekonominin başındaki bir isimden “bitmek” gibi bir sözcüğü işitmek, hiç hoş olmadı.
Böyle bir alternatifin yaşanabileceğine hafiften de olsa kapı aralamak, Hazine ve Maliye Bakanı’nın yapacağı bir iş değildir.
Hele kelimelerin bile hunharca cımbızlandığı şu tekinsiz medya ortamında... Üzerinde iyi düşünülmüş, iyi hesaplanmış, iyi planlanmış açıklamalar yapmalısınız.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/ahmet-hakan/aman-nureddin-bey-aman-41960324
Bir diğer Hürriyet yazarı Abdülkadir Selvi’nin yazısında da Yılman ve Nebati arasında geçen sohbetin izinsiz yayınlandığına dair bir ipucu vardı:
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomi zirvesiyle toplantı yapmasından önceydi. Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati aradı. Sesi iyi geliyordu. “Nasılsınız?” diye sorduğumda “Enerji doluyum” diye yanıt verdi. Hazine ve Maliye Bakanı ile yaptığımız görüşmeyi kendisinden izin almadığım için yazmayacağım ama Nureddin Nebati’yi kararlı ve başarılı olacağı konusunda inançlı gördüm. Konuşmamız sürecinde birkaç kez “Başaracağız” derken samimiydi.
https://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/abdulkadir-selvi/nureddin-nebati-basaracagina-inaniyor-41960366
Ancak asıl bombayı, Yılman’ın Habertürk’ten köşe komşusu olan Fatih Altaylı patlattı.
Altaylı bugünkü yazısında aslında Yılman ve Nebati arasında geçen diyaloğun bir röportaj olmadığını,
sözlerinin de izni alınmadan yayınlandığını öne sürdü. Şu ifadeleri kullandı:
Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati'nin röportajını okuyunca ne yalan söyleyeyim hoşuma gitti.
Alışılmadık derecede hatta fazla açık sözlü, kamplaştırıcı olmayan, partiden çok toplumsal beraberliğe vurgu yapan, samimi bir röportajdı.
Sonradan da anladık ki, aslında bu bir röportaj değil, samimi bir sohbet, bir teşekkür telefonu içinde yapılan bir hasbıhal, bir dostane konuşma imiş.
Yani aslında yazılmamak kaydıyla yapılmış.
Bu durum belirtildiği halde yayınlandıysa bence ayıp edilmiş.
"Güven" talebinde bulunan Bakan'a haksızlık olmuş.
Bakan'ın aslında "Kayıt dışı" olan ama yayınlanan sözlerine gelince...
Ancak yazı bir süre sonra Habertürk’ün sitesinden kaldırıldı.
İşte kaldırılan yazının ekran görüntüsü: