Haaretz’den Erdoğan’a: Bu hız treninin inişi var

Yayın tarihi: 30 Kasım 2018 Cuma 9:03 am - Güncelleme: 30 Kasım 2018 Cuma 9:03 am

İsrail gazetesi Haaretz’de yer alan bir makalede ‘Kaşıkçı cinayeti Erdoğan’ın lunaparktaki hız trenini zirveye ulaştırdı – Trump ona ihtiyaç duyuyor, Putin daha dostane oldu ve AB bile Türkiye’nin katılım müzakerelerini yeniden başlattı. Ama hız trenlerinin bir de inişi var’ ifadelerine yer verildi.

İsrail gazetesi Haaretz’in bugün yayımladığı makalede, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın, Cemal Kaşıkçı cinayetinin ardından ABD, Rusya ve Avrupa Birliği ile ilişkilerinde elde ettiği avantajlara yer verildi. Lunaparktaki hız trenleri metaforunu kullanan makalede, Erdoğan’ın hız treninin Kaşıkçı cinayetinin ardından zirveye ulaştığı ancak bunun bir de hızla yere çakılışının olduğu kaydedildi.

2015 yılında Erdoğan’ın Suudi Arabistan’a düzenlediği gezide çok da önemli bir konuk olarak karşılanmadığı belirtilen makalede üç yıl sonra bugün Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın Erdoğan ile G20 zirvesinde görüşmenin yollarını aradığı, Erdoğan’ınsa olumlu bir yanıt vermekte acele etmediği dile getirildi.

‘ERDOĞAN, SUUDİ PRENSİ KURTARABİLİR AMA BEDAVAYA DEĞİL’

ABD Başkanı Donald Trump’ın Kaşıkçı olayını “hiçbir şey olmamış gibi” geride bırakarak Suudi Arabistan ile ilişkilerini sürdürmek istediği belirtilen yazıda, Erdoğan’ınsa acelesi olmadığı elinde hâlâ açıklanmamış ses kayıtları olabileceği, yoksa bile olmadığını teyit etmeyeceğine işaret edildi. Makaleye göre Erdoğan, Trump’a yardım etmek istiyor ama bunu bedavaya yapmak değil. Erdoğan’ın Trump’a Suudi Arabistan’la ilişkilerini eskisi gibi sürdürmek için vereceği yardım karşılığında, ABD’nin Suriye’nin kuzeyinde YPG’ye desteğini geri çekmesini istediği belirtilen makalede bunun bir nedeninin de Mart ayında yapılacak yerel seçimlerde Erdoğan’ın oylarını artırma çabası olduğu yorumunda bulunuldu.

TRUMP’IN YPG-TÜRKİYE ÇELİŞKİSİ

Makalede Trump’ın YPG’ye karşı Türkiye’yi mi tercih edeceği yoksa ABD birliklerinin Suriye’de kalmasının zemini olmaya devam eden IŞİD’e karşı mücadelede YPG’ye destek vermeye devam mı edeceğinin Washington’un çelişkisi olduğu dile getirildi. Gazete, Trump’ın Suudi veliaht prensini İran’a karşı yanında tutmak için ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinin bedelini Kürtlere ödetmeye karar verebileceği yorumunda bulunuldu.

‘ERDOĞAN RUSYA İLE İLİŞKİSİNİ WASHINGTON’A KARŞI KULLANABİLİR’

Türkiye’nin Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi alma kararından vazgeçmediği kaydedilen makalede, Putin’in anlaşmayı dolarla yapmama kararını açıkladığı belirtilerek, Ukrayna’yı devre dışı bırakarak Rusya’dan Avrupa’ya doğalgaz sevkıyatı için Türk Akımı projesinin açılışında Erdoğan ile Putin’in bir araya geldikleri tören de hatırlatıldı.

İki buçuk yıl önce Rus uçağının düşürülmesinin ardından Türkiye-Rusya ilişkilerinin girdiği krizin atlatıldığı belirtilen makalede, gelinen noktada Suriye’de Moskova-Ankara arasında işbirliğine dikkat çekilerek “Ve şimdi Erdoğan Washington’a baskı yapma yolu olarak Rusya ile ilişkisini kullanabilir” denildi.

‘KAŞIKÇI CİNAYETİ AB NEZDİNDE ERDOĞAN’A BEKLENMEDİK PRİM KAZANDIRDI’

Kaşıkçı cinayetinin Erdoğan’a AB ile ilişkilerde de “beklenmedik bir prim kazandırdığı” ifade edilen makalede, şimdiye dek AB tarafından insan haklarının önde gelen ihlalcilerinden biri olarak görülen Erdoğan’ın cinayetin ardından kendisini İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’ni baştacı etmiş bir liberal olarak gösterme şansı yakaladığı kaydedildi. Her ne kadar AİHM’in Selahattin Demirtaş hakkındaki kararını uygulamayacağını açıklasa da Erdoğan’ın AB ile ilişkilerindeki yumuşamaya işaret edildi.

EKONOMİK KRİZ KÖŞEDE BEKLİYOR

Makale şu sözlerle sona erdi:

“Erdoğan hız treninin zirveye ulaşmasının baş döndürücü deneyiminin tadını çıkarabilir. Ancak hız trenlerinin, Erdoğan’ın da öğrendiği gibi, bir de hızla yere çakılışı vardır. Ve aslında ciddi bir ekonomik kriz köşede beklemektedir. Enflasyon yüzde 25 seviyesinde, işsizlik düşmüyor ve yabancı yatırımcılar Türkiye’ye dönmekten kaçınıyor. Maalesef ne yatırımcılar ne de ekonomik veriler Erdoğan’ın keyfini sürdüğü uluslararası zaferden etkilenmiş gözüküyor.”