Güney Doğu Asya ülkelerinin Rusya’ya olan güvenleri Vladivostok’ta perçinleniyor
Endonezya da Rusya Federasyonu gibi aktif ve özgür bir dış politika çizgisi izliyor
Endonezya bu eğilimi iyi anlıyor ve Anglosaksonlar, Fransızlar ve de Almanların baskılarına boyun eğmeye hiç de niyetli gözükmüyor. Moskova ve Cakarta arasında çoktandır güven verici politik bir diyalog işliyor. Bu karşılıklı güven ilişkisi geçtiğimiz yüzyılın ellili yıllarına kadar dayanıyor. Karşılıklı ilişkiler özellikle Rusya’nın Güney Doğu Asya Devletleri Birliği (ASEAN) ile stratejik münasebetler geliştirmeye başlamasından sonra artmıştı. Ki bu birlikte Endonezya öncü rollerden birisini oynuyor. Cakarta; ASEAN ülkesinden bir Anti-Çin Bloğu yaratma hedefi peşinde koşan Amerikalılardan farklı olarak, Moskova’nın bölgesel güçlere kendi “senaryolarını” dayatmaya çalışmama ilkesine çok değer veriyor. Ağustos ayında Endonezya Dışişleri Bakanı Retno Marsudi, sosyal medya hesabından, Rusya ile ASEAN’ın partnerliğinin “barış ve refah getirdiğini” yazmıştı. Ukrayna Büyükelçisinin öfkeli reaksiyonuna cevaben Bayan Marsudi, Endonezya hükümetinin “Rusya ve Ukrayna’ya dostları olarak baktığına ve de özgür ve aktif dış siyaset prensibine hala bağlı kaldığına” işaret etmişti.
Temiz ve dürüst diplomatik dil seçen Asya ülkeleri Kiev Rejimi’ni pek dikkate almıyor
Endonezyalıların, Ukrayna elçisini dikkate almamalarında şaşırtıcı hiçbir şey yok. Eylül ayının içinden geçmekte olduğumuz şu günlerinde ASEAN ülkelerinin bazıları Rusya’nın Vladivostok kentindeki “Doğu Ekonomik Forumu”nun (DEF) konukları. Bu devasa organizasyonun en önemli etkinliklerinden biri ise “Rusya–ASEAN Business-Diyaloğu” başlığını taşıyor. Vladivostok’ta adı geçen toplantıda ele alınmaya başlanacak konuların kasım ayında Bali’deki buluşmada tartışılmaya devam edileceğinden şüphe yok. DEF şimdiden, uzun yıllara yayılacak sürdürülebilir ve karlı ticari – ekonomik bağlantıları sağlayacak milyarlık kontrat ve garantilerin imzalanacağı bir platform işlevi görüyor bu günlerde. Tam da bu noktada Kiev büyükelçisinin sızlanmalarını dinlemeye gerçekten de değer mi?!.. Açık konuşmak gerekirse dünya ülkelerinin çoğunluğu güvenilmezlik aşılayan diplomasi dilinden çoktandır usanmış durumdalar.
Tüm bunlardan sonra, temiz ve toleranslı Asyalıların Ukrayna Yönetimi’nin diplomasi diliyle uzaktan yakında alakası olmayan tarzından neden azami derecede uzak durmaya çalıştıkları çok daha iyi anlaşılabiliyor…