Gülşen’in yargılandığı davada duruşma ertelendi

Yayın tarihi: 21 Ekim 2022 Cuma 9:42 am - Güncelleme: 21 Ekim 2022 Cuma 6:50 pm

İmam hatiplilerle ilgili yaptığı espri sonrası hedef gösterilerek tutuklanan, yurt dışına çıkış yasağı ve en yakın karakola imza verme şartı ile tahliye edilen şarkıcı Gülşen, bugün hakim karşısına çıktı. Mahkeme Gülşen’in yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verip karakola giderek imza vermesi yönünde tedbiri kaldırdı. Duruşma 21 Aralık’a ertelendi.

Konserde yaptığı espri nedeniyle hedef gösterilen ve ‘Halkı kin ve düşmanlığa tahrik’ suçundan hakkında dava açılan ünlü şarkıcı Gülşen  ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi’nde yapılan duruşma başladı. 3 yıla kadar hapsi istenen Gülşen ve avukatları erkenden adliyeye gelirken; 10 şikayetçi de duruşma salonunda yerlerini aldı.

“BÜTÜN BUNLAR HAYATTA GÜLŞEN OLARAK VAR OLMANIN CEZALANDIRILMASI”

Gülşen savunmasında, “Ben bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum. Manevi olarak çok orantısız bedellere maruz kaldım. 5 gün Bakırköy cezaevi, 15 gün evde olmak üzere 20 gün hapis cezası aldım” dedi.

Gülşen için adliye koridorunda güvenlik bariyerleri konularak önlem alındı. Gülşen kimseye görünmeden mahkeme salonuna alındı.

İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz yargılanan Gülşen Çolakoğlu ve 14 şikayetçi katıldı. Ayrıca Kadın ve Demokrasi Derneği(KADEM) avukatları da hazır bulundu.

“BÜTÜN KONU SAHNE İÇİNDE BİR ARKADAŞIMLA ŞAKALAŞMADAN İBARETTİR”

Savunma yapan Gülşen şunları söyledi: ,”Bu konuda daha önce de ifadeler verdim. Tekrar ederim suçsuzum. Yargılama sonunda beraat edeceğime inanıyorum. Bütün konu sahne içinde bir arkadaşımla şakalaşmadan ibarettir. Sahnedeyken dinleyicilerin arasına katılmak istedim. Kalabalıkta bu mümkün olmadığından sahnedeki arkadaşlarımdan birini beni seyircilerin arasına taşımasını istedim. Bir arkadaşım şaka olarak seni imam taşısın dedi. İmam da aramızda bu lakapla anılan Miraç Çelenktir. Bu lakabın özel bir anlamı yok. Sahne şovlarında sıklıkla şakalaştığımız bir arkadaşımızdır. Sahne heyecanının getirmiş olduğu refleksle, sahne üzerindeki iki kişi arasındaki diyalogtur. Hatta diyalog kendisi diye bitmektedir. Bunu söylerken ne üçüncü bir şahıs ne bir sosyal sınıf ve kesimi hedefledim. Tekrarlamadım altını çizmedim alkışlatmadım sonra tanıtım amacıyla kullanmadım dolayısıyla halkı kin ve düşmanlığa tahrik tavrı sergilemedim. Niyetim asla bu olamaz, üzerime atılı suçu işlemedim.

“SAHNEDEKİ ŞAKA TOPLUMSAL DUYARLILIĞIMIN BİR TEZAHÜRÜ DEĞİLDİR”

Gülşen savunmasının devamında “İki kişi arasında geçen bu diyalog nedense hedefe oturtuldu. Değerlerini incitmiş olabileceğim herkesten özür de diledim. Mesleki kimliğim ve duruşumun bir bedeli olarak mağdurum. Kadınlığım, bedenim, eşliğim anneliğim üzerinden defalarca sözel olarak linç ve istismara uğradım hatta hedef gösterildim. Ama yine de duygu ve düşüncemi yeri geldiğinde ifade eden biriyim. Sahnedeki şaka, toplumsal duyarlılığımım bir uzantısı tezahürü değildi. Sadece iki kişi arasındaki şakaydı. Açıklama demeç bildirme anacı yoktu. Ama nedense öyleymiş gibi bir yere çekildi. Ayrıca zamanlaması ve yayılması bana göre manidar ve manipülatiftir. Konser 30 nisan videonun yayılma tarihi ise 24 Ağustos’tur. Arada 4 ay vardır.

“MANEVİ OLARAK ÇOK ORANTISIZ BEDELLERE MARUZ KALDIM”

Videonun 4 ay sonra ortaya çıkarılması yayılması ertesi gün linç kampanyası başlatılması ve cezaevine girmem bir gün sürdü. Ben bütün bunları hayatta Gülşen olarak var olmamın cezalandırılması olarak görüyorum. Manevi olarak çok orantısız bedellere maruz kaldım. 5 gün Bakırköy cezaevi 15 gün evde olmak üzere 20 gün hapis cezası aldım. En kötüsü oğlum İspanyadadır. 5 yaşındaki çocuğumdan uzak kaldım. Eşimin işleri nedeniyle ben ondan, o benden mahrumdur. 50 kadar konser iptal oldu. Bunların tazminleri gerekiyordu ve ödendi. Sahnede ve arkasında kalan arkadaşlarımın da mağduriyetlerini karşıladım. Yurt dışı yasağı nedeniyle oradaki konserlerime gidemiyorum. Yeni konserler planlayamıyorum. Bu mağduriyetimin giderilmesini istiyorum. Bunu ailem, iş arkadaşlarım için de istiyorum.

Gülşen’in Avukatı Emek Emre de müvekkili hakkında beraat talep etti.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme Gülşen’in yurt dışına çıkış yasağının devamına karar verip karakola giderek imza vermesi yönünde tedbiri kaldırdı. Duruşma 21 Aralık’a ertelendi.

YURT DIŞI YASAĞINA İTİRAZ

Şarkıcı Gülşen’in avukatı Emek Emre, yurt dışı yasağının devamı yönündeki mahkeme kararına itirazda bulundu.
Üst mahkemeye gönderilmek üzere duruşmanın görüldüğü İstanbul 11. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sunulan dilekçede, yurt dışı yasağının devamı yönündeki kararın haksız ve hukuka aykırı olduğu belirtildi.

Dilekçede, “Yurt dışına çıkamam suretiyle uygulanan adli kontrol tedbiri isnat edilen suç ve alınması muhtemel ceza bakımından ölçülülük ilkesi ile bağdaşmamıştır. Ayrıca adli kontrol tedbirinin, seyahat hürriyetini bağlamanın yanı sıra annelik sorumluluklarını da ifa etmesini engellemektedir. Oğlu 3 yıldır İspanya’da eğitimine devam etmektedir. Yurt dışı yasağı nedeniyle küçük Azur annesinden, müvekkil de oğlundan hukuksuz şekilde mahrum bırakılmaktadır. Müvekkil evladına ne diyeceğini bilemez durumdadır” denildi.
Söz konusu yurt dışına çıkış yasağının kaldırılması veya daha ölçülü bir adli kontrol tedbiri olan güvence teminatı ile değiştirilmesi talep edildi.

Değerlendirmeyi, nöbetçi İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi yapacak.

NE OLMUŞTU?

Şarkıcı Gülşen bir konserinde imam hatiplilerle ilgili yaptığı espri sonrası gericiler tarafından hedef gösterilerek gözaltına alındı. Dört günlük tutukluluk süresinin ardından ev hapsi şartıyla tahliye edilen şarkıcı hakkında verilen ev hapsi kararı da daha sonra adli kontrol şartları getirilerek kaldırıldı.