Sosyal medyada hedef gösterildikten sonra tutuklanan Gülşen, 'halkı kin ve düşmanlığa tahrik' iddiasıyla tutuklanarak cezaevine gönderildi. Gülşen'in tutuklanma kararının ardından sanatçılardan, siyasilerden, gazetecilerden ve yazarlardan sosyal medyada tepki yağdı.

Şarkıcı Gülşen’in nisan ayında verdiği bir konserde imam hatiplilerle ilgili söylediği sözlerin yer aldığı bir video, bugün bazı basın organlarında yayınlandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, şarkıcı hakkında ‘halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik suçundan resen soruşturma başlattı. Gülşen, savcılıktaki ifadesinin ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi. Karara, sanatçılar, siyasiler ve gazetecilerden tepki yağdı. Sanatçılar Gülşen'in tutuklanmasının ardından şu paylaşımlarda bulundu:

İZMİR BAROSU'NDAN DA TEPKİ GELDİ

İzmir Barosu da bir açıklama yayımlayarak Gülşen’e destek verdi. Gülşen’in "Elimi de kolumu da bağla hadi. Bir odaya bir ömür hapset hadi. Becerebilirsen zapt et hadi" şarkısının sözlerini paylaşılan açıklamada, “Sanatçı Gülşen tutuklandı. Bugün. Aylar önce verdiği bir konserde söylediği ve ardından özür dilediği sözler için. Biliyoruz, bahane üretiyorsunuz. Güya ahlakçılığınızın; kadınları, Lgbti+ leri hapsetmeye çalıştığı karanlığa, son dönemde çıktığı her konserde cevap veren Gülşen'e karşı düşman hukuku uyguluyorsunuz. Biliyoruz. Kendiniz dışında hiç kimsenin yaşam tarzına tahammül edemediğinizi, Gülşen'in varoluşu ile size meydan okumasını kaldıramadığınızı ve ifade özgürlüğü kapsamındaki sözlerden suç yaratmaya çalıştığınızı da çok iyi biliyoruz. Aylardır kadınlığı, anneliği ve ahlakı üzerinden yaptığınız her türlü saldırıya karşı direnmesini hazmedemiyorsunuz. Baskılar, yasaklar, cezalarla, toplumun kutuplaştırılmasına; sanatın her alanına yapılan müdahalelere, yasaklara, zorbalara, bu hukuk garabeti kararı verenlere karşı İzmir Barosu, Gülşen'in yanındadır" ifadelerine yer verildi.

TÜRKİYE BAROLAR BİRLİĞİNDEN AÇIKLAMA

Türkiye Barolar Birliği (TBB) de Gülşen'in tutuklanmasına tepki gösterdi. TBB'nin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada "Orantısız uygulanan tutuklama tedbiri bağımsız yargıya duyulan güveni zedeler" denildi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi: "Sanatçı Gülşen Bayraktar Çolakoğlu’nun bir konser esnasında kullandığı ve çeşitli yayın organları aracılığıyla kamuoyuna yansıyan ifadeleri nedeniyle yaşanan gelişmeler, ülkemizde yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile tutuklama tedbirinin amacı dışında kullanımı konusunda kaygı verici bir aşamada olduğumuzu bir kez daha gözler önüne sermektedir. Kullanılan ifadelerin suç teşkil edip etmediği ya da ifade özgürlüğü hakkı kapsamında kalıp kalmadığı, bağımsız yargının adil yargılanma hakkına uymak suretiyle vereceği kararla belirlenecektir. Ne var ki, esasen bir koruma tedbiri olan ve şartları Ceza Muhakemeleri Kanunu’nda sıkı bir şekilde düzenlenen tutuklama müessesesi, daha evvel defalarca görüldüğü üzere, söz konusu olayda da Sulh Ceza Hakimliği tarafından bir cezalandırma aracı olarak kullanılmaktadır. Bir yargılamayı gerektirip gerektirmediğinden bağımsız olarak, tutuklama tedbirinin yalnızca sarf edilen ifadeler nedeniyle ve özellikle oluşan siyasal atmosferden de etkilenmek suretiyle orantısız bir şekilde kullanılması, bağımsız yargıya güveni azaltacak, adil yargılanmaya duyulan inancı zedeleyecektir. Unutulmamalıdır ki, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarında da altı çizildiği üzere, yargı organlarının yalnızca bağımsız ve tarafsız olmaları yeterli değildir; aynı zamanda bağımsız ve tarafsız bir görüntü sergilemeleri ve kamuoyunda da bu güveni oluşturmaları gerekir. Oysa bu tür hukuk dışı uygulamalar hukuki güvenlik ilkesinin yerine yargı eliyle kamuoyunda baskı atmosferini yaratmaktadır. Türkiye Barolar Birliği olarak, kanunda yazılı şartlara uyulmaksızın keyfi ve orantısız şekilde uygulanan tutuklama tedbirinin kişi güvenliği ve özgürlüğü hakkının ihlali anlamını taşıdığının altını tekrar çizerek bu hukuksuz uygulamadan ivedilikle dönülmesi gerektiği hususunu kamuoyunun bilgisine sunarız."

'KANUNLARI GÖZ ARDI EDEN UYGULAMA'

Eski İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Adem Sözüer, şarkıcı Gülşen'in tutuklanmasını "kanunları göz ardı eden uygulama" olarak niteleyip tutuklamanın kaldırılası gerektiğini söyledi. Sosyal medya hesabından açıklama yapan Adem Sözüer, "Davet edilip ifadesi alınmalıydı,yapılmadı.Göz altına alındı.Adli kontrolle serbest kalmalıydı,yapılmadı,tutuklandı. Kanunları göz ardı eden bu uygulamaya son vermeli,haksız tutuklama kaldırılmalıdır. Ceza kanununun amacı kişi hak ve özgürlüklerini güvenceye almaktır! Bkz:TCK m.1" ifadelerini kullandı. Sözüer'in referans verdiği TCK birinci maddesinde ise şu ifadeler yer alıyor: "Ceza Kanununun amacı; kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, hukuk devletini, kamu sağlığını ve çevreyi, toplum barışını korumak, suç işlenmesini önlemektir. Kanunda, bu amacın gerçekleştirilmesi için ceza sorumluluğunun temel esasları ile suçlar, ceza ve güvenlik tedbirlerinin türleri düzenlenmiştir."
Muhabir: Letisya Azak